-"Annem kıyafetleri aldı mı?"
-"Evet" dedim ve ona döndüm. Gelip yanımda durdu. Camdan dışarı bakıyordu. Ben ise sapıkça bir tavır takınmıştım. Vücuduna gözüm takılmıştı. Sait'in de güzel ve biçimli bir vücudu vardı. Hatta Lincoln'dan birazcık daha kaslıydı. Yanıksı teni beni kendine çekiyordu.
Öffff . Neler düşünüyordum ben yine?! Hemen yüzümü çevirdim.
-"Ne bekliyorsun?" diye sordu. Anlamadım.
-"Ha?"
-"Ne bekliyorsun diyorum."
-"Nasıl?"
Sait gülümsedi. Aklımdan geçenleri duymamıştı herhalde. Yoksa sesli mi düşünmüştüm?!
-"Sıcak filan çarptı seni herhalde. Bakıyım ateşin var mı?"
Elini alnıma koydu. Bende elimi onun göğsüne koydum ve gözlerimi kapattım. Sonra elini çekip omzumu tuttu.
-"Ateşin yok ama iyi misin? Duş almayacak mısın?"
-"He?"
Hemen elimi çektim. Neyden bahsettiğini şimdi anlamıştım.
-"Ah, e-evet, duş, t-tabi." Kekeleyerek yanından hızlıca uzaklaştım ve banyoya gittim. Suyu açtım ve altına girdim.
-"Ne yapıyorum ben? Yine ne saçmalıyorum?"
Duştan çıktığımda kıyafetlerimiz gelmişti. Sait arkası dönük giyiniyordu. Bu akşam siyah, dik yakalı bir gömlek ve siyah pantolon giyiyordu. Ben ise bej rengi, dik yakalı bir gömlek ve siyah pantolon giyiyordum. Bu gömleklerin işlemesi ve üzerine takılan kemerleri onları gösterişli kılıyordu. Sait giyinmesini bitirdiğinde aynanın karşısına geçip sürme çekerken, bende elimde kemerimle onu izliyordum.
-"Sait kemerimi takmama yardım eder misin?"
-"Tabi, biraz bekle."
Sürmesini çektikten sonra bana döndü ve kemerimi aldı.
-"Kaldır kollarını."
Kollarımı kaldırdım. Kemerimi taktı ve gömleğimi düzeltti. Yeni ayakkabılarını eline alıp kapıya yöneldiğinde ona seslendim.
-"Dur! Ben de sürmek istiyorum."
-"Anlamadım?"
-"Ben de ondan sürmek istiyordum."
Sait, kaşlarını çattı ama gülüyordu da. Ayakkabısını bırakıp yanıma geldi.
-"Sürmemi çekeceksin?"
-"Evet, ama nasıl yapılır bilmiyorum."
Sait, gülümsedi ve sürmeyi eline aldı.
-"Yaklaş" dedi ve sürmeyi açtı. Bir eliyle gözümü tuttu ve yavaşça kirpik diplerime sürmeyi sürdü. Diğerine de sürdükten sonra gözlerimi kırpıştırdım. Sürmeyi kapattı ve yüzüme baktı. Yine o derin bakışlarıyla bakıyordu. Gülümsedim ve aynaya döndüm. Gördüğüm şey beni şaşırtmıştı. Bir sürme insanı ne kadar da değiştiriyordu. Bakışlarım sert bir hava kazanmıştı. Bu hoşuma gitmişti. Sait ise hala kıpırdamadan bakıyordu.
-"Haydi gecikiyoruz. Yallah" dedim ve ayakkabımı elime alıp yürüdüm. Sait'in kıkırdadığını duyuyordum.
Düğün mekânına geldiğimizde çok kalabalıktı. Kocaman bir ziyafet masası vardı. Kadınlar parıldıyordu. Gerek giysileri, gerekse takıları ile ışıl ışıllardı. Utangaç bir şekilde, Sait'in yanında içeri girdim. Herkes bize dönüp baktı. Bazıları selam verdi bazıları ise bakmakla yetindi. Kadınların bazılarının beni işaret ettiğini görüyordum. Sessizce Sait ile birlikte kardeşlerinin olduğu yöne doğru yürüdüm. Bu sırada bir aile bize doğru yanaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In The Shadow of Love II
Romance"In The Shadow of Love" adlı hikayenin devamı, ikinci sezonudur.