Aşkın ne zaman karşınıza çıkacağını bilemezsiniz.
İzel'de bilmiyordu. Her zaman gidip oturduğu bankta hayatının aşkıyla karşılaşacağını bilmiyordu. Akıl aşığı birisine tutulacağını ve nefret ettiği hayattan zevk alacağını,belki de uzun zamandır bili...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*
Keskin bir kakule kokusu burnumu sarmıştı,kakule genelde ağzın güzel kokması için kullanılan bir bitkidir,şuan ne alaka bu kokuyu soluyorum bilmiyorum.
Gözlerim ve ellerim bağlanmış,hareket edemiyorum.
Neler oluyor merak ediyorum,neden buradayım?Ne oldu nasıl buraya geldim?
Kafama acıyor neden bilmiyorum,zonkluyor da.
Etrafımı göremediğimden sadece doku ve koku ve duyu organlarımı kullanabiliyorum,rüzgar falan yok kapalı bir alandayım, kokudan zaten bahsettim,neresi burası?
Ses yok hiçbir şey,bu beni daha çok korkutuyor,sessizlik insanı düşünmeye sürükler bu kötü bir şey değildir,lakin eğer kaçırılmışsanız ve ses yoksa düşündüğünüz şey iyi şeyler olmayacağından pekte iyi bir şey değil şuan benim için.
Derin bir nefes alıyorum,kollarım acıyor ama yapabileceğim bir şey yok,hareket edemiyorum ki.
Ne yapacağım şimdi? Nasıl kurtulacağım ben buradan? Gerçi asıl soru burada ne arıyorum ? olmalı.
Beni kim kaçırdı? Neden kaçırdı? Bu...çok saçma ,eğer ki bir sapık olsa işini hemen hallederdi ama kimse bana bir şey yapmamıştı sadece bayıltılmıştım, bir de kafamı çarpmış olmalıydım.
Eğer amacı sapıkça bir şey değilse ne olabilirdi ki?
Yutkundum boğazım acıyordu neden bilmiyordum. Bir süre öylece bekledim,neler yapabilirim diye düşündüm,eğer ulaşabilirsem çakı ceketimin iç gözündeydi ama bunu yapamazdım,kımıldayamıyordum bile.
Sonra bir anda bir ses ve sesin beraberinde soğuk bir hava dalgası bedenimi sardı.
Korkuyla titredim,biri gelmişti. O kadar korkuyordum ki ne yapacağımı şaşırmıştım,bir an önce buradan çıkmak istiyordum.
Biri yardım etsin istiyordum,biri beni kurtarsın.
"Merhaba güzellik" duyduğum kaba erkek sesiyle irkildim,gelen kişinin sesi fazla korkutucuydu yüzünü düşünemiyordum bile.
Hareket etmedim,uzanıyordum ve gözüm bağlı olduğundan uyanık olup olmadığımı bilemezdi.
Hareketsiz beklemeyi tercih ettim,uyuduğumu düşünürse bir şey yapmazdı belki.
"Uyuyor musun yoksa?" cevap vermedim,evet lanet olası uyuyorum!
Yutkunmak istedim ama o zaman uyanık olduğumu fark ederdi,sadece sessiz soluklar alıyordum.
