28.Bölüm

30.5K 891 86
                                    

Asla kibirli değilim. Yazacağınız her soruya cevap veririm. Sizler okuyucusunuz benim görevim de daima sizler için yazmak ...

###1 ay sonra

Benden alınan hiçbirşey beni yarım bırakmazdı. Bunu Rüzgar 'ın dün gece bana kızması ile daha net anlamıştım.
Birlikteliğimiz sırasında canımın acımasından dolayı üç gündür Rüzgar 'ı yanıma yaklaştıramıyordum. Benden alınan Rüzgar olmadığı sürece herşey beni eksiltebilirdi ama Rüzgar benim felaketim olurdu.
Oturduğum yerde düşüncelerimle boğuşurken gün batımına dalmıştım. Rüya ve Selin akşam yemeği için mutfakta yardımcı olurken çalışanlara bense kendimden nefret etmekle meşguldüm.
Kendime verdiğim sözü tutamıyordum. Rüzgar benim için herşeyi sağlarken ben ondan kaçıyordum.
Demek ki böyleydi. Insan sevdiği kişiye kendini feda ediyormuş. O kişinin en küçük bir yüz asmasında kendini adadığı insana karşı içinde sadece bencillik hissediyormuş.
Ben bencil değildim ki,
Ben bulabilsem kendimi ah feda ettiğim kişiden alabilsem yüreğimi ,
Sadece hayal işte verilen kalp nakil işlemi yapılmış gibi oluyormuş ,
Bir kez veriyorsun ve nefessiz kalıyorsun,
Kendi ipini kendin çekiyorsun ,
En kötüsü de hayatta böyle sadece bir kez seviyorsun ve sadece,
Kendini bırakıp her durumda oncul oluyorsun.
Günaha girmek her insanın yaptığı birşey ama ben Rüzgar'ın günahlarına bile onun için ağlayacak kadar seviyordum. Ben yanarım senin yerine...
Zaten yanmadım mı? Cenneti ve cehennemi senin iki dudağının arasında ararken ben zaten senin için yanmadım mı?
Insan sevgisi kadar acı çekermiş, bu cehennemse benim sevgim, tüm kalbime kanser gibi yayılmış durumda demekki ama ben razıydım.
Acısı önemli değildi. Onun bir gülümsemesi vardı ki tam o işte yemin ederim cennete ölünce gideceğimizi söylemeseler o gümüşünde arardım.
"Damla ne düşünüyorsun? "Selin'in bu sözüyle sadece
"Hiç. "Diyebilmiştim .
"Geldiler sonunda."diyen Rüya ile girişe bakınca Can'ın zinde görünmesi dikkatimi çekmişti. Sonunda iyileşmişti. Ayağa kalkınca Rüzgar 'ın gelip başımın üzerinden öpmesiyle yerimize oturmuştuk.
"Yemek hazır,masaya geçelim. "Diyen Selin'e karşı Serkan
"Aşkım biraz bekle yeni geldik."demesiyle Selin söze girdi.
"Sen neden bugün yorgunsun bakalım?" Serkan sinirlenince yaptığı hareketi yapıp başını koltuğun arkasına yaslayınca
"Selin sana ne demek istiyorsun demeyeceğim. Beni sinir etme zevkini bugün sana bahşetmeyeceğim. " derken onların didişmelerini bırakıp Rüzgar 'a döndüm.
"Nasıl geçti bugün? " dememle bana bakıp
"Sıkıcı."diye net bir cevap verince önüme döndüm .
Kapının çalmasıyla bu kez tedirgin olmamıştık. Son bir aydır Sevda hergün gelip Çağatay 'la görüşmek istediğini söylüyordu. Kıza kızmıştım evet ama artık acır duruma gelmiştik. Çağatay 'da da bir inat vardı ki kızı kesinlikle kabul etmiyordu.
Çağatay kalkıp bu kez kapıya gidip geri gelmişti. Her zaman ki gibi yine kızı göndermişti.
"Çağatay artık affetsen."diyen Selin'e Çağatay dönüp öyle bir söz söyledi ki
"Yenge insan bir kez aldatılırsa bu karşıdaki insanın suçudur. Fakat ikinci kez aldatılırsa bu kendi aptallığı olur. Ben bu kadını affedersem beni tekrar kandırmayacağına garanti verebiliyor musun?"demesiyle hiçbirimiz onun söylediği söz üzerine söz söyleyememiştik.
Hepimiz masaya geçmiştik.
"Rüya ne kadar yakışıklı olduğumu tekrar söyler misin? Vural abim duyamamış. "Diye dalga geçen Can ve diğerleri sohbet ederken aniden midemin bulanmasıyla koşarak banyoya gitmiştim. Kapıyı kapamıştım ama arkamdan diğerlerinin gelmesiyle hepsi sadece iyi misin derken içeriye giren tek Rüzgar olmuştu.
"Bakma lütfen. "Derken bana
"Saçmalamayı kes."demesiyle sifonu çekip yüzümü yıkarken Rüzgar benim yanımda olup saçlarımı tutmuştu.
Rüzgar 'a dönüp
"Ben galiba hastayım , midemi üşütmüş olabilirim."dememle yüzümü elleri arasına alıp
"Kendine neden dikkat etmiyorsun. Şu haline bak. Lanet olsun. Başına kaç hemşire dikeceğim bak gör , hepsi senin cezan olsun ."demesiyle bana kızarken kendine çekip aynı zamanda saçımı okşuyordu .
Banyodan çıktığımızda herkes kapıda bana bakıyordu.
"Damla iyi misin?"diyen Can'la diğerleri hep bir ağızdan birşeyler soruyordu.
"Gerçekten iyiyim sadece midemi üşüttüm. "Dememle beraber salona geçerken herkes masaya geçince ben Rüzgar 'a dönüp
"Canım yemek istemiyor. Daha sonra yesem olur mu?" Derken resmen yalvarır gözlerle bakarak söylemiştim bunları.
"Daha sonra yerken başında duracağım. Çocuk gibi uğraştırma beni."deyince odamıza çıkmıştım.
Neden bilmiyorum Rüzgar 'ın dediği şey zoruma gitmişti ve ağlamaya başladım. Kapıyı kilitlemiştim biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.
Ağlamak rahatlatırken kapının çalınmasıyla
"Damla benim açsana seninle konuşmam gereken birşey var canım "diyen Selin'in sesini duyunca kapıyı açtım. Gözlerime bakıp
"Neden ağlıyorsun? " demesiyle
"Selin ne konuşacaksın bak cidden herşey ters gidiyor zaten. Bir an önce söyle."dememle bana bakıp gülümsedi.
"Sen kesin hamilesin."demesiyle donakalmıştım.
"Ne?"dememle
"Baksana miden bulanıyor, sürekli ağlıyorsun veya moralin bozuluyor durduk yere . Damla bunlar hamilelik belirtisi ."demesiyle öyle bir ihtimali düşününce daha önce benim niye aklıma gelmedi deyip kendime kızmıştım. Olabilir miydi acaba?
Kalbim heyecanla atarken gülümseyip
"Selin bunu nasıl anlayacağız?" dememle
"Test almamız gerek."demesiyle
"Dışarıya çıkarken Rüzgar bizim yanımıza o kadar kişi birde üstüne kardeşlerden birini veriyor. Alamayız ki."dememle
"Rüya alsın. "Diyen Selin'le mutlu olmuştum. Çok zekiceydi. Rüya bizle yaşamıyordu ki arada bir kalıyordu. Alabilirdi .
"Tamam aşağıya gidip Rüya 'ya söyleyelim. " dememle biz aşağıya inince Rüzgar ayağa kalkıp yanıma gelip aniden kolumdan sertçe tutmuştu. Beni odamıza doğru çekerken
"Rüzgar napıyorsun? "Dememe rağmen sinirle beni odamıza sürüklüyordu.
Odaya girince üzerinde ki gömleği çıkartırken sinirle remen yırtarak kapıya yönelmişti çarparak kapatıp bana dönüp

Mafyanın ZaafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin