19.Bölüm

38.9K 1.3K 51
                                    

2 hafta sonra...

Kahvaltımı yaparken son iki hafta da hergün sadece yemekte gördüğüm Rüzgar aklımdaydı. Bir kez daha Selin'le başbaşaydık . Aynı evin içinde  Rüzgar 'ı özlüyordum . Hergün akşam gelince edepsiz bir öpücük ve kısa bir sohbetten sonra yanımdan ayrılıyordu. Rüzgar çok edepliydi. Acımasızlığını görmesem bu adam mafya olamaz derdim. Bugün çok hevesim kırıktı herşeye. Sıradanlıktan sıkıldınız mı hiç? Ben öyleydim. Aslında sıkılmam için bir sebep yoktu.  Kardeşlerin hepsi neşeli ve iyilerdi ve tabiki iyiki Selin'de vardı.
Düşüncelerimi bölen kapıdan giren yabancı kadın olmuştu. Kadın esmer ve 40 yaşlarında gülümseyerek yanımıza geliyordu. Selin'le ayağa kalkıp birbirimize baktık.  Kötü birşey mi olmuştu ki? Bu eve ilk kez bir yabancı girmişti.
"Merhaba kızlar Canan ben. Düğün için tercih etmeniz beklenen gelinliğinizin kataloğunu getirdim. Ayrıca davetiye için sizden listede alacağım. Her türlü organizasyondan ben sorumluyum. Kızlar bakmayın öyle ağzı açık şekilde hadi."demesiyle birbirimize döndük. Içimde daha önce bu kadar güçlü bir duygu hissetmemiştim. Elimi kalbime götürdüm. Çok mutluydum. Az önce ne diyordum. Şimdi ne oluyordu. Canan hanımla koltuklara geçerek gelinlik tercihi yapmaya başladık. Selin hemen mini gelinliklere bakarken ben daha sadece ve şık gelinlikleri tercih ediyordum. Zarafetten yanaydım. Normal hayatımda da kıyafetlerim abartılı olmazdı. Rengarenk giyinemezdim yani tek renk tercihimdi. Tabiki bu benim kendi zevkimdi.
"Seçtim. "Diyerek Selin mini ve zarif bir gelinlik seçmişti. 
"Bende."diyerek neredeyse bir saattir baktığımız kucak dolusu kataloğun içinde sonunda aradığımı  bulmuştum.
"Peki bayanlar. Gelinlik tamamdır. Düğüne zaten bir hafta var o süreçte Türkiye'nin önde gelen isimleri tarafınfan hazır olacaktır. Sıra davetiyede şimdi isimleri alayım."demesiyle kadın bir liste çıkardı.  Davetiye için isim listesiydi sanırım .
"Benim söyleyebileceğim isim yok. Burada işim bitti mi acaba?"dememle kadın yüzüme değişik bir ifadeyle bakıp
"Tabi bitti . Tercihiniz hoştu. "Demesiyle
"Teşekkür ederim. Ben odamdayım . Hoşçakalın. "Deyip odama çıktım. Selin muhtemelen isim veriyordu liste için gözlerim dolmuştu. Çağıracak kimsem yoktu. Bunları düşünmek istemedim. Canımı yakmama gerek yoktu. Kendini unutturmayan acılara sahiptim. Gözlerimi kırptım ağlamamak  için ama kendimi tutamıyordum. Yatağa uzanıp hıçkırıklarla ağlarken ne kadar süre bilmiyorum içeriye Rüzgar girdi. Öyle bir girişi vardı ki resmen ismini yaşatmıştı. Hızlıca yanıma geldi. Ben yatakta oturur pozisyondayken o yatağın yanına  dizleri üzerine çöküp ellerimi tutup
"Ağlama en değerlim. "Deyip sarıldı. Meğer insan destek görünce daha çok ağlıyormuş. Hıçkırıklarımı tutamazken Rüzgar beni kendinden usulca uzaklaştırıp gözlerimin içine bakarken o kadar şefkat dolu bakıyordu ki kalbimde hissettiğim aşkı beni sarhoş ediyordu.
