Sabahın erken saatlerinde çalarsaat ile uyanmıştım. Bugün son iş günüm olması benim için çok güzeldi. Kahvaltı mı yapmadan hızlıca hazırlandım biraz geç kurmuştum saati uykuya ihtiyacım vardı. Bu hafta biraz fazla yorulmuştum sanırım. Hazırlanıp koştur koştur kapıya yaklaşınca yine o iğrenç mektuplardan birini buldum kapı altından atılmıştı. Zarfı alıp açıp okudum.
- Günaydın benim biricik sevgilime... Damla Erdağ biliyorum beni merak ediyorsun ama yakında bitecek bu merak 2 yıldır seni izliyorum her hareketinde ,her adımında hatta aldığın her nefeste... Karşına çıkacağım günü özlemle bekliyorum ve aşkım o güne az kaldı.-
Bu ne adi birisi böyle Allah kahretsin ya. Bu ne cüret. Sapık pislik herif. Yalnız olmasam ailem yanımda olsa bunların hiçbirisinden korkmazdım. Şimdi ise durum farklıydı .Bir kızın böyle bir mektuptan sonra tek başına kaldığı bir evde korkacağını düşünemiyor muydu? Bu nasıl bir saplantıydı böyle son bir yıldır hergün bu mektuplardan alıyordum . Lanet olası sapık herif.Bununla kaybedecek vaktim yoktu acele edip çıkmalıydım. Durağa gidince otobüsü beklemeye başladım üşümüştüm biraz kış geliyordu. Zaten kendime pek iyi bakmıyordum hastalanmam an meselesiydi. Beremi unuttuğumu fark ettim . Eve dönüp beremi alana kadar otobüsü kaçırırdım zaten dördüncü kattaydı evim. Keşke otobüs bekleme gibi bir durumum olmasaydı ama babamın yaptıklarından sonra iki büyük korkum olmuştu. Araba sürmeyi biliyordum babam öğretmişti dövüp kızarak resmen ağzımdan kan gelirdi her defasında. O yüzden araba sürmek yerine karın içinde saatlerce yürümeyi yeğlerdim. Birde tabi bağırması, bağırdıktan sonra gelen dayak yüzünden sesini yükselten erkekler en büyük korkum olmuştu. Sonuncusu ise karanlıktı. Bunun babamla alakası yoktu ben hoşlanmazdım oldum olası.
Otobüsün gelmesiyle düşüncelerimi bir kenera bıraktım ve yerime geçtim. Kırk dakika süren yolculuğun ardından işe gelmiştim. Yerime geçip işimle ilgilenirken neredeyse öğlen olmuştu. Saatlerce insanlarla uğraşmanın zorluğunu şu anki yoğun baş ağrımla çok güzel şekilde ödüyordum . Öğle arası ile kırmızı et yemeyen ben işyerime yakın burger king e gidip bir tavuk menüsü istemistim. Masama oturmamla birlikte sabahtan gelen açlıkla yemeğimi yemeye başladım. Bugün benim için dünyanın en iğrenç günüydü. Bugün ailemin ölümünün yıldönümüydü. Aklımdaki düşünce ile iştahım kaçmıştı ve tepsiyi ileri itip boşboş elime bakmaya başladığımı masama gelen müdürün oğlu ile anladım. Birden masama oturunca göz ucuyla ters ters bakmaya başladım.
"Afiyet olsun Damla'cım dalgın gördüm seni ."
Bu çocuk resmen bana takıktı ve bana artık rahatsızlık veriyordu. Adı Alp'ti. Tam bir yılışıktı .Is yerinde göze batmak istemiyordum hemde bu salak yüzünden aslında yakışıklıydı ama konuşana kadar.
"Alp bey ben yemeğimi yalnız yemek isterim. Izin verir misiniz lütfen? " dememle bir hışımla ayağa
"Beni istemediğini değil yalnız yemek yemek istediğini düşünmek istiyorum. Unutma bir gün beni isteyeceksin ve o zaman kadar gölgenim bunu unutma ve kendini bana hazırla. " deyip gitti. Bu ne demek ya aptal. Sözlere bak küstah. Sırf işyerinde sorun yaşamayayım diye şu Alp pisliğine katlanmak zor oluyordu artık. Ben gerçekten artık dayanamadığım bir yaşamın içersindeydım. Keşke bu kadar yalnız olmasaydım iki yıl geçmişti ailemin ölümünün üstünden keşke yaşasalardı. Beni koruyacak kimsem kalmamıştı.Isyerine geç kalmamak için kalkıp hızlıca çıktım. Isyerine döndüğümde masamda koca bir buket gül duruyordu. Üstünde bir not ile birlikte. Çalışanların bana dikdik bakan gözleri ile anlayamamıştım . Güllerin gelmesi saçmaydı evet ama neden bu kadar dikkat çekmişti ki. Notu alıp okuduğumda anladım herşeyi.
"Damla'cım bugün yemekte olanları affediyorum senin bana alışmana zaman vereceğim. Kendini bana hazırlamayı unutma. Alp."
Yeter bu da ne demek artık hemen kalkıp hepsini çöpe atıp müdürün odasına yürüdüm. Kapıyı çalıp içeri girdim.
"Biraz konuşabilir miyiz müdür bey? " gergin halimi gören adam bana dikdik bakıp gözlüğünün üstünden
"Dinliyorum." Dedi.
"Efendim oğlunuz Alp bey beni yanlış anlaşılmaya mahal verecek durumda bırakıyor . Masama çiçek bırakmış ve bu durum benim açımdan çözülemeyecek durumda eğer uyarırsanız- " sözümü bitirmeden adam söze girdi.
