8.BÖLÜM - SONSUZ DERT

12.8K 1K 58
                                    


SONER
Bu kadının başıma bela olacağını biliyordum. İki saattir aynı şeyleri geveleyip duruyor. Tek derdi Suzan’dı. O gecenin sabahında, o zırvalıkları söylediğinde onu işten çıkarmalıydım. Suzan buraya gelmeden bu işi sonlandırmalıydım.

Bir lansmana davetliydik. Bana Pınar eşlik etmişti. Normalde kendimi kaybedecek kadar içmezdim. Ama o gece Pınar’ın arka arkaya içtiği kadehlere ben de eşlik etmiştim ve sabahı aklımdaydı. Pınar’ın evinde, onu evine çıkardığımda koltuğunda sızmış kalmıştım. Sanki birlikte olmuşuz gibi saçmalamıştı sabahında.
Hala da aynı şeyi sayıklıyordu.

“O sen karını getirip, gözümün içine -üstelik üstüm olarak- sokmadan önceydi. O müdürlüğü ben hakkediyordum. Köyden gelen biri değil.”
“Yeter kes!” kapının aniden açılmasıyla nefesim kesildi. Duymuştu. Yüz ifadesinden ve gözlerinden çıkan öfkeden belli oluyordu. Arkamı döndüm ve ağzımdan bir küfür firar etti.
“Neler oluyor burada?” diye bağırdı.
“Aaa konu başlığımız köylü güzeli de geldi.”
“Pınar yeter! Çıkar mısın?”

Suzan odanın ortasına gelip, Pınar’ın karşısına dikildi.
“Pınar hanımdı galiba?” dedi alayla. “Ben konuyu azıcık kaçırdım. Tam olarak hazmedemediğin ne? Soner ile evlenmemiz mi? Yoksa müdür olmam mı? Önce onu bir anlayalım.”
“Hayatım-“ diye araya girecektim ki, eliyle beni susturdu.

Pınar da karşısında diklendi ve “O müdürlük benim hakkımdı. Ben burası kurulduğundan beri vardım. En zor zamanlarında Soner’in yanında ben vardım.”
“Ama Soner seni yeterli bulmamış demek ki. Yatakta muhteşem olman demek ki onun için önemli değilmiş. Bak müdür de benim, Soner’in eşi de. Bence bu konu kapanmış gibi.” Derken eliyle kapıyı gösterdi. Pınar sinirle dışarı çıktı. Bakışlarını bana çevirdi.

“Suzan, inan onunla hiçbir şey-“
“Soner, kimle ne yapıyorsun; ne yaşadın umurumda değil. Ama ben senin eşinim. Bunları gözüme sokmazsan sevinirim. Benim de bir gururum var. Sevgilin ile eşini aynı yerde çalıştırman, hoş değil.” Dedi ve odadan çıktı.

Kıskanmamış mıydı yani? Tek derdi gururuydu.
Bütün günüm bugünü düşünmekle geçmişti. Şimdi Suzan’ın günler önce dediği şey kafama takıldı.

“Biz doğru mu yapıyorduk?”
O beni sevmiyordu. En azından benim duygularımla bir değildi. Bunu biliyordum. Zaten onun da sakladığı bir şey değildi. Ama bir kaç günkü tavırları bana yanlış düşündürtmüştü anlaşılan. Umutlandırmıştı. Kafamı salladım, çıkış saati gelmişti. Şimdi odasına gitmem gerekiyordu.
Arabamın anahtarlarını aldım ve odasına doğru adımlarımı hızlandırdım.
“Özlem Suzan odasında mı?”
“Evet Soner bey.”
“Teşekkür ederim. Sen de çıkabilirsin.” Dedim ve Suzan’ın odasını tıklattım. İçeriden “Gir!” diyen o ilahi sesi duyunca yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım. Ben böyleydim işte. Ondan uzaktayken vazgeçebileceğini sanan, ama onu ilk gördüğüm anda ondan ayrı nefes alamayacağımı bilen aptal aşıktım.

“Çıkış saati geldi müdürüm. Gidelim mi?”
Başı ile onaylayıp, eşyalarını topladı. Yavaş adımlarla yanıma geldiğinde elini tuttum ve çıkışa doğru yürüdük. Ben yanlış bir şey yapmamıştım. Ben onu aldatmamıştım. Ben onu beklemiş, ilkim olmasını, ilki olmayı istemiştim. Bunu da başarmıştım.

Asansördeki sessizlik arabada da sürdü. Eve girdiğimizde odasına gitmek için adım atmıştı ki, kolundan tuttum ve kendime çevirdim.
“Özür dilerim. Yaptığım hataydı. Çıkışını verdim. Çok önceden yapmam gerekiyordu.“ derin nefes aldım. İfadesizliği sessizliği beni kırıyordu. Umursamazlığı ise öldürüyordu. “Bak Suzan evet sana aşığım. Tapıyorum da. Ama bugün beni ciddi anlamda kırdın. Ben o kadına elimi bile sürmedim. Ben bu yaşıma kadar seni bekledim. Aptalca olduğunu düşünebilirsin ama bekledim. O gece çok içmiştik. Bir geceye davetliydik. Gece onu eve bıraktım. Yukarı çıkamayacağını söyleyince, yardımcı oldum. Ama oturma odasında sızıp kalmışım. Bu kadar. Ötesi yok.” Hala sadece bakıyordu. “Of! Suzan özür dilerim. Artık şu ifadeni değiştirir misin?”

SON-SUZ AŞK - 'SON SERİSİ II' -FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin