"oikawa, neden makarnalara bakıp düşünüyorsun?"
"ha?" oikawa birkaç tane su ve içecek almış olan iwaizumi'ye baktı. o içecekleri alırken başka bir şeylere bakacağını söylemişti ama şu an işlerine yaramayacak olan fiyonk makarnayla bakışıyordu. "dalmışım, gidelim mi?"
iwaizumi ona şüpheyle baktı. iyi değildi ve bu anlaşılıyordu. onu nasıl kendine getirebileceğini düşünürken bir kızla çarpıştı. "ah, kusura bakma." kıza sert çarpmamıştı ama kız omzunu acıyla ovuşturuyordu. iwaizumi sarışın kızın omzuna hatifçe dokundu. "iyi misin?"
"evet, teşekkür ederim." birbirlerine kibarca gülümsediler. oikawa, iwaizumi'nin elindeki alışveriş sepetini sertçe çekip yürümeye başladı. bu sırada kız çoktan uzaklaşmıştı. iwaizumi onun geç kalacaklarından dolayı endişelendiğini düşünüyordu.
"neden o kada kibar davrandın?" yola çıktıklarında oikawa içinde tuttuğu konuyu açtı. iwaizumi başta kimden bahsettiğini anlamamıştı. "çünkü ona çarptım?"
"ayrıca kasiyere iyi günler dedin."
"çünkü-"
"dinlemek istemiyorum." iwaizumi onun ciddi olup olmadığını anlamıyordu. "normalde olda kafana bir tane geçiririm ama iyi olmadığını düşünerek bunu erteliyorum."
"iwa-chan," iwaizumi yolculuğu boyunca ilk defa oikawa'nın ona seslendiğini fark etti. "bence biz ara verelim."
"daha az önce verdik?"
"hayır, ilişkimize ara verelim diyorum."
"neden?" iwaizumi şaşırmıştı.
"sorun sende değil bende." oikawa bunu dediği anda sırt çantasından bir defter ve kalem çıkardı. sayfaları hızlıca karıştırıp bir şeyler karaladı. "ne yapıyorsun?"
"ölmeden önce yapacaklar listemden bir şeyi siliyorum."
"biriyle ilişkine ara vermek mi?"
"hayır, sorun sende değil bende demek."
iwaizumi gülme krizine girince arabayı kenara çekti. oikawa onun gülme sebebini anlamadı ama gülümsedi. çünkü onun gülmesi hoşuma gidiyordu. "aklıma bir fikir geldi." oikawa ona meraklı bir şekilde bakınca iwaizumi açıkladı. "ölmeden önce yapılacaklar listeni birlikte tamamlayalım diyorum,"
oikawa mutlulukla gülümsedi. "gerçekten mi?"
"ayrıca, ara veremeyiz. ben hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum. ara vermeden ve vakit kaybetmeden." iwaizumi; oikawa'nın yüzünü tuttu, kendine çevirdi ve onu öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teacher ⎯ iwaoi
Fanficiwaizumi, para kazanmak için ders vermek istemektedir. bir hafta sonra sonunda telefonu çalınca onu arayan kişi oikawa'dır.