~BÖLÜM 6~

563 73 28
                                    

Multimedya : JungRi

*   *   *   *

Elimde ki telefonu çevirerek az ileride bulunan parkta çocuk gibi oynayan kızlara sıkıntıyla baktım. Cidden bazen hiç büyümeyeceklerini düşünüyorum. Kaydıraktan kayan Seulgi onlara baktığımı görünce eliyle gel işareti yaptı. Ona boş bir bakış atıp yan tarafa döndüm. Şuan başka dertlerim vardı. Dün akşam bulduğum planın istediğim gibi gidip gitmeyeceğinden emin değildim. Diğeri gibi suya düşmemesi gerekiyordu. Bu yüzden uygulamakta kararsızdım.

Son anda gelen bir cesaretle mesaj bölümüne girip yazmaya başladım.

"JungKook. Ben Irene. Direk konuya gireceğim. Yeri ile hala buluşmadınız mı? Ya da şunu sorayım, hala yakınlaşmadınız mı?"

Beş dakika sonra yanıt gelmişti.

"Ohh! Bae sunbae! Bunu neden soruyorsun anlamadım? ^_^"

Salak çocuk.

"Bence en kısa zamanda buluşmalısınız yoksa her şey için geç olabilir."

Bu dediğimi de anlamazsa cidden mal demekti.

"Kimmiş onlar?! Hiçbir şey için geç değil sunbae! Hemen yazıyorum."

Cidden komik çocuktu. Güldüm.

JungKook'un gerçekten mesaj atıp atmayacağını görmek için Yeri'yi izlemeye başladım. Tam kaydıraktan kayacağı sırada bir anda durmuş ve elini cebime atıp telefonunu çıkarmıştı. JungKook... Cidden yazmıştı.

Mesajı okuyan Yeri'in gözleri her saniye daha da büyüyordu. Okumayı bitirmiş olmalı ki bir anda çığlık atıp bana doğru koşmaya başladı. Kaydırağın merdivenini bile uçarak inmişti.

"Irene unniii!! Irene unniii!" Yanıma uçar şekilde oturdu. "Unni! Unni! İnanamıyorum! İnanamıyorum! Bu gerçek olamaz!" Ona boş bakışlarla baktım. Hadi ama fazla abartmamışmıydı? "Unnii ne olur benimle gel?? Ne olurrr!" Olayı bilsemde salak ayağına yatmam lazımdı. "Nereye?"

Büyük bir heyecanla yerinde zıpladı. "JungKook beni lunaparka çağırdı." Lunapark nedir Tanrı aşkına! Normalde ölsem o saçma yere ayak basmazdım ama mecbur kabul etmek zorundaydım. Elimi tutmuş, "Lüften! Lütfen!" diye yalvaran Yeri'ye döndüm. "Tamam."

Yeri hala bana yalvarmakla meşgulken bir anda durdu. Şaşkınlıkla suratıma baktı. "Cidden mi?" Bıkkın bir şekilde cevap verdim. "Eveet!" Bir anda ayağa kalktı. "Süpersin unni! Süper!"

Eline tekrar telefonunu alıp bir şeyler yazdı. İki dakika sonra bana döndü. "Unni JungKook'ta Jimin ve TaeHyung sunbaeleri getiriyormuş sorun olur mu?" İçten içe sırıttım. Planım tıkır tıkır işliyordu. "Olmaz." dedim umursamaz görünmeye çalışarak. "Tamam o zaman." deyip zıplayarak yürümeye başladı.

"SeulGi siz burda oynamaya devam edin, ben Yeri ile biraz dolaşacağım." dedim kızların olduğu tarafa bakmadan. SeulGi bizimle gelemezdi. Ona sonradan ihtiyacımız olacaktı. Biraz şaşırsada arkamdan, "Peki." demişti. Yeri ve ben. Algılayamaması normaldi.

*****
Sessizce yürüyorduk. TaeHyung'a bu kötülüğü yapmak istemiyordum. Peki neden mecburdum? YoonGi'den korkuyorum tamam ama Sana yüzünden ona bunu yaşatmalı mıydım?

"Ne düşünüyorsun unnie?" Yeri hep meraklı biri olmuştu. Bir şeyi öğrenme be!

"Boşver Yeri, cidden lunaparkta mı buluşacağız? Çocuk muyuz biz! Bir kafede oturalım ya!" dedim. Düşüncelerimden kendimi uzak tutmam gerekiyordu. Yoksa ciddi anlamda çıldıracaktım.

PAR.A.DİSE // VRENE' ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin