Aşkın ne zaman karşınıza çıkacağını bilemezsiniz.
İzel'de bilmiyordu. Her zaman gidip oturduğu bankta hayatının aşkıyla karşılaşacağını bilmiyordu. Akıl aşığı birisine tutulacağını ve nefret ettiği hayattan zevk alacağını,belki de uzun zamandır bili...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar dilerim..
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen <3
*
Gördüğüm rüyadan sonra uyuyamadım,düşündüm durdum kim diye ama hatırlamıyordum,yani Yağız isminde birisini.. kim olabilirdi?Kaldığımız evde çalışan birini oğlu falan mı?
Erdemi anımsıyordum, on beş yaşıma kadar birlikte büyüdük çünkü ama başka bir çocuğu olduğunu hatırlayamadım. Zaten bu gördüğüm rüyada en fazla dokuz yaşında olabilirdim,küçüktüm ama hafızamda kalmış ve yavaşça gün yüzüne çıkıyordu.
Bu sefer o hüzünlü rüyayı görmemiş olmam beni sevindirdi. O rüyayı uzun bir süredir görmüyordum,ne zaman görsem beni ağlatan o rüyayı..
Ama o rüyada ki erkek ile bu sefer gördüğüm kişi aynıydı.
Yağız yani.
Geçmişte ne olup bitti hatırlamamak berbattı çok küçük olduğum için bu anıyı hatırlamam bile iyiydi şuan.
Belki beni böylesine ağlatan olayı bir gün gerçekten hatırladım..
Saat sabah yedi olmuştu giyinip hazırlanayım derken işe yetişme telaşım başladı bu sayede Yusuf'u aklımdan çıkarmayı da başarmıştım hem.
Trafik bugün biraz daha durgundu. Şimdi durgun dedim diye rahat rahat gidiyorum sanmayın tabii ,İstanbul trafiğinde eksik bir araç bile fark ediyor .
Kazasız belasız iş yerine ulaştığımda derin bir nefes aldım,yorucu bir gün başlıyordu,bugün oldukça çok iş vardı..
*
Boran'ın yardımlarıyla bugün ki görevlerimi eksiksiz tamamlamıştım saat üçe geliyordu ve daha zamanım vardı acaba sabahtan beri kafamı kurcalayan şeyi gidip Erdem'e sormalı mıydım? Belki o da hatırlamıyordu ama imkansızdı o benden büyüktü ve bir şeyler hatırlıyor olması gerekirdi.
"Burçin Erdem bey müsait miymiş öğrenebilir misin?" Burçin başıyla onayladı ve bir telefon görüşmesi yaptıktan sonra bana döndü.
"Şuan bir toplantıdaymış ama sekreteri yarım saat sonra müsait olduğunu söyledi" Başımla onayladım eh o yarım saat telefonda takılırdım bende.
Biraz Aylin ile konuştuk kitap hakkında her şeyin yolunda gittiğini söyledi,son düzenlemeleri yapıyorlarmış eh yarın bir kez daha kontrol ettikten sonra baskıya teslim edecektik.
Çok heyecanlıydım,sonunda en çok istediğim kitap basılıyordu. Ben zaten elime aldığımdan o mutluluğu tatmıştım ama okuyucularımın düşüncelerini de çok merak ediyordum.
