Wattpad'teki şu sinir bozucu bölüm ve hikaye silinme sıkıntıları düzeldi mi ne yazık ki emin değilim ama şansımı denemek istedim.
Size güzel bir haber vermek istiyorum. O yüzden BU KISMI LÜTFEN OKUYUN. :)
Bundan sonra haftada iki bölüm eklemeye başlayacağım. Bazı aksaklıklar zaman zaman olabilir ne yazık ki o konuda yüzde yüz söz veremiyorum ama belirlediğim, Cuma ve Çarşamba günlerinde bölüm yükleyeceğim.
Günler sizin için uygun mu? Bir deneyelim olmadı daha sonra değiştiririz.
Keyifli okumalar diliyorum ve sizi kocaman öpüyorum. :*
***
Tüm günümü bulutların üzerinde geçirdim. Daha önceden böyle bir duyguya hiç ama hiç kapılmadığımdan artık yüzde yüz emindim. Gözlerim ne zaman kapansa kendimi o arabanın içinde buluyor, Bora'nın yumuşak dudaklarının dudaklarımın üzerindeki tüylerimi ürperten hareketleri tenimde canlanıyor, o anı yeniden ve yeniden yaşayıp duruyordum. O anın içine her savruluşumda kalp atışlarım düzensizleşiyor, nefesim kesiliyor, heyecandan sallanan bacaklarıma dur emrini veremiyordum.
Sabah anneme kahvaltıyı hazırlaması için yardım ederken bir yandan da dün akşam milyon kere dinleyip ezberlediğim şarkının sözlerini mırıldanmış, balkondan içeri doğru hafifçe esen rüzgâr eteğimi uçuştururken elimde tabaklarla olduğum yerde dönüp kafamın içinde dolanan müziğin ritmine göre bedenimi hareket ettirmiştim ve bunda anormal hiçbir şey yokmuş gibi davranmıştım. Külkedisinin elinde süpürgesiyle dans edişi gibi garip görünüyor olmalıydım ama umursamamıştım. Bizimkilerin bir gecede değişen ruh halimin farkında olduklarını bana attıkları tuhaf bakışlarından anlamıştım mesela ama bu bile yüzümdeki sırıtışın yok olmasına yetmemişti. Yetmiyordu.
Sarp'ın huysuz suratı bile gözüme sevimli geliyordu. Bana kızgın olduğunu biliyordum, ama içimdeki bu iyimserlikle bana uzun süre kızgın kalmamasını sağlayabileceğimi de biliyordum. Dün gece Bora'nın beni eve bırakmış olması ve ona bunu oldukça geç haber vermemin etkilerini üzerinde taşıyordu. Bir de benim bu neşeli halim onu deli ediyordu çünkü altında yatan nedeni az çok görebiliyordu. Eline geçen ilk fırsatta beni sıkıştıracağından emindim ki yanılmadım. Tüm gün onunla yalnız kalmaktan kaçınsam da hazırlanmak için odama döndükten bir beş dakika sonra, "Anlatacak mısın artık o aptal gülümsemenin sebebini?" diye sorarak odama girdi. "Aslında neden olduğunu tahmin edebiliyorum ama canım kardeşimin bana anlatmasını tercih ederim."
"Anlatmayacağım," dedim. Tahminlerinin doğru olduğuna emindim. Benim hakkımda belki de benden bile çok şey biliyor olmasına ve her konuda ona karşı açık olmama rağmen, ona 'Bora'yla öpüştük ve aklımı yitirdim' demek istemiyordum. En azından bunu yüksek sesle dile getirmek istemiyordum.
"Anlatmış kadar oldun." Suratı iyice asıldı.
"Niye bu kadar bozuldun anlamadım?"
"Şu gülümsemenin yüzünden silindiği gün bende o çocuğu yeryüzünden sileceğim." Şiddet yanlısı bir tip olmasa da benim yüzümden neler yapabileceğini biliyordum. Bora'yı öldürmezdi ama o kıvama getirebilirdi.
"Üniversitedeki hiç tecrübesi olmayan, savunmasız, aklı bir karış havadaki aynı saf kız değilim Sarp. Beni öyle olmamam için eğittin, yanımda oldun. Şu anda her ne yapıyorsam gayet farkındayım. Üzüleceğim bir durum ortaya çıkacak olursa da bununla baş edebilirim." Sahi, edebilir miydim? Dün gece Bora'yla yaşadığım her şeyin Fırat'la kıyaslayamayacağım kadar mükemmel olduğunu kabul etmiştim. Önceki duygularıma aşk adı verilirse buna ne ad verilirdi, bilmiyordum. Ve ben Fırat'la olanlardan sonra öylesine büyük bir çöküş yaşamışken, Bora'dan sonra benden geriye sağlam bir parça kalır mıydı gerçekten? Bunun sözünü ne kendime ne de Sarp'a veremezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Aydınlatırsın Geceyi (TAMAMLANDI)
General FictionGüneş yükseldi. Küçük şehrin ışıkları söndü. Şarap bitti. Son sigarasından son bir nefes doldurdu ciğerlerini. Ayağa kalktı sanki hiç içmemiş gibi. Günlerdir uykusuz değilmiş gibi. En çok da canı yanmıyormuş, kendini bıraksa iki büklüm yere yığıl...