29.BÖLÜM

11.8K 310 7
                                    

İyi okumalar dilerim, multideki müzik <3

Özellikle dizisi mükemmel :)

Merak eden varsa adı "A KOREAN ODYSSEY"

İyi okumalar dilerim

İyi okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*

Bugün şirket diğer günlere nazaran fazla yoğundu,hem bizim planladığımız gece yüzünden hem de benim pek bilgim olmayan bir işten dolayı.

Tabii ki o işin payı çok daha yüksekti bu karışıklıkta çünkü işin sonucu başarı olursa bizim yapacağımızın gecenin gerçek bir değeri olurdu ancak. Bu da bu konunun Erdem'le alakalı olduğunu gösteriyordu.

Erdemle görüşebilmek için öğlen arasını bekliyordum bende, o sırada yemek yerdi herhalde? O kadar zamanı vardı değil mi?

Boran benim daldığımı fark etmiş olmalı "Hey sen! Müdür yardımcısı " diye seslendi bana,birkaç saniye sonra odaklandığım yerden ona döndüm.

"Efendim?" Elindeki kahveden birini bana uzattı ve "Fikirlerin güzeldi, müdür senin adına umutlu şeyler söyledi bana. Biliyorsun sen benim üsütmde olsan burada eskiden beri çalıştığım için.."

"Evet biliyorum sen bana göz kulak oluyorsun.. bunun için minnettarım ve bence burayı hak eden sensin Boran..gerçekten" Gülümsemesi durdu .

"Belki de ama olsun ben şimdi ki yerimden de memnunum. İşsiz olmaktansa böyle bir yerde çalışabilmek mükemmel bir şey" İç çekti,demek onun da kötü geçirdiği bir dönem vardı.

"Anlatmak ister misin?" diye sordum meraklı bakışlarımla ikna edici olmaya çalışırken,karıştırdığı kahveden çekti bakışlarını ve bana döndü.

"Neyi?"

"Anladığım kadarıyla zor geçen bir dönemin olmuş..bana anlatabilirsin,rahatlarsın böylece" Yan tarafımdaki koltuğa geçti.

"Dediğin gibi öyle geçen bir dönemim oldu.." kahvesinden yudumladı ve diğer elindeki çikolatadan bir ısırık alıp çikolatasının ağzında eriyip midesine doğru geçişini bekledi.

Bende aynı ikiliyi yiyip içerken kahve içimi ısıttı.

"Üniversiteye başladığım seneydi..." diye söze girdi,onu dinlemeyi istiyordum. Çünkü artık Boran'ı kendime yakın görüyordum ve ben anlatmamayı tercih etsem de yakınlarımı dinleyip onlara tavsiye vermek onları mutlu edecek güzel sözler etmek daima hoşuma gitmişti.

"Babam inşaat işçisi annemse kasiyer,yani üç kardeş olduğumuzu düşünüce çokta iyi değildi durumumuz ama hiç aç kalmadık" bana bakmadan anlatıyordu bunları,sanki bana bakarsa daha çok üzülecekmiş gibi.

SİYAH GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin