♕5♕

4.5K 558 795
                                    

"evin güzelmiş, iwa-chan." dedi oikawa iwaizumi'nin kitaplığını karıştırarak. iwaizumi buna sinir oldu ama pek belli etmedi. "sıradan bir ev işte."

"bir fikrim var iwa-chan." oikawa, aylık spor dergisini karıştıran iwaizumi'nin yanına oturdu. "söyleme lütfen."

"söylüyorum; markette, yani makki ve mattsun'un açtığı markette çalışmaya ne dersin?"

"öyle işler pek bana göre değil."

oikawa ağlmaklı bir ses tonuyla, "neden ya? hem daha çok görüşmüş oluruz!" diyince iwaizumi kaşlarını çatarak ona baktı. "neden çok samimiymişiz gibi davranıyorsun?"

oikawa, umursamadan mutfağa gitti ve buzdolabını karıştırdı. iwaizumi onun buzdolabını hunharca karıştığını çıkan seslerden duyabiliyordu.

"iwa-chan bir markete uğra yahu!"

"sana ne be!"

mutfak ve salon arasında pek mesafe yoktu ama bağrışmak zor oluyordu. iwaizumi, elindeki dergiyi koltuğa bırakıp oikawa'nın yanına gitti. "hmm, yine de işe yarar bir şeyler var. sana yemek yapayım mı iwa-chan?"

"hayır."

oikawa, ağlıyormuş gibi burnunu çekti. "ama herkes çok güzel yemek yaptığımı söyler!"

"kim?"

"ee, yeğenim bir kere pizza ısıttığımda beğendiğini söylemişti."

iwaizumi kaşlarını kaldırdı. "yemek yapamıyorsun değil mi?"

"hayır."

***

"iwa-chan! çok lezzetli olmuş. seni gelinim yapacağım."

"kes sesini."

"aklıma muazzam bir fikir geldi."

"korkuyorum." iwaizumi kollarını bağlayıp arkasına yaslandı. önündekileri bitirmişti ama oikawa henüz bitirmemişti. o yüzden sofradan kalkmıyordu.

yaklaşık bir iki saat önce oikawa neredeyse evi yakıyordu. iwaizumi ise onun kafasına geçirmişti. bu, iwaizumi'nin oikawa'ya ilk şiddet uygulayışıydı. oikawa ise iwaizumi'nin elindeki tava ile dayak yemediği için mutluydu.

yemeği iwaizumi yapmıştı. oikawa ise ilk başta başında durmuştu. ama bir süre sonra iwaizumi'nin her hareketine "vay be!" demesinden dolayı, iwaizumi onu salona atmıştı. ocağı yaktığında bile "vay be!" diyordu ve bu çok sinir bozucuydu.

"marketin içine kafe gibi bir şey yapalım, sen de orada aşçı ol olur mu?"

iwaizumi bu fikri aslında beğenmişti. "olabilir, düşüneceğim."

"yaşasın!"

iwaizumi, oikawa'nın da yemeği bitince sofradan kalktı ve kirlileri mutfağa götürdü. oikawa da ona yardımcı oluyordu.

"sana çay yapacağım iwa-chan."

"hayır ya lütfen artık siktirip gider misin? evin yok mu senin?"

"evde sıkılıyorum, ne yapayım." oikawa'nın ayağı yerdeki yastığa takılıp bir anda yere kapaklandı.

"düz yolda bile yürüyemiyorsun aptal."

iwaizumi onu sallamayınca oikawa bir süre kalkmadı. yanına gittiğinde oikawa'nın gözlerinin dolduğunu fark etti.

"iwa-chan, kalkamıyorum."

teacher ⎯ iwaoiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin