40.Bölüm

28.9K 757 336
                                    

Yalnızlık ne kadar da girdaplı bir kavram. Insan yalnız olunca değil buna alışınca o kalp buz tutuyor. Alışamıyor başkasına... Her zaman bekliyor, bekliyor ki birisi o yalnızlığı geçirsin diye ama bu küçük bir kıvılcımla olacak bir iş olmuyor büyük yangınlar gerekiyor. Ve yine dememeli insan bu ne biçim yangın bir tek ben yanıyorum diye işte yalnızlığı da bu bozuyor o kalbi alev alev eritmek...
Kalbime imzasını sonsuzlukta atan adamın yanındayken böyle bir duyguyu hissetmem artık mümkün değildi. Bugün o imzayı iki çift daha atacaktı.
"Hazırlıklar tamam da evin önünde düğün yapmak iyi fikir demiştim. Begenmemeniz mümkün değil bu benim birkaç marifetimden biri."diyen Vural kendinden hiç beklenmeyecek yeteneklerle karşımızdaydı. Dışarıya çıkmamıştık. Gelinlerimize sürpriz olacaktı bu düğün. Zaten bu evin erkekleri sürpriz konusunda kadınlara fırsat vermeyecek kadar hızlıydı.
Düğün hazırlıkları tüm gün eve gelen neredeyse yetmiş kişiyle sürmekteydi.
Düğüne yarım saat kala artık hazır olan Sevda ve Rüya resmen melekleri andıracak kadar büyük bir albeniyle bezenmislerdi.
"Damla biliyorum sıkıldın ama nasılım?"diye soran herhalde yirminci kez soran Rüya 'ya yine
"Inanilmaz görünüyorsunuz. Cok cok güzelsiniz."diyerek ikisine de güven veren bir gülümseme göndermistim. Selin ve ben belli belirsiz olan karnımızla hazırken Selin
"Kızlar artık zamanı geldi. Beyler gelsin. Nasıl olsa hazırsınız. " diyerek ikiz bebek bekleyen bir kadına göre gayet hareketli bir şekilde zıplayarak sevinçle kapıya yönelince gelinlerimiz heyecan içinde gözleri kapıda bekliyorlardı. Erkeklerin içeriye girmesiyle Rüzgar yanımda yerini alıp elini belime dolarken Çağatay 'ın Sevda'ya bakakalmasını izliyordum.

Çağatay " Sevda'm ne güzel ismin var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çağatay " Sevda'm ne güzel ismin var . Hayatımda gördüğüm en güzel kadınsın ve artık benimsin. Bana daha büyük bir hediye bahşedilemezdi."derken büyülenmiş halde Sevda'ya bakıyordu. Sonra yaklaşıp gözleri dolu dolu Çağatay 'ı izleyen Sevda'nın dudaklarına aşk dolu bir öpücük kondurmalarını mutlulukla izledim. Aşk buydu işte kalplerin ilişkisi.
Can'a döndüğümde ise Rüya'ya bakarken bir dakika gözleri dolmuştu. Can bir an arkasına dönüp başını kaldırınca kendiyle mücadele ettiği belli oluyordu. Gözlerim dolarken benimde böyle güzel anların karşısında Rüzgar gidip Can'ın omzuna dokunmasıyla kulağına eğilip
"Kardeşim karını bekletme."demesiyle Can minnet dolu gülümsemeyle hızla Rüya 'yı dudaklarından öptü.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mafyanın ZaafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin