Ertesi sabah uyandığımda Lincoln yanımda yoktu. Yataktan deli gibi fırladım. Salona doğru yürürken korkuyordum. 'Ya gördüklerimin hepsi bir rüyadan ibaretse? Ya Lincoln gelmediyse? Ya...' Düşüncesi bile içimi burkuyordu. Salona geldiğimde Lincoln'ı televizyon başında Marcelo' yu severken buldum. Marcelo dizlerine yatmış şımarıklık yapıyordu. Lincoln'ın eline pati atıyordu. Bazen o elini çekmesin diye patisiyle tutuyordu.
-"Seni yaramaz. Beni özledin mi bakalım sen?"
-"Miyaaav"
Kapıya yaslandım. Sessizce onları izlemeye koyuldum. Kedim hassastı ve geldiğimi fark edince başını bana çevirmişti.
-"Günaydın" dedim.
Lincoln da başını kaldırdı ve gülümsedi.
-"Günaydın sevgilim."
-"Onu benden daha çok seviyorsun."
-"O da beni, senin beni sevdiğinden daha çok seviyor"
Yanına gittim ve kediyi kovaladım. Kucağına oturdum.
-"Hiç kimse seni, benden daha çok sevemez."
Kulağının birini çektim. Güldü ve ellerini belime doladı. Beni kendine yaklaştırdı.
-"Öyle mi? Kanıtlasana."
Dudaklarını uzattı. Elimi yüzüne koydum ve ona doğru eğildim. Öyle yumuşacıktı ki öpücüğü, dayanamıyordum. Dokunuşlarını çok özlemiştim. Nazikti. Asla dün akşam Leonardo'nun bana yaptığı şeyleri yapmamıştı. Bunları hatırlayınca öpüşmeyi kestim ve geri çekildim.
-"Ne oldu?"
-"Yok bir şey."
Başımı alnına yasladım. Burnumu öptü.
-"Eve gidip eşyalarımı almam lazım Marcelo. Benimle gelir misin?"
-"Ne eşyası?"
-"Artık sevgili olduğumuza göre birlikte yaşayacağız değil mi? Eskisi gibi."
-"Birlikte yaşamak mı?"
-"Yoksa beni istemiyor musun?"
-"Hayır, elbette seninle yaşamak istiyorum. Ama bana mı taşınacaksın? Yani... Benim evim çok küçük."
-"Sen bana taşın o zaman."
Bir an duraksadım ve düşündüm.
-"Lincoln, ne bu evde, ne de o evde yaşamak istemiyorum artık."
-"Öyleyse yeni bir yer bakarız. Taşınırız."
-"Gerçekten mi?"
-"Evet, tabi."
Alnımdaki saçlarımı çekti. Ensemden başımı tuttu ve dudaklarına yaklaştırdı. Alnıma küçük bir öpücük kondurdu.
-"O zaman ben eşyalarımı toplayayım. Yeni bir ev bulana dek sende kalırız. Zaten sadece kıyafetlerimi alacağım. Bir valizimden başka bir şeyim yok. Bana yardım eder misin?"
-"Elbette ufaklık."
Kucağından indim. Elinin birini bana doladı ve beraber yatak odama gittik. Her an eli üzerimde olsun istiyordum. Bir an bile ayrı olmaya tahammülüm kalmamıştı. Dün gece yaşadığım şok psikolojimi tamamen yerle bir etmişti. Eşyalarımı valize koyduktan sonra, Marcelo' yu da aldık ve anahtarları teslim etmek üzere alt kata indik. Lenalie taşındığımı öğrendiğinde kendini tutamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In The Shadow of Love II
Roman d'amour"In The Shadow of Love" adlı hikayenin devamı, ikinci sezonudur.