4. Bölüm

63.7K 1.8K 372
                                    

Yorumlarınızı ,şikayet , eleştiri ve önerilerinizi yorumda belirtmeniz beni çok  memnun eder. Iyi okumalar...

Evimin önüne geldiğimde  saat çoktan gece yarısını geçmişti. Korumaların kapıyı açmasıyla evime girmiş oldum ve  aracımı garaja sürdüm. Kapımı açıp inerek meleğin uyuduğu araç kapısına yürüyüp kapıyı açtığımda mırıldandığını duydum. Sanırım üşüyordu. Zaman kaybetmeden özenli bir şekilde kucağıma alıp evin girişine yürüdüm büyük kapı tüm heybetiyle açıldı. Hizmetçiler başlarını eğerek korkuyla kapıyı açıp girmemi beklediler.  Hızlıca girip salondan geçerken kardeşlerim salonda beni bekliyordu. En küçüğü Can'dı ve  24 yaşındaydı hepimize oranla daha neşeli ve eğlenceliydi. Mert ise candan bir büyük olmasına rağmen aralarında ki en sessiziydi. Ailemin ölümü onun için trajediydi ve kendini suskunluğa bıraktı. Mert' in büyüğü ise Serkan'dı . Serkan kadınlara ve eğlenceye düşkündü evin içinde ise tamamen oturaklı bir insan olurdu. Selim ise Serkan'la ikizdi. Hemde tek yumurta ikizi ama karakterler ise bir o kadar zıttı.  Selim holdinglerle ilgilenir ve kendini işe adamış ; ağır bir insandı. Çağatay aralarında en olgun olandı. Soğukkanlı, sabırlı ve ağırbaşlıydı. Karakteri babamı andırıyordu bana. Son olarak ise en benim bir küçüğüm vardı  Vural. Vural en az benim gibi acımasızdı. O işimizin bürokratik taraflarıyla değilde işkence,  öldürme  gibi zevkli yönlerini severdi. Gözü karaydı, hiçbir  tehlikeyi umursamadan kolaylıkla bir orduya bile kafa tutardı.

Benim ailemde  sadece Serkan' in sevgilileri vardı oda kesinlikle eve getirmeye cesaret edebileceği kadınlar değildi. 
Altısı birden beni görünce ayağa kalkıp bana baktılar.  Hepsi birden gözlerini ayırmış ve şok olmuştu.
"  Ben yanlış mı görüyorum ?" Dedi en küçüğümüz Can.
" Birazdan aşağı inerim ." deyip konuşmalarına müsade vermeden merdivenlere yöneldim. Kendi odamın kapısını hizmetçi peşim sıra gelip açarken
" Yorganı aç." diye emrettim. Hizmetçi dediğimi yapınca
" Çık. " dememle çalışan kendini dışarıya attı. Uyuyan meleği yatağıma bırakınca elleriyle gömleğime tutunduğunu fark ettim. Kalmam uygun olsaydı bunu kesinlikle yapardım. Yavaşça ellerini çözüp yatağa bıraktım . Botunu çıkartıp üzerini örtünce uyumaya devam etti.
Onun yanına uzanmak ve ona sarılmak istiyordum. Bu doğru değildi kim olduğunu bilmiyordum. Evliyse yada başka bir durum varsa bu bana yakışmazdı . Başında beklediğim kadın eğer sahipsizse kesinlikle şuan da olduğu gibi başında bekliyor olmayacaktım.  Kendine hakim olması gereken biriydim. Bu arzudan edilmiş bir laf değildi tamamen kalbimin atışının hızındandı. Odadan ışığı kapayıp çıktım ve aşağıya indim.

Kardeşlerim benim açıklama yapmamı istiyorlardı ama bunu dilleri değil gözleri söylüyordu.  Kardeşim bile olsa beni kimsenin sorgulamaya hakkı olamazdı.
Aynı evde yaşadığım ve değerli yadigarlarım olan kardeşlerime bakıp açıklama yapmaya karar verdim.
" Kız benim. Cenk yarın sabah bilgilerini getirecek aksi bir durum çıkmadığı sürece sözümün arkasındayım. Yarın sabah kahvaltıda size durumu bildireceğim. "
Mert bana bakıp
" Abi ben sevindim . Aile kuracak olman beni çok mutlu eder." Mert yine aile kavramına değindi çünkü sessizliğini bozabilecek tek konuydu. Başımı sallamamla Vural girdi konuşmaya
" Aksi durum olamaz neyse düzeltiriz. Hayırlı olsun ilişkin abi." Sert ve net sözlerle yine gözü kara konuşmasını bildirdi. 
Can ise direk söze
" Abim mutluluklar en çok ben sevindim ." deyip gülümsedi . Her zaman diğerleriyle rekabet halindeydi. Büyümüş bir çocuktu.
" Abi bende sevindim. Şaşırdım ve mutlu oldum." deyince can söze girdi
" Ne oldu Serkan abi sen neden düzgün bir ilişki bulamadın beğenenin mi yok." diye kahkahayı basınca Selim girdi söze
"  Serkan 'ın düzgün ilişki istediğini sana ne düşündürdü Can. Playboy olmak için doğmuş. Ayrıca Rüzgar abim mutluluklar dilerim. " . Ben başımla onunda tebriğini onaylarken
"Ben Serkan Yıldırım 'ım ve istediğim kadınla ,istediğim zaman takılmak hakkımken tek kişiye bağlı kalamam. " dedi Serkan yine gururla saçma  sapan konulara övünüyordu. Çağatay bana bakıp
" Abi umarım ilişkinde hiç bir zaman seni bugüne döndürüp keşke dedirten birşey olmaz. Ben senden eminim . Mutluluklar." Babama benzeyen yanı buydu ileriye dönüp ve geleceğe yönelik adımları vardı. Başımla onayladıktan sonra onlara dönüp
" Henüz beni tanımıyor ve bilmiyor. Hiçbirşeyin bilincinde değil ama aramda bu şekilde çekim hissettiğim bir kadın olmamıştı o yüzden o benim erken tebrikleriniz için sağolun. Bunları en yakın zamanda gerçeğe dönüştüreceğim."
" Anlayacaktır abi seni tanıyınca emin olacaktır  ." Çağatay ' ın bu sözünden sonra Vurala döndüm.
" Bu gece depodayım ." Dedim.
" Müsade et abi ben de geleyim ." Bu lafı edeceğini bildiğimden Vural'a dönmüştüm.
" Yanlışı ben düzelteceğim sen kal."
"Peki abi." deyince  kapıya yöneldim. Altı mafya kardeşim ise arkamdan bakıyorlardı. Garaja girip arabama bindim ve depoya gittim.

Iceriye girmeden kapıdaki korumaları bana baş selamı verdiler. Umursamadan içeriye girdim.
" Hazır mı?" Adamlarıma yöneltmiştim bu soruyu.
" Evet efendim ayılttık sizi bekliyoruz." İşkence odasına girince adam bağırmaya başladı.
" Ben zenginim ,çok para veririm, lütfen bırakın beni." Yüzüne öldürücü bir ifadeyle bakıp eğildim kulağına
" Bu gece sana yapacaklarımın hepsi senin kendi kızına  tecavüz ettiğini  öğrenmemden ve benim kadınıma dokunmandan dolayı. Sana ant içiyorum ölmeyi dileyeceksin."
O kadar soğuk söylemiştim ki bu cümleleri ve ağır ağır resmen ölümün sessizliği hakim oldu bir süre.  Adamın haykırışlarını umursamadan ceketimi çıkartıp gömleğimin kolunu kıvırdım ve elime sandalyede bağlı adama uygun aletlerimi aldım.

2 saat sonra....

Adamın dilini ve parmaklarını koparmıştım.  Gözlerini oyup onu hadım ederek erkekliğinden  arındırmıştım. Son zamanlarda gördüğüm en güzel tabloydu. Benim canımı kimse yakamazdı ama böyle şerefsizlerin kimseye yaptığını yanına bırakmazdım. Benim kuralım buydu
" Hak edene hak ettiği verilmeliydi."

1 saat sonra...

Eve gelince odama girdim ve uyuyan güzeli uyandırmamaya dikkat ederek yatağın karşısındaki koltuğa oturdum.  Onu izlemek cenneti anımsattı bana . Hayatımda hiç olmayan birşeyi anımsattı. Huzuru...

Sayıklamaya başlamasıyla ona doğru yaķlaştım.
" Lütfen beni bırakmayın.  Gitmeyin."
Bu ne demekti şimdi.  Onu uyandırıp sormamak için odadan çıktım sorgulamam şimdi uygun olmazdı. Herşeyin bir zamanı vardı. Hemen elime telefonu alıp Cenk 'i aradım.
" 1 saat e düştü süre lanet bilgileri bir saate getirmezsen ölmeyi dilersin. Sabahı bekleyemem deyip kapadım.
Ilk kez bir şeyi bu kadar merak ediyordum.

1 saat sonra...

Yarım paket sigara içmiştim beklerken. Yanıma gelen Vural gülümsedi.
" Cenk'ten sevgilerle... Sorun olmaz demiştim. " Diyerek  elinde tuttuğu dosyayı bana uzattı. Bu gece ikimizin miladıydı . Artık benim mucizem o oldu onunki ise ben. Bu gece mucizelere tanıklık eden geceydi. Dosyayı açmamla birlikte bundan emin oldum o bana aitti tabiki onun bunu öğrenmesi için henüz çok erkendi. Hayat ne garipmiş . Insanın başına gelen ilk şey asla olmaz dediği şeymiş. Bazen insanı bir gecede  başka birisi yapan olaylar oluyormuş ben bunu kendimde yaşadım ve öğrendim.  Hayatıma hoşgeldin  Damla"m... Deyip burukça gülümsedim. Çünkü işi hiç kolay değildi...

Mafyanın ZaafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin