Bölüm 8

2.3K 211 100
                                    

Yine bu konuyu kurcalıyordu. Elimi çekmek istedim. Ama bırakmadı. Geriye çekilmeye başladım. Ayağa kalktı. Elimi bir türlü bıraktıramıyordum. Geri geri gitmeye devam ediyordum.

-"Bu sana daha önce de anlattım. Bırak kolumu."

-"Bana yalan söylüyorsun."

-"Öyleyse bile bunu neden kurcalıyorsun?"

-"Bana gerçeği söylemelisin."

-"Aramızda bir şey yoktu."

-"Yalan!"

Artık kaçacak yerim kalmamıştı. Duvara yaslandım.

-"Onun için her şeyini bırakıp geldin. Hem de düşmanın olduğu halde. Hiç kimse sırf minnet borcundan bunları yapmaz. Sürekli ağlıyorsun. Sana o gece 'şuan Lincoln olsaydım ne yapardın' dediğimde bana sarıldın."

Ona cevap vermedim. Başımı eğdim. Elimi bıraktı ve iki elini başımın iki yanından duvara yasladı.

-"Ona karşı duyguların var."

-"Öyleyse ne olmuş?" dedim kırgın ve soğuk bir sesle.

-"Biliyordum"

-"Bunu bilmek sana ne kazandırdı?"

-"Seni hak etmiyor bile."

Bana sapık bir pislikmişim gibi davranıp kovmasını bekliyordum. Ama bana bunun yerine 'seni hak etmiyor' mu diyordu? Bu işte bir gariplik vardı.

-"Ne?" Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

-"Evet, seni hak etmiyor."

-"Bana kötü davranıp, bir erkekten hoşlandığım için kızmayacak mısın?"

-"Bunu neden yapayım?"

-"Bilmem."

-"Bir kadın sana çok ağır bedeller ödetmiş. Kadınlardan soğuman normal."

-"Eski karımdan nefret ediyorum."

-"Haklısın da."

Önümden çekilmiyordu. Bense ne yapacağını kestiremediğim için kıpırdamadan, başım eğik bekliyordum.

-"Onu sevmekten vazgeçmelisin" dedi.

-"Biliyorum."

-"İyi. Buna sevindim."

O an başımı kaldırdım ve kaldırdığım an yüzüme eğildi. Refleks olarak gözlerimi kapattım. Dudakları dudaklarımdaydı. (Aman Tanrım! Oh, aferin bana. Burayı da karıştırdın oğlum Marcelo. Sana kocaman bir tebrik ve alkış) Onu hemen ittim.

-"Sait! Sen ne yapıyorsun?"

Eliyle ağzımı kapattı.

-"Şşşş. Sessiz ol. Unutma, burada yalnız değiliz. Milleti başımıza toplama."

Elini ağzımdan çekti. Sağ eliyle çenemi tuttu ve başparmağını dudağıma değirdi.

-"Seni yargılamıyorum. Neden mi?"

-"Neden?"

-"Çünkü ben de..."

-"Sen de?"

Sait gözlerime baktı. Kaşlarım çatık ona bakıyordum. Elini hızla çekti ve uzaklaştı.

-"Ben, özür dilerim" dedi ve banyoya gitti. Bluzumu giyip yatağa uzandım.

Bir süre Sait yanıma gelmedi. Geldiğinde de odasındaki büyük koltuğa geçip yattı.

In The Shadow of Love IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin