Çoktan Breazilya'ya gelmiştik ve oda sorunu yaşıyorduk.Beni Cheng ile aynı odaya koymayı planlıyorlardı.
Chuan ile kalsa nolurdu sanki?Onlar yüzünden ben Wonho ile kalamıyordum."Haneul sen ve Cheng'i getirmek zorunda bile değildik.O yüzden sus artık."
"Tamam Oppa!Ne bağırıp duruyorsun?"diyip valizlerimle birlikte odadan çıktım.Kihyun'un yerli yersiz çıkışmalarına sinir oluyordum.
Odaya geldiğimde Cheng benden önce. davranıp odaya güzelce yerleşmiş ve en büyük yatağı kapmış.Ben orada onunla kalmamak için Kihyun'la
uğraşıyordum.Odanın benim ardımdan açılmasıyla arkamı döndüm.Wonho'nun göğsüne çarptığımda Cheng olmadığı için sevindim."Niye bu kadar sinirlisin?"
"Dalga mı geçiyorsun Wonho?"
dediğimde sanki ben hiç konuşmamışım gibi beni kucağına aldı ve yatağa yatırdı."Şimdi hemen benim ol."dediğinde güldüm."Ben zaten senin değil miyim?"
dememle dudaklarıma gömüldü.Onu altıma alıp kucağına oturdum ve saçlarıyla oynayarak öpmeye devam ettim.Şortumun içine elini sokmaya çalıştığında durdurdum."Her an Cheng gelebilir."dedim."Haneul.Baban gelse bile umrumda değil."dediğinde aklım babama ardından anneme ardında da Jungkook'ma gitmişti.
Yavaşça kucağından kalktım ve yanına oturdum.Gözlerim dolmaya başladığında Wonho suratımı avuçlarının içine aldı."Onları düşünme.Jooheon hergün onlarla konuşuyor.Bir ihtiyacları olursa karşılıyor."
"Jungkook.Onu çok merak ediyorum.Beni özlüyordur.Belkide benim gibi bir anladı olduğu için pişmandır."gözlerimdeki yaşlar bir türlü durmuyordu.Jungkook benim herşeyimdi.Kardeşimdi.
"Jungkook senin burada olman konusunda mutlu.Çünkü oda senin mutlu olmanı istiyor bebeğim.Artık sende mutlu olmana bak."demesiyle biraz da olsa rahatlamıştım.
Annem ve babam gıram umrumda değil.Bana kalsa Jungkook'u da yanıma alacaktım.Ama annem ve babam olacak kişiler buna izin vermezlerdi.Wonho'ya sarılıp iç çektim."Uyu biraz.Biz toplantıya gideceğiz yarım saate."
"Toplantıdan sonra yanıma gel.Özlerim seni."diyip yanağından öptüm.Odaya Cheng girdiğinde Wonho'da gidiyordu."Ah,Wonho sende mi buradaydın?Arasaydın bekletmezdim."
Ayağa kalkıp Wonho'nun kolunda olan Cheng'i elini ittim."Sana değil.Bana geldi.Görüşürüz bebeğim."dedim.
Wonho el sallayıp odadan çıktığında piç smile ile yatağıma geri döndüm."Bu çok tehlikeli Yixing."
"Böyle birşeyi yapamayız."
"Evet şuan uyuyor."
Gözlerimi açmamla Cheng'i telefonu kapatması bir oldu.Tereddütlenmeye başlamıştım.Ayağa kalkıp yanına gittim."Kimdi o?Benden bahsettiğinizi biliyorum!"
"Lay'dı.Sevgilimlede konuşamayacak mıyım?"dediğinde güldüm."Sevgilin?Sahibim desene sen şuna."diyip odadan çıktım.Saat geç olmuştu ve karnım inanılmaz acıkmıştı.
Yemek yemeye gitmeden önce Wonho'nun odasına uğradım.Daha gelmemişti ve onu bekleyemeyecek kadar açtım.Yemekhaneye inip birkaç şey atıştırmak için merdivenleri kullandım.
Telefonla konuşarak asansörden inen Chuan beni gördüğünde telefonu kapattı.Neden herkes beni görünce telefonu kapatıyor?Ah delireceğim!
"Haneul!"ismimi anmasıyla merdivenlerde durdum ve ona döndüm."Yemek yemeye mi?"diye sorduğunda o izin istmeden davet ettim."Evet.Sizde bana eşlik etmek ister misiniz Chuan Zhai?"
"Ah,Elbette isterim Jeon Haneul."demesiyle yanıma doğru yürüdü.Birlikte aşağı inip yemeklerimizi aldık ve güzelce yedik.Keyfi yerinde gibi gözüküyordu.
"Keyfiniz yerinizde.Satışlar düzeldi sanırım."dediğimde bana baktı ve şarabından bir yudum aldı."Evet.Ama model gerekiyor.Birkaç çekim yapmamız gerek."
"Model?Yapmayın sadece bir ayak bileği çekilecek.Bunun için model mi gerekiyor?"dedim.Ayakkabı için yüz olması gerçekten saçmaydı."O zaman sen bizim için yapabilirsin?"
"Oh?Ben mi.Öylesine söylemiştim.Bunu Wonho'ya danışmam gerek.Biliyorsunuz o biraz-"sözümü kesip tamamladı."O fazlasıyla kıskanç."dediğinde ikimizde kahkahalara boğulduk.
"Cheng ile kalmıyor muydun?"
demesiyle Wonho kapıyı açtı.Gülümsedi ve belimden çekip odaya aldı."Biraz işimiz var Chuan Bey.Size iyi geceler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRİSONER -Wonho&Lay-
Fanfiction"Brezilya'daki yarım kalan işi tamamlasak mı?"dediğinde bir hışımla ona döndüm. "Senin tek bildiğin şey sevişmek mi Hoseok?Bundan sonra 1 ay sevişmek yok!Bıktım artık." Wonho bardağı taşıran son damlayı da damlattı.Artık dayanamıyordum. Her fırsatta...