"Ölenlerin acısı kalbimizde  kalmalı ama sadece kalbimizde. Onları gözyaşları ile anmayalım.  Onlar bizleri hiç ağlatmamışken onlar için ağlayıp onlara haksızlık etme.
Bu hayatta kimsen yoktu evet ama artık koca bir aileye sahipsin. Bizi bu sıfata layık gör. Hiç konuşmamış bile olsak kadere inanırım ben Damla. Kader seni bana layık gördü. Aileni artık bu ev olarak uygun gördü. Ben ilk kez Allah'ın uygun gördüğü karara şükrederken sen bunun için ağlama. "
Demesiyle Rüzgar 'ın ilk kez bu yüzünü görmüştüm bana destek oluyordu. Şuan elimden tutmuş bütün  acılarıma merhem oluyordu. Sen gerçek misin demek istiyordum ona. Varlığı inancıma bile aykırıydı.
"Sen benim ailemsin. Sen benim aşkımsın. Sen benim kocam olacaksın.  Sen benim herşeyim oldun. " deyip o güzel yüzünü inceledim. Dağ gibi adam dizlerimin önünde ağlamamdan korkuyordu. Gözünü kırpmadan adam öldürebilen adam gözyaşımdan çekiniyordu.
"Gel güzelim yüzünü yıkayalım. Seni ağlarken görmekten hoşlanmıyorum.  Kurallarımı hatırlıyorsun değil mi? Sence yeni kural nedir?"diye bana göz atarak bilmece sorar gibi beni eğlendirmeye çalışıyordu. Bunu öyle bir soğukkanlılıkla yapıyordu ki sözcüklerinin bile anlamları kendinden emindi.
"Ağlama yeni kural doğru mu aşkım? "Diye sorduğumda başıyla onaylayıp beni ayağa kaldırdı. Bu adam ne kadar da yakışıklıydı. Kısanç kadınlar erkekleri kendinden soğuturmuş . Önceden kızardım onlara belli etmeyin bari diye ama şimdi anlıyorum. 
Dudaklarını dudaklarıma bastırınca ellerimi boynuna doladım. Ilk kez bu kadar tutkulu şekilde karşılık veriyordum. Belimden tutarak kendine bastırmasıyla hissettiğim aşk beni alev alev yakıyordu. Gözlerimi araladığımda Rüzgar 'ın gözlerinde gördüğüm şehvet beni kendimden geçiriyordu. Öpüşmemiz derinleşirken tutkumuz da bir o kadar derinleşiyordu. Vücut uyumu buydu. Beni kendinden hafifçe ayırıp uzaklaştırmasıyla gözlerimi kırparak neden bunu yaptığını anlamaya çalıştım. Kendimi suçlamak üzereyken
"Kadın seni yemek istemem normal değil.  Burada fazla durursam benden nefret edeceksin."deyip nefes nefese kalmış halimizle burnunu burnuma sürttü .
Rüzgar 'ın gitmesiyle kendimi yatağa bıraktım. Bu etki neydi böyle?  Üzerimde yarattığı şey bütün acılara , bütün sorunlara bağışıklık kazandırıyordu.  Birini böyle sevmek beni yakıyordu. Bunun sorumluluğu büyüktü. Mutlu olmalıydım ikimiz için ve ailemiz için...
Yaklaşık yarım saat sonra aşağıya inince Canan hanımın gitmiş olduğunu ve Selin'in  tek başına  kahve içtiğini görünce yanına gittim.
"Damla iyi misin canım?"diyerek bana sarıldı. Bende karşılık verip başımla onayladım.
"Evet kardeşim iyiyim. Rüzgar 'a moralimin bozukluğunu sen mi haber verdin?"dememle yüzüme bakıp suçlu gibi başını salladı.
"Iyi yapmışsın ona ihtiyacım vardı. "Deyince bana bakıp çok mutlu oldu.
"Kızacaksın sanmıştım. "Demesiyle inanmaz şekilde baktım.
"Teşekkür ederim."dememle gülümsemişti.
Akşam yemeğine kadar Selin'le sohbet etmiştik. Erkekler eve gelmeye başlayınca Rüzgar 'da ilk gelenlerdendi. Bu ilk kez oluyordu. Normalde Rüzgar herkese göre eve en son girerdi. Kapıda görmemle sanki yıllardır görmüyormuş gibi boynuna atladım.
"Kilo mu aldın sen?"deyip beni kavramasıyla geri çekilmek için hamle yaptım. Müsaade etmemişti. O kadar güçlüydü ki ve iriydi. Onu öpmek için parmak uçlarımda yükselmem gerekiyordu.
"Ciddi misin ?"diye moralim bozuk şekilde yüzüne bakarken
"Her zerreni seviyorum. "Deyince başımı göğsüne gömdüm. Içeriye biz elele girince daha doğrusu ben eline yapışmış halde demeliyim. Selin bana bakıp gülümsedi. Benim mutluluğuma benim kadar seviniyordu. Hepimiz salonda Can'ı beklerken Can'ın hep morali bozuk gezdiğini hatırlayınca canım sıkıldı. Belliki Rüya'nın niyeti yoktu ve kararları netti.
Içeriye aniden Can'ın girmesiyle gözümüz ona kaydı. Ettiğimiz muhabbeti unutmuştuk.  Can koşarak yanıma geldi. Elimi tutup kaldırıp sarılınca anlamaz halde yüzüne baktım.  Gözleri dolmuştu mutluluktan.
"Teşekkür ederim sen çok değerlisin benim için. "Demesiyle Rüya olayı için olduğunu anlayıp o kadar mutlu olmuştum ki.
"Ne oluyor lan?"diye bağırmasıyla  Rüzgar'a döndüm ve yanına oturup elini tuttum. Can söze girdi o ara
"Abi senin kararlarına her zaman saygi duyardım ve Damla'yı seçmenle benim için bir örnek oldun. Damla benim için çok büyük bir iyilik yaptı. Bunu asla unutmayacağım. "Deyince Rüzgar bana baktı. Can dönüp aynı şekilde Selin 'e de sarılıp teşekkür edince Selin'in gözleri doldu.
"Ya rica ederiz ne demek."diyen Selin'i Serkan oturması için çekiştiriyordu. Rüzgar 'a dönüp bakınca hayran hayran beni izlediğini gördüm .
"Önemli birşey değildi. Sadece sevdiği kıza Can'ı anlattım. "Deyince beni göğsüne çekip başıma bir öpücük kondurdu.
Can'ın neşesiyle geçen yemeğin ardından salonda sohbet ederken Serkan'ın
"Neee?"diye kükremesiyle oturduğum yerde gerilmiştim.
"Ya aşkım mini olsa nolacak sanki bizbizeyiz."demesiyle Serkan yine bağırarak
"Lan yaklaşık bin kişiyiz düğünde.  Ne bizbizesi? Mini ne lan mini ne?"deyince Selin ağlamaya başladı.
"Aşkım bak ağlama. Lan ağlama!  Hem  suçlusun hem güçlü. "Deyince
"Serkan o kadar mini değil.  Bak kızın kalbini kırdın ."dememle bana baktı. Ellerini saçından geçirdi. Resmen öküz ya lan ağlama diyor ya. Sakinleşmek için yaptığı hareketten sonra
"Selin,Seliiinnn?"diye seslenirken yine Selin'in cevap vermemesinin ardından
"Lan yani Selin'ciğim bak. Tamam giy. Giy lanet olsun giy. "Demesiyle Selin başını kaldırıp ona baktı. Serkan'ın ona sarılmasının ardından gülümseyip Selin'de karşılık verdi. Biz kahkaha atmıştık Serkan'ın bu hallerine.
"Aşkım bin kişi derken?"demişti Selin. Aklımdaki soruyu sormuştu. O kadar kişi fazlaydı yani.
"Eş dost işte ."diyen Serkan'ın ardından Can söze girdi.
"Düğün günümüzde evimize Rüya 'yı getireceğim. Bu ciddi ilişkimin göstergesidir. Onu evime getireceğim. Balayını kısa tutun. Bir sonraki ay bir düğün daha olabilir. Siz olmadan olmaz değil mi?"

Mafyanın ZaafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin