PRİSONER -Wonho&Lay-

~SHİN 31

Multimedia<Kino>
Keyifli Okumalar

"Sezeryan olamazsın Haneul!Üzgünüm ama bebeğe veda etmen gerek."Jooheon'un dedikleri karşısında çaresizce suratına baktım."Neden Jooheon?Lanet olsun neden?!"

"Sezeryan doğum ne kadar tehlikeli haberin varmı?Seni bu riske sokamam!"dediğinde anladım ki tek dertleri bendim.Biliyordum.Benim kadar onlarda doğmasını istiyordu ama yok olmuyor!Beni ya da bebeği seçme hakkı sundular kendilerine ve beni seçtiler.

Wonho elinde su bardağıyla odaya girdi ve yanımıza geldi.Bardağı masaya koydu."O konu kapandı sanıyordum?"
dedi.Jooheon odadan çıktığında benden arkasından çıkacaktım ama izin vermedi."Haneul ben üzgünüm.
Elimden başka hiçbirşey gelmiyor."

"Sana birşey diyen mi oldu Wonho?"
sorarcasına baktığımda dudaklarını dudaklarımda hissettim.Geri çekileceğim zaman belimden çekti.
Böyle yersiz ve ani öpmeleri beni gerçekten delirtiyordu.Ondan uzaklaşmak istiyordum ama böyle yaptığı için olmuyordu.

Dudaklarımdan ayrılıp boynuma yöneldiğinde onu ittim.Kapıdan çıkacağım sırada."Haftaya salı randevun var.Birlikte gideceğiz."dedi.
Hızlıca ona döndüm ve masadaki bardağı alıp içindeki suyu Wonho'nun suratına fırlattım."Senden nefret ediyorum!"

Lavaboda kendi kendime hafif bile olsa şişmeyen karnıma baktım.Hala dümdüzdü.Anne olma hissini hiç merak etmemişimdir.Çocuğukluğumda genellikle erkek oyunları oynardım.
Fazla kız arkadaşım yoktu.Şuan zaten neredeyse zorlasan 5 kız arkadaşım çıkardı.

Odada boş boş yatmanın verdiği sıkıcılıkla ne yapmak istediğimi anlamamıştım.Odada dört dönüyordum o kadar sıkılmıştım ki!Telefonumun çalmasıyla yüreğim ağzıma gelmişti.

-Alo?-

-Benim Jung.-

-Jung?Ah,Kino'nun abisi.

-Evet.Kino çok hasta.Ona ilaç almam lazım.Onu evde tek bırakamam.Buraya gelebilir misin?

-Ah!Tabii ki geliyorum.-

Üzerimi giydim ve aşağı indim.
Salondaki bütün kafalar bana döndüğünde açıklama yapmam gerekti."Hasta bir arkadaşımın yanına gidiyorum."dediğimde Wonho tabiiki çıkıştı."Hangi arkadaş?"
gülümsedim.Oldukça rahat bir şekilde."Kino."

"Gitmiyorsun otur oturduğun yere."dedi."İster gel ister gelme.Ama benim gitmem lazım."dediğimde çocuklara döndü."Geliyor musun Wonho?"dediğimde"Hayır.Ama seni almaya geleceğim."cevabını aldım.

Gelmeyeceğini adım gibi biliyordum.Bu yüzden sormuştum zaten.Taksiye bindim ve Kinolara geldim.Jung kapıyı açtığında hızlıca içeri girdim.Tanrım ev neden bu kadar sıcak?Merdivenlerden çıktım ve Kino'nun odasını buldum.

"Ya!Neden bu kadar şey giydirdin Jung!"dedim.Tanrım!Kino ateşliydi ve üzerinde kazak hırka ve battaniye vardı.Çocuk havaleden ölecekti.
"Üşüyorum dedi bende üşümesin diye şey ettim."dediğinde elimle alnıma vurdum.

Kino'nun üstünü çıkardım.Sadece eşofmanıyla kaldığında üzerine ince bir çarşaf örttüm.Şuan deli gibi üşüdüğünü biliyordum ama yapacak birşeyimiz yoktu.Sirkeli su ve hasta çorbası yaptım.Elimdekilerle yukarı çıktığımda Jung ilaç almaya gidiyordu.

Kino biraz daha kendine geldiğinde elimdekileri aşağı indirdim.Tekrar yukarı çıktığımda üzerine bişeyler giymiş ve battaniye almıştı.Tanrım napıyor bu!Hızlıca gittim ve onu durdurdum."Bebeğim havaleden ölmek mi istiyorsun?"

"Yanıma yatar mısın Haneul?"
dediğinde birkaç dakika ifadesizce suratına baktım."Ne?Wonho'dan deli gibi korkarken sana bişey yapacağımı mı sandın?"