4. Bölüm

554 63 5
                                    

Okuyucumuz artıyor ama yine de çok az. Okumaya devam edin. Çok önemli olaylar yaklaşıyo. Şu ana kadar hikaye biraz durağandı ama bu bölümden sonrası çok önemli.

Multimedia: Mert.

"Mert hafızasını kaybetti Elif"

Burcu'nun söylediği bu cümle 5 dakika boyunca kafamda yankılandı. Mertle geçirdiğim tüm güzel günler gözümün önünde sıralanırken Mert ve yanındaki kızın masaya doğru geldiklerini fark ettim. Onu gördüğümde gözlerim tekrar dolmaya başladı ama akmalarına izin vermedim. Masaya oturduklarında Mert bana dönüp "iyimisiniz" diye sordu.

"İyiyim. Teşekkürler"

"Size bir şey sorabilirmiyim?"

"Tabiki"

"Sizinle daha önce hiç karşılaşmış olabilirmiyiz. Çok tanıdık geliyosunuz" dediğinde Burcuyla gözlerimiz buluştu.

Gözlerimi Burcudan çekmeden "hayır" dedim. "Hiç karşılaşmadık"

Gülümseyerek "Tanışalım o zaman" dedi. Bunu dediğinde yanındaki kızın gözleri ateş saçmaya başlamıştı. Bu kız bana neden bu kadar tanıdık geliyordu?

Burcudan gözlerimi ayırıp zorlukla kafamı salladım.

"Ben Mert. Bu da kız arkadaşım Mercan." Bu sefer kızın yüzüne sinsi bi sırıtış yayıldı. Kızın bu tepkilerine bi anlam verememiştim. Göz yaşlarımı daha fazla tutamıycağımı anlayıp ayağa kalktım.

"Elif. Tanıştığımıza sevindim." dedim zorla gülümseyerek. " Benim gitmem gerek. Daha sonra görüşürüz"

Sonra Ceren'e dönüp " Sonra görüşürüz arkadaşım."dedim. Arkadaşıma vurgu yaptım ve Burcu'nun yüzüne bile bakmadan girişe yöneldim. Güçlükle arabaya doğru yürüdüm. O an aklımda tek bi yer vardı. Mertle benim özel yerimiz...

Arabayı sürerken dikkatimi yola veremiyodum. Hıçkırık sesleri arabayı doldururken gözyaşlarım görüşümü bulanıklaştırıyodu. Tek elimi direksiyondan çekip gözlerimi sildim. Gözümü tekrar yola çevirdiğimde karşıdan gelen arabayı son anda fark edip direksiyonu sağa kırdım.

-------------

Gözlerimi yavaşça açığımda etrafımda yoğun bi duman tabakası vardı. Yavaş yavaş kendime gelirken alnımın sızladığını hissettim. Elimi alnıma götürdüm. Elimi çektiğimde alnımdaki ıslaklığın elime bulaşan kandan kaynaklandığını anladım. Dikiz aynasına baktığımda kaşımın patladığını fark ettim. Her yerim fazlasıyla ağrıyodu. Herşey bu kadar kötü gitmek zorundamıydı sanki. Arabanın kapısını zorla da olsa açtım ve inmeye çalıştım. Sağ ayağıma tarifi imkansız bi ağrı saplandığında uğraşlarımı sonlandırdım.

Etrafta göz gezdirdim. Ne bir insan ne de bir yaşam belirtisi vardı. Hemen telefonu elime aldım. Aklıma ilk gelen kişiyi aradım.

"Alo. Ceren nerdesin?"

"Cafedeyim. Sen iyimisin? Sesin çok kötü geliyor"

"Bi sakin ol Ceren. Şimdi sana bişey söyliycem ama sakın yanındakilere belli etme"

"Tamam. Belli etmem. Hadi söyle çıldırtma insanı"

" Ben kaza yaptım."

"Ne?! Nasıl?! Nerdesin?! İyimisin. Cevap ver Elif!"

" Kızım biraz sessiz ol ya. İyiki kimseye belli etme dedim. Gerçekten kimseye belli etmedin"

" Ya azarlamayı kes de söyle. Nerdesin"

Benden VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin