"dün tooru'nun odasından çok garip sesler duydum, rüya da olabilir bilmiyorum." kahvaltı sofrasında konudan konuya atlıyorlardı ve takeru ilk defa konuşmuştu. pek uykusunu alamayan tooru'nun gözleri açıldı. "ne sesi ya?" kızardı.
tooru'nun ablası, takeru'nun ağzını peçete ile sildiğinde küçük çocuk konuşmaya başladı. "emin değilim."
"ben de duydum galiba o sesleri." akira, tooru'ya bakıp çaktırmadan ona küçük bir sırıtış yolladı. iwaizumi ise bu olanlarla sanki hiç ilgisi yokmuş gibi ekmeğine tereyağı sürüyordu. sabahın köründe çok uyumamasına rağmen kalkıp duş almak onu tooru kadar etkilememişti. tooru, yorgunluktan ölüyordu.
"sen nasıl duydun be yalan söyleme!"
"demek odandan garip sesler geldiğini kabul ediyorsun."
"hayır! iwa-chan, bir şey söylesene!"
"o duymamıştır, sonuçta üst kattaki misafir odasındaydı değil mi?" tooru'nun annesi ve teyzesi konuşmadan hiçbir şey anlamamıştı. iwaizumi, ailenin bu kadar samimi olmasına şaşırmıştı. tooru'nun babası ölmüştü ama kimse buna üzüldüğünü belli etmiyordu.
"kahvaltıdan sonra çıkacağız." annesinin ses tonu ciddileşmişti. tooru ve akira'nın tartışmasının her zamanki gibi sıradan şeyler hakkında olduğunu düşünüyordu.
×××
cenazeden sonra herkesin modu doğal olarak düşüktü. kalabalıktı, iwaizumi sevilen biri olduğunu düşündü. tooru'nun ailesinden tooru dışında herkes ağlamıştı. herkes eve kapanınca oikawa, iwaizumi'ye biraz takılmayı teklif etti. iwaziumi bunu hemen kabul etti. evdeki gergin hava, tooru'nun moralini bozabilirdi ve iwaizumi bunu hiç istemezdi.
"yarın öğleden sonra döneriz, uygun mu?"
"tamam."
"gelmişken bazı arkadaşlarımla görüşmezem ayıp olur. senin için sorun olur mu?"
"olmaz." iwaizumi, oikawa'nın ailesiyle tanışmaktan hoşlandığı gibi bundan da hoşlanacağına emindi. onu daha çok tanımak istiyordu.
"biraz sorunlu tiplerdir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teacher ⎯ iwaoi
Fanficiwaizumi, para kazanmak için ders vermek istemektedir. bir hafta sonra sonunda telefonu çalınca onu arayan kişi oikawa'dır.