In The Shadow of Love II

Bölüm 26

Sait kelimenin tam anlamıyla berbat görünüyordu. Koşmaktan ter içinde kalmıştı. Nefes nefese karşımda sinirli bir halde bize bakıyordu. Lincoln da yüzünü asmıştı aniden. Sait ona bakarak yanıma geldi ve kolumdan tutup beni götürmek istedi.

-"Sevgilimden uzak dur Lincoln"

Lincoln Sait'in kolunu var gücüyle tutup kolumu bıraktırdı.

-"O senin sevgilin filan değil." Hırlar gibi konuşuyordu. "Sen evlisin. Onu daha fazla kandırmana müsaade etmeyeceğim. İlişkinize onu mutlu edersin diye göz yumdum. Ama görüyorum ki adi herifin tekisin."

Sait Lincoln'ı göğsünden var gücüyle ittirdi. *Poft* diye ses geldi.

-"Adilikten bahseden sen misin? Ona yaptıklarını ne çabuk unuttun?"

-"Geçmişim beni ilgilendirir. Onunla birlikteyken onu asla üzmedim!"

-"Yalan! Gözümün önünde onu istemediğini söyledin."

-"Aynı şey değil."

-"Aynı şey. Şimdi def ol git."

-"Sen defolup gideceksin."

Sait tekrar koluma yapıştı. Lincoln bağırdı.

-"Bırak onu!"

-"Kes şunu" dedim ama Sait beni dinlemiyor sürüklüyordu. Lincoln aniden onu ensesinden yakaladı ve dönderip yüzüne yumruğu çaktı. Sait afallamıştı ama altta kalmaya niyeti yoktu. Lincoln'ın yakasına yapıştı. Boğuşmaya, yumruklaşmaya ve debelenmeye başladılar.

-"Aklınızı mı kaçırdınız sersemler? Kesin şunu!"

Ne dediysem dinletemiyordum. Derken Hakim ve Leonardo koşarak geldiler. Hakim hemen kavgayı ayırmaya koştu. Leo yanıma geldi.

-"Dostum iyi misin? Neler oluyor?"

Hakim iki iri yarı adamı birbirinden ayırmayı başarmıştı. Sait'i zor zapt ediyordu. Lincoln durmuştu. Yanlarına yaklaştık. Leonardo bana döndü.

-"Senin burada bu herifle ne işin var?" Lincoln ı kastediyor pis pis ona bakıyordu. Lincoln ağzının kenarından sızan kanı elinin tersiyle silerken yan yan o da Leo'ya bakıyordu.

-"Uzun hikâye Leo"

Hakim söylenmeye başlamıştı.

-"Şu haline bak Sait. Düğün alanına nasıl bu halde döneceksin? Aklınızda ne vardı sizin? Neden burada kavga ediyorsunuz?" Döndü ve Lincoln'a baktı. Şok olmuş gibiydi.

-"Aman Tanrım... Sen..."

Dönüp bir Sait'e bir de Lincoln'a baktı.

-"Sen buralı mısın? Adın ne?"

-"Lincoln."

-"Buna inanamıyorum. Sait'e ne çok benziyorsun."

-"O bana benziyor. Ben ona değil."

-"Acaba mümkün mü? Hayatta olması mümkün mü?"

Sait abisinin yanına geldi.

-"Ne geveliyorsun abi?"

-"Sait, bu zamana kadar sana söylemedik. Çünkü onun hayatta olduğuna dair hiçbir iz bulamadık."

-"Kim? Kimin?"

-"İkiz kardeşinin."

-"Ne?!"

Ağzımız bir karış açık kalmıştı. Sait öfkelendi.