Bir dert veya bir sorun insanı ne kadar yıpratabilirdi? Ben bu sorunun cevabını ailem öldüğü zaman çok acı bir şekilde öğrenmiştim. Ömürlük dertler vardı. Ömürlük yaralar...
Acıyan yerimiz vücutta olsa iyileşiyordu ama kalp bir yara aldığında her zaman mı kanardı?
Çocukluk zamanlarımda birgün bisiklet sürerken yarış yapalım demiştim arkadaşlarıma. Onlarda bana
"Saçmalama Damla annemiz kızar . Hem biz tam bilmiyoruz ki."diyerek masumca gülümsemişlerdi. Israr ederek ve bilmeden ikna edip onları çocukken ipek yolu dediğimiz muhteşem bir yolda yarışa ikna etmiştim. Daha sonrasında ise korkulan olmuş ve arkadaşlarım düşüp acemice sürdükleri bisikletleriyle dizlerini kanatmışlardı.
Onların canı yanmıştı ama benim canım daha çok yanıyordu. Benim ağlamalarımdan dolayı neredeyse çocuklar bana yardıma gelecekti. Iste tam o zaman anlamıştım. Vicdan azabı dünyanın en tarifi imkansız ve kanaması bitmeyen yarasıydı.
Can'ın durumuda benim o zamanlarda ki halime benziyordu. Rüzgar kendine yakışmayacak derecede bir sakinlikle olayı çözmeye çalışırken eve gelen o adamın benim peşimde olan adam olduğunu bile açıklayarak beni bilgilendirme gereği duymuştu. Akşam yemeğinden sonra salonda oturmuş sohbet etmeye çalışıyorduk. Zaten kimse beni korkutmamak için ciddi durmamaya yemin etmiş gibiydi. Herkes normal davranıyordu. Sadece Can, bir tek Can yıkılmıştı. Geçen bir haftalık süreç içinde Rüya gelmişti ve sarılmıştı Can'a fakat oda farkındaydı. Bu kadar yıkılmış olmasının ona hiç yakışmadığının hem ben hiç kızmamıştım ki Can'a . Neden kızayım? Kendini suçlamasına gerek yoktu . Nereden bilebilirdi ki?
"Aşkım rüyamda bir adam gördüm."diye başlayan Selin'e bakan Serkan
"Devamını anlatıp canımı sıkma. Bak gerildim şimdiden. " demesiyle Selin resmen cırlayarak
"Canım neden dinlemiyorsun?"deyince Çağatay söze girdi
"Sevda'nın da seninde bir gün güzel bir rüyanız olmayacak mı ?"deyince Sevda
"Size kötü görünmüş aslında bize göre gayet güzeldi."diyerek Selin'e göz kırpmasıyla Çağatay o kadar şiddetli şekilde bağırdı ki kulaklarım acımıştı.
"Lan sen ne diyorsun? Sikerim rüyanda ki adamı. Yatmıyorsun bundan sonra lan. Yok sana uyku."demesiyle herkes kahkaha atmıştı.
Onlar kendi aralarında gülüşürken Rüzgâr 'a dönerek
"Hayatım? " dememle bi anda düşüncelerinden sıyrılıp bana bakmıştı. Ellerimi ellerine kilitleyerek
"Söyle kurban olduğum."demesiyle birbirimize bakmıştık. Bu bakış huzur , sevgi, aşk ve nice güzel duyguları barınıyordu.
Ellini alarak hafifçe büyüyen karnıma götürüp
"Çocuğumuzun çok iyi bir babası olacak. Muhteşem amcalarla büyüyecek."dememle bana bakıp kendine çekerek kucağında ufacık kalana kadar göğsüne bastırmasıyla
"Bizim çocuğumuz olacak o ve en gurur duyduğum şeyde bu . Çocuğuma muhteşem bir anne seçmiş olmam."demesiyle gözlerim dolarken
"Isim düşündün mü?"dememle bana bakarak başını olumsuz anlamda salladı. Anlıyordum hala o adamı yani Burak denilen eve Can'ı kullanarak giren adamı arıyordu ve kafası fazlasıyla meşguldü.
"Ben istemiyorum."dememle bana gözlerini kısarak bakan kocama
"Can 'ı ve seni böyle yıkılmış görmek beni mahvediyor. Biliyorum se-" deyince sözümü keserek
"Can acı çekmeli. Bunu hakediyor. O bir koca olacak , o bir baba olacak. Eğer bu hatayı bizle değilken de ailesiyle yapsaydı bundan daha beter olurdu. O acı çekmeli ilerde ders olması için kafasında tartmalı herşeyi. " demesiyle onun böyle vizyonist düşünmesine şaşırmıştım. Demek ki neredeyse bir aydır ona iyi gelecek tek laf etmemesinin sebebi buydu.
"Sen neden sormadın karım? Bir aydır bu soruyu kafanda çok kez düşündüğüne eminim."demesiyle ona yaklaşıp doğruları söyledim.
"Senin ne yaptığını bilen bir adam olduğunu biliyorum. Sen sadece doğacak çocuğumuzun babası olmadın. Kardeşlerinin de babasısın. Sadece bu konuyu açacak kadar iyi hissetmiyordum. "
Aniden gelen
"Bugün ne değişti? " sorusuyla
"Erkek."dememle bana bakıp şaşkınlıkla yüzümü incelemişti.
