Aşkın ne zaman karşınıza çıkacağını bilemezsiniz.
İzel'de bilmiyordu. Her zaman gidip oturduğu bankta hayatının aşkıyla karşılaşacağını bilmiyordu. Akıl aşığı birisine tutulacağını ve nefret ettiği hayattan zevk alacağını,belki de uzun zamandır bili...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*
Şimdiye kadar hayatımda bazı anlar olmuştu ki o anlar çaresizlik içinde kalmıştım. En son bu anı ne zaman yaşadım derseniz..hatırlamıyorum uzun zaman oldu ama o his hala kalbime bir bıçak gibi saplanmış durumda. Bedenini eriyen bir mumun tenime değmesi gibi ani bir şekilde acıtan sonra varlığına alıştıran. Erdem mesaj attı buraya geliyordu. Çıkıp da gel diyemezdim şimdi ona,her ne kadar onunla konuşmaktan çekinsem de ama bir yandan iyi olurdu bu onunla adam akıllı konuşur ve aramızdaki durumdan kurtulurduk böylece,ben ondan kaçmaktan bıkmıştım hem artık birlikte olduğumuz yalanı ortaya atıldığına göre daha çok bir araya gelmemiz kaçınılmazdı özellikle iş yemeklerinin bazılarında beni de götüreceğini biliyordum. Ev zaten topluydu ama gene de yerleri paspasladım ve ona ikram edebileceğim bir şeyler aradım. İçecek vardı,meyve suyundan tutun şarabına kadar gerçi burada içki içeceğini de sanmıyordum. Kuru pastalar ve meyve vardı ah birde çok şükür tatlı sever biriydim dün akşam aşerip yaptığım böğürtlenli pasta,çok güzel görünüyordu. Üzerimde eşofman takımım vardı bir ceket geçirdim ve çalan kapıya doğru ilerledim. Erdem üzerinde lacivert bir takım ile oldukça iyi görünüyordu bana gülümseyerek baktı,biliyordum hala kırgındı ancak yine de gülümsemişti bana.
"Merhaba hoş geldin.." dedim hafif kısık bir sesle ayakkabısını çıkardı ve içeriye girdi.
"Umarım rahatsız etmemişimdir seni?" kafamı salladım. "Hayır aslında gelmen iyi oldu.." Bakışlarını gözlerime odakladı. "Konuşup aramızdaki gerginliği atmak en iyisi" dedim gülümseyerek.
"Ama ondan önce içecek ve tatlı getireyim olur mu?" Başıyla onaylayınca ben de hızlı adımlar ile mutfağa geçtim bugün bir an önce bitseydi keşke ,hemen yarın olsaydı ve Yusuf'u görebilseydim...
İç çekerek içeceklerimizi doldurdum ve yaş pasta ile birkaç kuru pastadan koydum.
Tabaklarla içeriye geçtiğimde o kitaplarıma bakıyordu açıkçası evin tüm odalarında kitap vardı,her yerde,cidden.
Ancak sadece kitapların bulunduğu oda bodrum kattaydı zaten ev üç katlıydı bir zamanlar ailemle huzur içinde yaşadığım evim..
"Ne kadar çok kitap var " dedi elindeki Sefiller kitabına bakarken,o efsane bir klasikti kitap okumayı seven bir kişi mutlaka okumalıydı o kitabı ancak bana kalırsa direk öyle bir kitaptan başlamak saçma olurdu öncelikle anlatımı sadece daha kolay kitapları okumalıydı okuyucu ve zamanla klasiklere yönelmeliydi çünkü klasik kitaplardakileri anlamak için bir temek şart.
