PRİSONER -Wonho&Lay-

~SHİN 19

Multimedia<Wonho>
Keyifli Okumalar

🌸Arkadaşlar öncelikle hepimizin başı sağolsun.Jonghyun'muzu kaybettik.
Buna inanmak o kadar zordu ki aklımı yitirdim.Onun gibi bir insanın hatta onun gibi bir meleğin aramızdan uçup gitmesi çok kötü oldu.Umarım huzur içinde uyuyordur.Başta Shawollar olmak üzere bütün fandomlara sabır diliyorum.
Huzur İçin Uyu Bizim Meleğimiz
Kim Jong Hyun..🌸❤️

"Wonho çocuğum birşey mi dedin?"diye soran Sora teyzeye ne diyeceğimizi şaşmıştım."Ah!Şeyden bahsediyor.Uyuyorduk onu diyor Wonho."dedim ve olayı toplarlamaya çalıştım.

Sora teyze ve Hyuk amca Jooheon'un anne ve babasıydı.Yani bunca zamandır bana bakan kişilerdi.Arada bir sürekli bizi ziyarete geliyorlardı.Onlar o kadar tatlı insanlardı ki bu huyları Jooheon'a da geçmişti.

"İstemiyorum Sora teyze.O eve geri dönmek istemiyorum."dedim.Sora teyze ile birlikte bahçede konuşuyorduk.Annem ve babam benim eve geri gelmeni istiyorlardı.."Seni anlıyorum Haneul.Ama sen onların kızısın."

"Şimdi mi akıllarına geldim?3 yıldır şimdi mi kızları olduğumu hatırladılar?"dedim ve akan gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim."Jungkook büyümüş.Çok yakışıklı olmuş."

"Onu gerçekten çok özledim.20 yaşına girdi değil mi?"dediğimde kafasını salladı.Zaman bu kadar çabuk geçiveriyordu işte."İstersen Jungkook ile buluş?Oda seni çok özlemiş."

"Görüşürüz Sora teyze!Görüşürüz Hyuk amca!"dedim ve kapıyı kapatıp içeri girdim."Demek ön sevişmeleriniz kesiliyor?"diye soran Hyungwon'un kafasına vurdum.

"Sen bu aralar benimle çok uğraşmaya başladın Wonnie!"
Hyungwon güldü."İsterseniz devam edin.Ama sessiz olun."dediğinde tam bir tane daha vuracakken Wonho beni kucağına aldı ve odaya çıkardı.

"Kaldığımız yerden devam mı edeceğiz?"dedim ve üstümdeki gömleği çıkarttım.Wonho'nun gözleri çoktan parlamıştı."Evet bebeğim."

Ellerimi Wonho'nun boynuna doladım ve dudaklarına karşılık verdim.Wonho hızlıca tişörtünden kurtulup beni yatağa yatırdı.Vücudumu öpmeye başladığında minik kahkalar attım.

"Haneul çok güzelsin."demesi beni utandırmıştı.Eşofmanını çıkardı ve büyük elleriyle kalçamdan tutup beni kaldırdı.Göğüslerime yöneldiğinde yaşadığım zevkten midir nedir Wonho'nun kafasını avuçladım ve saçlarını çektim.

Karnımda sanki kelebekler uçuşuyordu.Vücudum delicesine titriyordu.Wonho yavaş hareketlerle beni yatağa yatırdı.Dudaklarımı öperken eli kiloduma gitti.

Kilodumu çıkarıp attığında utandım ve gözlerimi kapattım."Ah!Benim miniğim utandı."dediğinde gözlerimi hafifçe açtım."Artık şu işi bitirir misin?"dedim ve güldüm.

Gözlerini gözlerime kilitledi.Korktuğumu anlamasından endişeliydim.3 yıl sonra ilk defa böyle birşeyi tekrar yaşıyordum."Biraz sonra benim olacaksın bebeğim."

Hazır olmamı beklemeden içime girdi.Yaşadığım acı ve zevk karışımıyla çığlığı atacağım sırada dudaklarıyla çığlığımı bastırdı.Wonho'nun altında kıvranmam onun hoşuna gidiyordu.

"Beni izlemeyi keser misin W-Wonho!"dedim.Öyle bir gülümseme atmıştı ki deli olacaktım.İkimizde yavaş yavaş terlemeye başlamıştık.
Wonho'nun suratını ellerimin içine aldım ve dudaklarına yapıştım.

Wonho ters dönüp beni kucağına aldı.Kalçamı erkekliğine bastırdığında bu sefer çığlık attım."Voah!Bir daha at o çığlığı bebeğim."dediğinde eğildim ve dudağını ısırdım."Teşekkür ederim Haneul."