"Sen -"demesiyle sözünü kesip
"Evet bugün öğrendim. " deyince aniden sarılıp
"Sen benim mucizemsin."demesiyle gözlerim dolmustu. Odadakilerin bize baktığının farkındaydım. Biz ayrılınca ben bu kez söze girip
"Bir erkek çocuk amcası olacaksınız. " dememle hepsi şaşkınlık ve mutlulukla sevinç ve tebriklerde bulunurken Serkan Selin'e bakıp
"Eee?" Diye sorunca Selin
"Ne eee Serkan?"demesiyle Vural
"Sizin cephe de durumlar nasıl yani?" Deyince hepimiz kahkaha atmıştık.
Selin Vural'a sert sert bakıp kocasına
"Kızlarımız olacak ."demesiyle Serkan gülümserken hüzünlenmişti. Ilk kez böyle bir yüz ifadesi görüyordum.
"Allahım yapılır mı benim gibi kıskanç adama? Bir de değil iki kız. Ben nasıl koruyacağım onları. Ölümüm kıskançlıktan olacak."demesiyle Vural atlayıp
"Ben korurum. Yeminle 8 yaşında yaşları kadar leşleri olur."demesiyle hepimiz Vural'a inanılmaz gözlerle bakarken Serkan
"Kızlarıma doğmadan ilk kural. Vural'a yaklaşanı evlatlıktan reddederim."demesiyle gülmekten ölüyorduk. Can söze girip
"Bugün onlarla dışarıya çıkan bendim."derken Rüya'yı kendine çekip konuşmaya devam etti
"Sevda'da bizimleydi."demesiyle Çağatay "Sevda ne alaka biraderim?"dedi. Sevda da bugun bizimleydi ve evet Çağatay 'a söylemesi gereken şeyler vardı. Ancak cesareti yoktu. Can'ın iknasıyla ancak konuşabilirdi ve Can yine yine ve yine imdadımıza yetişmişti.
"Sevda açıkla. " diyen Can'la Sevda çekinerek ve korkarak konuşabildi.
"Çağatay ben biliyorum belki istemezsin yani evli de değiliz. Yani ben şey seni kaybetmek istemiyorum. Aldırmamı istersen de anlarım ama hamileyim."demesiyle Çağatay az önce hiç beklemediği biri tarafından
vurulmuş gibi şok olmuş bir suratla Sevda'ya bakarken Sevda 'nın gözleri dolmuştu.
"Çağatay? " diyen Can ne zamandır sessizken sanki yeni yeni aramızda olup konuşuyor ve gülümsüyordu.
Çağatay hala tek laf etmezken Vural söze girdi
"Lan bebek senden noldu bu ya surata bak."demesiyle biz gülümserken Çağatay sadece Sevda'ya bakıyordu.
Can söze girdi
"Sanki sen hamilesin dedi Serkan'a cevap versene . " demeleriyle Serkan aniden Sevda'yı kucaklayıp sevinçle
"Baba oluyorum.Baba oluyorum"diye döndürürken durmak bilmiyordu. Sevda'da mutluydu. Hamile olduğunu ilk öğrendiğinde Çağatay 'ın istememesinden korkuyordu çünkü hala evli değillerdi fakat durum içini rahatlatmıştı çünkü artık Çağatay 'ın istediğide aşikârdı. Çağatay hala baba oluyorum diyerek en sonunda Sevda'yı koltuğa bıraktığında Sevda gözleri mutluluk yaşları dolmuş şekilde Çağatay 'a bakarken hepimiz tebriklerimizi ve iyi dileklerimizi sunarken Rüzgar söze girdi.
"Çağatay bu haftasonu evleneceksiniz. " demesiyle Çağatay onaylarcasına başını sallarken Sevda
"Bu kadar erken mi?"derken Rüzgar devam edip konuşmasına
"Yeğenimi bekletemezsiniz."deyince Can söze girdi.
"Abi merak etme . Hazırlıkları ben yaparım. Haftasonuna herşey hazır olur."demesiyle Rüzgar söze girdi.
"Sizde evleneceksiniz. Rüya ve sen bu haftasonu çifte nikah olacak."demesiyle ben söze girdim. Onlara kalsa hala uzatacaklardı.
"Kocam haklı . Artıķ evlenin "deyip gülümsememle Rüya
"Can noldu istemiyor musun ? Surata bak."deyip dudak büzmesiyle
"Ya bak dudağa bak ben seni yerim ama aşkım nasıl sevinmem şaşırdım sadece."deyip ona küçük bir öpücük vererek sarilmasiyla herkes sohbete ve konulara devam ederken Rüzgar'a dönüp
"Ilk kez bir emrine bu kadar mutlu oldum. Sen ne güzel bir adamsın"deyip ellerini tutmamla elimi dudaklarına götürüp parmak uçlarımdan öpmesiyle
"Hayır tek zaafım bir tane daha var. Benimle ve bana ait olarak kalman güzel kadın. Sen bu emrime uyarak beni kendine sonsuzlukta bir köle yaptın. Seninle ve sana ait olarak..."
Sizinle olmaktan memnunum okuyucularım. Bundan sonra da bölümler düzenli gelecek. Sizi seviyorum❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Zaafı
RomansaMerhabalar , Bu sıradan bir aşk değil size mucizeyi anlatacağım. Sizden sadece benim dünyama ve mucizeme tanıklık etmenizi rica ediyorum. Eşlik etmek isterseniz sizi bekliyorum. Gelin beraber yaşayalım ... Bu bizim romanımız olacak benimle kal...