yola çıktıklarından beri oikawa uyuyordu. iwaizumi bu durumdan oldukça hoşnuttu çünkü oikawa uyanık olsa muhtemelen her zamanki gibi çok konuşuyor olurdu. arada başını cama yaslamış olan oikawa'ya bakıp gülümsüyordu.
"ah, kafamı vurdum." kafasını ovuşturan oikawa'ya küçük bir bakış attı. daha yavaş sürmediği için pişman olmuştu çünkü uyurken çok sevimli ve sessizdi. "iyi olmuş."
"çok kabasın." oikawa mırıldandı. arabanın içine iki dakikalık sessizlik hakim oldu ve bu iwaizumi'yi şaşırttı.
"ben sıkıldım." iwaizumi onu takmayınca oikawa ofladı. "acıktım ya..."
"neden bu kadar sorunlusun?"
"susadım..." iwaizumi yine takmayınca oikawa radyoyla oynamaya başladı.
"bana ailenden bahsetsene."
"neden?" oikawa radyoyla oynamayı kesti.
"önceden bilgi sahibi olmalıyım diye düşündüm." asıl amacı oikawa'nın sıkıntısını gidermekti.
"gideceğimiz yerde ablam, annem, kuzenim ve yeğenim dışında kim olur bilmiyorum."
"nasıl insanlar?"
"iyiler. en çok kuzenimi ve yeğenimi özledim sanırım." iwaizumi daha çok soru sormak istedi ama oikawa'nın rahatsız olacağını düşündü.
"sen ne yapıyorsun ya?" oikawa azarlarcasına konuştu. "ne?"
"neden az önceki arabaya yol verdin? üstelik sana teşekkür etti." iwaizumi iyi olup olmadığını sordu. "gergin misin sen biraz?"
"evet," oikawa itiraf etti. "babam öldü sonuçta."
"ona rağmen güçlü görünüyorsun."
"hastaydı, öleceğini biliyorduk hepimiz. uzun zamandır görmediğim için pek inanamıyorum zaten." iwaizumi konuşacaktı ki oikawa devam etti. "bir yerde mola verelim mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teacher ⎯ iwaoi
Fiksi Penggemariwaizumi, para kazanmak için ders vermek istemektedir. bir hafta sonra sonunda telefonu çalınca onu arayan kişi oikawa'dır.