"Sizler yetişkin bireylersiniz. Oğlumu uyarmamı bekleme. Benim tek çocuğum var ,kıymetli ve hassas birisidir benim oğlum. "Demesi ile hışımla çıktım odadan. Gözlerim dolmuştu. O pislik adam benim karşısında ağladığımı görsün istemedim. Kimi kime şikayet ettim ki ben. Ikiside aynı pislik.Sanırım ağlıyordum artık benim bir ailem olsaydı böyle olmazdı . O adi Alp e bile arka çıkılıyor bu hayatta ben ilk kez bu kadar değersiz hissettim.
Masama geçip bakışları umursamadan işime döndüm ve akşam olana kadar sadece işime odaklanmaya çalıştım. Nihayet bitince işyerinden çıkıp hemen otobüse binip evime döndüm. Bugun hayatımın en iğrenç günlerindendi. Hıçkırıklar arasında yatağımda ağlamaya başladım ve kalkıp duş almak için üzerimdekileri çıkartıp vücuduma baktım .Güzellik ne bela bir şeymiş. Insanların resmen yararlanmak için baktığı bir varlık haline getiriyor kisiyi. Görüntümden tiksinip duşa girdim ve hazırlandım. Bu ev bugün bana ağır geliyordu . Bu gece hiç yapmadığım bir şeyi yapacaktım bir bara girip bugünü ve acıları unutana kadar içecektim. Silmek istedim herşeyi kafamda. Unutmak mı hatırlamak mı sanırım en güzeli -mış gibi yapmaktı. Hazırlanıp bir taksi çağırdım o ara aynadaki görüntüme bakıyordum. Siyah bir elbise üzerine ceket ve siyah bot ayrıca dumanlı bir göz makyajı ile hazırdım. Bugün başka birisi olacaktım. Eğlenmek için gitmiyordum oraya tamamen bugünü atlatmakti amacım. Taksi gelince binip yaşlı şoföre bakıp
" Beni buranın en iyi barına bırakır mısınız " dedim. Adam baş işareti verdikten sonra sürmeye başladı ve 1 saat sonunda bilmediğim ıssız yolları geçerek beni bir mekana bıraktı.
"Ne kadar ?" Deyince adam bana bakıp
"50 lira ama kızım bak buraya getirdim de seni sen benim kızım yaşındasın dikkat et kendine zaten buraların bütün barları bu barda dahil olmak üzere tek bir adama ait en eliti ise burasıydı . Tekin yerler değil buralar dikkat et kızım. " deyince ücreti verip, teşekkür edip araçtan indim. Bar girişinde 2 koruma duruyordu ikiside heybetli ve korkunç görünüyordu. Yavaşça içeri girmeye başlayınca yüksek müzik sesi kulağımı tırmalıyordu . Iceri girince dans eden ,öpüşen ,birbirine dokunan bir sürü insan doluydu. Boş bir bar taburesine oturup viski istedim barmenden. Yirmi dört yaşında olup da ilk kez bara gelen bir kız olarak çok geç mi kalmıştım. Böyle bir şeyin geç veya erkeni olmazdı keşke içmek için sebebim olmasaydı. Gelen içkimden bir yudum alınca buraya keyif icin gelmediğimi hatırlattım kendime ve fondip yaptım. Şunu anladım ki icki hep bu dünya da hemde diğer dünyada yakıyormuş . Içmeyen birisi olarak beni çarpması sanırım normaldi. Ikinci bardağı istediğimde izlediğim hissine kapıldım ve sol tarafıma dönünce loca gibi özel bir yerde hatta aşırı özel bir yerde oyleki tek bir siyah geniş koltuk hizmet eden bir sürü kişi ve korumaların çevrelediği koltukta oturan tek bir kişi vardı. Aşırı iri bir adamdı , siyah gömleğinin 3 veya 4 düğmesi açık şekilde görünen kaslarıyla fazla çekiciydi ve yüzü keskin bakışları erkeksi yüz hatlari esmer teniyle insanı kendisine hayran bırakırdı.Hemen önüme döndüm. Bu kadar saçmalamaya başladığıma göre kesin sarhoş olmuştum. Ben şimdiye kadar kimseye böyle bakmamıştım. Bu duygu beni korkuttu ve içkimi icmeye devam ettim. Sadece bir kez diye tekrarladım bir kez daha baksam normalde birine beğenme amaçlı bile bakmazdım ama bu adam fazla hoştu. Icimdeki bosluk ailemin boslugunu icerek kapatirken bir adama bu sekilde bakmaktan utanmalıydım. Izleniyordum. Hemde geldim geleli ki bu içkim 3. Bardak bitmiş 4 e başlamıştım bir saat olmuştur adam benden gözünü bir dakika ayırmamıştı . Izlendiğimden bunu anlıyordum. O karanlık adama tekrar baktığımda gözlerimiz kesişti ve uzun uzun bakmak istedim. Öyle güzel bakıyordu ki yüzüme içimde ona karşı sürekli bakma isteği vardı bu arada sanırım sarhoş olmaya başladığımı delice dönen başımdan anlıyordum. Adama hala bakarken iri bir elin canımı yakarak kolumu tutmasıyla sağıma döndüm ve elin sahibine korkuyla bakmaya başladım. Canım yanarken korkum artıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Zaafı
RomanceMerhabalar , Bu sıradan bir aşk değil size mucizeyi anlatacağım. Sizden sadece benim dünyama ve mucizeme tanıklık etmenizi rica ediyorum. Eşlik etmek isterseniz sizi bekliyorum. Gelin beraber yaşayalım ... Bu bizim romanımız olacak benimle kal...