Çağatay YILDIRM ###
Ben duygularımla baş etmeye çalışacak bir adam değilim. Duygularımın var olduğundan da emin değilim.
Sorun gibi görünmeyen ama sorun olan şey bu. Beni ilgisiz alakasız umursamaz sanmaları...
Ben içimde ne yaşarsam yasayayım dışarıdan tek bir duygunun bile anlaşılmayacağı biriyim. Yani yapım bu . Başka ne denir ki?
Sevda hayatıma giren ilk kadın olmamıştı.
Fakat son olabilmişti. Bu benim tercihimle olmamıştı. Kendimi ona zorlanmış gibi hissettim.
Onu ilk gördüğümde o kadar güzel bakan gözleri vardı ki insana verdiği tek duygu iyiki baktığı kişi benim hissiyatıydı.
Abimlerin düğününde yanına gittiğimde yüzü kızarmıştı. Titreyen ellerini birbirine bağlarken gülümsemesini ve gözlerini benden esirgemiyordu.
O bakışlar insanı aldatmıyordu. O gülümseme insanı aldatmıyordu.
Fakat Sevda aldatıyordu.
Abisine gidip dans için müsaade istemiştim ben.
Belki hır çıkacaktı düğünde ki izin vermese kesin çıkacaktı ama ben Rüzgâr abimin düğününe rağmen gidip abisinden izin istedim.
Garip bir şekilde dünden razıymış gibi 'tabi tabi' şeklinde ufacık bir kelimeyle göndermişti. Fark etmiştim umursamazlığını vardı birşeyler abisinde ama ben bunu Sevda'ya hiç bağlamamıştım. Düşündüğüm şey abisindeki gavatlıktı.
En azından 'kimsin?' gibi bi cümle beklerdim.
Ben Sevda'ya böylesine bağlanmaya başlamışken yani biz vakit geçiriyorken yada artık birbirimizi sevmeye başlamışken iş miydi ortaya çıkanlar?
Abisini soytarı bir düşmanımız olarak buldum. Bunu bulmam yarım saatimi almamıştı ama araştırmam zamanımı aldı. Istemedim gerçekleri öğrenmeyi .
Biliyordum ama durayım biraz daha dedim her seferinde. Vural abim gelip uyarmıştı zaten. Bildiğim şeylerin gerçekliğini ilk ondan duymuştum.
Onu eve her girişimde kapıda görüyordum. Kolumdan tutuyordu ve dediği tek şey ise özür dilemek oluyordu.
Ne aciz bir durum. Kendisini gözümde alçaltıyordu bu bekleyişleri ve her seferinde onu göndermem.
Belki gururla dönse arkasını gitse ve deseydi ki
"Yalanım yanlış ama kapanamam dizlerine." bu gözümde daha makul olurdu . Bu daha affedilebilinir.
Benim için aşkta gurur vardır ama onun için yoktu.
Ben zamanında bir hikaye okumuştum.
Bir zamanlar para,mal ve gurur yola çıkmışlar. Bunlar yollarına devam ederlerken para demiş ki
"Ben gideceğim ama merak etmeyin hemen geri dönerim."demesinin ardından mal ve gurur onu beklerken geç kalan para dönmüş.
"Gidince belki geç dönerim ama mutlaka dönerim." Para bunları dedikten sonra mal bu kez söze girmiş
"Benim de bir işim çıktı gitmem gerekiyor ."demiş. Sözlerinin ardından mal gitmiş bu kez bekleyenler ise para ve gurur kalmış. Beklemişler, beklemişler ve tam gelmeyeceğini düşündükleri anda gelmiş
"Geldim bende. Benim işim biraz daha uzun sürdü ama merak etmeyin hep böyle."demiş.
Ardından gurur konuşmuş .
"Para sen gittin ve geri döndün . Mal sende gittin geç kaldın ama geri döndün. Fakat sakın benim gitmeme izin vermeyin. Çünkü ben gidersem bir daha gelmem."
Bu hikaye o kadar doğruydu ki benim için...
Zaten hayatımıda kendi doğrularım üzerine kurmuştum.
Sevda'nın özürleri 'Aşkta gurur olmaz.' denilen aptalca bir sözün arkasından seslenen aciz bir kızın özürleri gibiydi.
Ona olan sevgimi hiç düşünmemiştim bile sevgime ne olduğunu bende bilmiyordum. Ta ki o güne kadar.
Intihar olayını duyduğumda benim için bir şeyler durmuştu. Zaman ve niceleri...
Sadece aceleyle ona gitme isteğim vardı içimde bunu bastırmak aklıma bile gelmemişti.
Onu öyle görünce kızgınlıktan ileri bir duygu yaşadım. Nasıl yapabilmişti bunu?
Duygusuzluğum ona karşı nefrete dönerken onu kucağıma alıp eve götürme konusunda tereddüt yaşamadım.
Kucağımdaki kız ile mücadele etmem gerekiyordu. Bu kızın beni ayağına getirebilme cüretine karşılık benimde ona karşı bir intikamım olmalıydı.
Eve geldiğinde ona bir hiçmiş gibi davranıyordum. İçimdeki öfkeyi ancak böyle atabiliyordum ama gece olunca öyle olmuyordu.
Uyurken onu kaç kez izlediğimi ben bile bilmiyordum. Bir defasına sadece tanık olmuştu Damla.
Ben ona bakmamıştım. Sevda'yı izlerken onunla ne yapacağımı düşünmek ve aynı insanda sevgi, nefret gibi duyguların hepsini nasıl kolay toplayabildiğimi görmek beni bile şaşırıyordu. Bu bir ilkti.
Onu Burak adisinden kıskanma olayımın ardından ona ilk kez dokunmuştum.
Onunlaydım ve bunun bir ismin yoktu. Sonrasında ayrı odaya gitsin istemedim nedeni umrumda bile değildi. Yanımda kalsın . Her sabah onunla uyanayım ve ne istersem yapsın. Bu ona mecburdu. Benim tarafımdan mecbur kılınmıştı. Sabah ona günaydın bile demeden çıkardım odadan. Tanımıyormuş gibi...
Ağlamaları beni etkiliyordu ama vardır ya hani birine karşı içinde çok şey yaşarsın ama ifade edemezsin kendini. Hoş etsende herkesde anlamaz zaten.
Ben denememiştim bile. Sevda' nın ardımdan ne halde olduğunu umursamamıştım.
Yinede salak değildim. Yokluyordum kendimi sürekli ve ona karşı kendimde bulduğum tek şey yine o oluyordu. Seviyordum işte bu basitti.
Tavrım değişmeliydi. Ben bunun için uğraştım. Onunla hep yanyanaydık ve ben ona sevdiğimi söyledim. Bunu romantik an olarak çok kez yaptım . Şimdi ise yine aynıydım. Yine ona eskisi gibi davranmıştım üstelik hamile olmasına rağmen ve bir karar almıştım . Onunla artık konuşmam gerekiyordu. Sevda'yı arayıp hazırlanmasını söylemiştim. Bu kadardı ve şimdi onu bekliyordum.Onu beklerken gözümü gelişini izleme zevkinden mahrum bırakmamıştım. Evden çıkıp gelirken onu görmek yine kalp ritmimi bozmuştu. Ne saçmaydı onu böyle dışlarken onun için ölmem.
Araca binince bana bakarak
"Çağatay noldu?"demesinin ardından gaza bastım. Hızla yola çıkınca ona döndüm ve
"Kötü bir şey yok. Sadece seninle konuşmak istedim."sözlerimin ardından yol boyunca başka hiç bir şey konuşulmamıştı.
Deniz kıyısında küçük ve mütevazi bir evimiz vardı. Önünde küçük bir çardak ve bahçesi rengarek çiçeklerle kaplıydı. Mesafe bir saate yakındı.
Biz eve geldiğimizde Sevda kapısını açarken ben araçtan iniyordum.
Sevda hiç birşey söylemeden beni takip ederken çardağa gidip oturmuştuk. Baharın esintisi ve denizin dalgasıyla burası eşsizdi.
Sevda etrafa bakarken bende kendi manzarama bakıyordum. Gözlerim karımın üzerindeydi.
Oda bana bakınca karşılıklı oturduğumuz çardakta sırtını dikleştirerek gelecek konuya yaptığı hazırlığı görebiliyordum.
"Sevda seninle konuşmak istiyorum ve konu şu. Seninle ben anlaşamıyorum. "Sözcüklerim kulaklara dolmadan onun gözleri dolmuştu ve bana bakarak
"Ayrılmak istediğini söyleyeceksin değil mi? Keşke beni bu güzel yere getirmeseydin. Gözümde deniz kirlendi.Başka yer yok muydu? " Sevda yanlış anlıyordu.
"Bizde evlilikle boşanmak aynı cümlede geçmez. Sus ve dinle. Ben sadece hatalıyım. Sana karşı hep acımasızdım ve nedense bunu düzeltmedim. Şimdi ise seninle yeni bir sayfa açmak istiyorum. Seni yeniden tanımak ve yeniden sevmek. Bunun için ilk adım özür dilemek olmalı." Sözlerimle Sevda bana inanamayarak bakarken
"Peki özür dileyecek misin? " demişti.
Ben ne diyeceğimi bilemezken ona bakarak
"Yeni bir eve çıkalım seninle ve ikimiz yaşayalım. Ister misin? " dememin ardından Sevda heyecanla bana bakıyordu.
"Bunu çok isterim ama neden bu kararı aldın? "Ben sadece onunla yeni bir hayata başlamak istiyordum.
Artık sular dinmişken ve herşey yoluna girmişken kendi yolumuza gitmeyi istiyordum.
"Bizim için bu kararı aldım. Bebeğimiz için ve bizim için Sevda."Dememin ardından o bana bakarak gururla başını kaldırarak kullandı sözlerini.
"Bir özür dileyecektin Çağatay . Herşeyin başlangıcı olacak bir özür ."
Artık zamanı gelen ve geçmekte olan şeyi yaptım. Bekleyen sözlerimi ona bildirdim.
"Kocan kendini sana açamadı. Sen bana sabrettin. Ben hala aynıyım ve biliyorum ki sen bana yine sabredeceksin. Yaptıklarım için özür dilerim Sevda. Bundan sonra mutlu olalım. Sadece ikimiz ve bebeğimiz olsun. Seni seviyorum. Bunu yürekten söylüyorum çok derinde bir yerde adın yazıyor kalbimde. Hep yanımda ol . Ben seni üzdüm ama sen bana insaflı ol . Bazen aşk sadece kendinden emin olmaktan değil karşıdakindende emin olmaktan geçiyormuş ."
Her hafta bir bölümle sizlerleyim sevgili okuyucularım 💜💜💜💜 sizleri seviyorum 💜💜💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Zaafı
RomanceMerhabalar , Bu sıradan bir aşk değil size mucizeyi anlatacağım. Sizden sadece benim dünyama ve mucizeme tanıklık etmenizi rica ediyorum. Eşlik etmek isterseniz sizi bekliyorum. Gelin beraber yaşayalım ... Bu bizim romanımız olacak benimle kal...