Multimedya : SeulMin
* * * *
"Bu şimdi mi haber verilir ya?" SeulGi'nin yakarmaları karşısında panodaki kağıda baktım. Sınavın yaklaştığını biliyordum ama bugün olduğunu bilmiyordum. Cidden, daha erken haber verebilirlerdi. Sıkıntıyla kollarımı birleştirdim.
"Geçen haftadan beri burda kağıt. Kör olan sizsiniz." Yandan gelen erkek sesiyle kafamı çevirdim. Jimin! Tüm uyuzluğuyla yanımızda dikiliyordu. Gözlerimi devirerek sessizce, "Bunlarda grupça genetik herhalde, hiç olmadık zamanda, en olmadık yerde ortaya çıkmak." dedim.
Jimin'i takmamaya karar verdiğim sırada, SeulGi'nin sesini işitim.
"Tanımadığın insanlara hakaret etme yetkisini sana kim veriyor?!"
Genelde kimsenin lafına takılmayan SeulGi, nedense Jimin'e cevap vermişti. İlginç!
Jimin, SeulGi'yi baştan aşağı süzüp ukala gülümsemesi ile bana baktı. "Tanımadığımı kim söyledi? Değil mi Irene?" SeulGi şaşkın ve şüpheli bakışlarını bana yönlendirdi. İlk birkaç saniye umursamaz baksamda, tehdit ve şüphe dolu bakışlarına daha fazla dayanamayıp küçük çocuk gibi masum bakışlar atmaya başladım.
"Ayrıca tek tanıdığım Irene değil Kang SeulGi. Ya da Bayan Bear mı demeliyim?" Jimin'in tekrar konuşması üzerine, SeulGi ve ben başımızı ışık hızında Jimin'e çevirdik. Bear'ı nerden biliyor bu çocuk?
SeulGi işaret parmağını ağır çekimde kaldırarak, Jimin'e doğrulttu. "Se-Sen? Nasıl?"
Jimin ufak bir kahkaha atarak, bı elini SeulGi'nin omzuna attı. "Güzel dans ediyorsun fakat fazla sabırsızsın. Bu durumda daha iyisi olamazsın, Kang SeulGi." Yavaşça elini omzundan indirip, bizim şaşkın bakışlarımızı takmayarak, bizden uzaklaştı.
SeulGi'ye baktığımda hâlâ Jimin'in arkasından baktığını gördüm. Bu kadar bilgiyi o nerden biliyordu? "Irene, anlatman gereken şeyler var galiba?" Tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu. Ona anlatamazdım! Bu, olmazdı!
"Yaa, SeulGi! Onun nasıl biri olduğunu biliyorsun. Bütün okulu araştırmıştır, takma fazla." 'Ben öğreneceğim SeulGi, kurcalama' desem daha iyi olurdu ama neyse. "Seni de ordan tanıyor yani?" dedi emin olmuş şekilde. Onaylayarak konuyu kapattım. O da düşünür bir şekilde, sırasına oturdu.
"SeulGi, bugün hangi dersin sınavı var ya?" diye sordum. Ders çalışmayı normalde hiç sevmezdim ama çalışmak zorundaydım. "Kağıda bakmayı aklın kesmiyor mu? Matematik var." Göz devirerek kitabımı açtım. Uzun zamandır ders dinlemiyordum. Nasıl çözecektim ki?
Oflayarak, kitabı kapatıp sınıftan çıktım. Kendime gelmem gerekiyordu. Terasa çıkarak her zamanki yerime kuruldum. Telefondan müzik açtım. Mesaj vardı. YoonGi olduğunu bildiğim için açma gereği duymayarak, bildirimlerde okudum.
"Irene, bugün şok geçi.." devamı görünmüyordu. Sabır çekerek mesajı açtım.
Min YoonGi: Irene, bugün şok geçirme tamam mı?
Ne alaka yani? Planı ne bunun?
Bae Irene: Ne işler karıştırıyorsun?
Mesajı beklemek yerine, ayağa kalkıp bahçeyi izledim. Salak salak tipler vardı. Tanıdık yok gibiydi. Gerçi olsa ne olacak?
Şarkı bi an kısılıp devam etti. Mesaja baktım.
Min YoonGi: Sürpriz güzelim. Birkaç saate öğrenirsin.
Umursamadan bahçeyi izlemeye devam ettim. Sana, bir kızla alay eder şekilde konuşuyordu. Ne konuşuyor elbette duyamıyordum ama bir şeyler karıştırdığı belliydi.
Birden ciddileşerek bir şeyler söyledi. Kızda kafasıyla onaylayarak, arkasını dönüp yürüdü. Bana bulaşacak kesin. Bu kez ne saçmalayacak merak ediyorum.
Sınıfa doğru yürüyordum. Kız kesin yanıma gelecekti. Biliyorum ama planı acayip merak etmiştim. "Ne düşünüyorsun?" Sesin geldiği yere döndüm. Kim Junghoon! (Y/N: Hani şu voleybolcu olan sjdbsj) "Boş boş şeyler." dedim. Gülümsedi.
Yavaş yavaş gülümsemesi solarken, konuşmaya başladı. "Senin şu arkadaşın, neydi adı? J-kop mu? Neyse işte, o taşınacakmış. Depresyonda şuan. Bi yanına mı uğrasan?" Şaşkınca ona bakıyordum. Demek o yüzden dibimde durmuyor. "Sınıfta" diyerek uzaklaştı. Sorunu neydi bu çocuğun? Taşınıyorsa, söyleseydi ya bana!
Sınıfının önüne gelince birkaç saniye durup etrafa baktım. Bu koridor neden bu kadar boş? Biraz şüphelensemde fazla takılmadan kapıyı açtım. İçeri girip kapıyı kapattığımda, sınıfın boş olduğunu gördüm. Hani sınıftaydı bu?
Arkamı dönüp gitmek için elimi kapıya açtığımda kilit sesi duydum. Kaşlarımı çatarak kapının kolunu aşağı yukarı oynattım. Ne kadar zorlasamda açılmadı. Şaka gibi! Bu sınıfın 2 kapısı var, benle dalga mı geçiyorlar?
Göz devirip diğer kapıya yöneldiğimde, kapı bir anda açıldı. İçeriye 2 erkek 1 kız girdi. Onlara 'Siz hayırdır ' bakışı atarken, çocukların elindeki sopalar dikkatimi çekti. Sanırım şimdi endişelenmeliydim.
Eveettt kitap resmi olarak diğer bölümde başlıyor sjdhsjd hayırlı olsun sjbdjs
Sizce neler olacak?
YoonGi Sürpriz olarak neyden bahsetti?
Yorum yapmayı ve Votelemeyi unutmayın canlar ❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAR.A.DİSE // VRENE' ✓
FanfictionOynadığı oyun ikisininde sonu olacaktı. ° ° ° ° ° ° ° ° ° ° ° ° ° "Her şey yalan mıydı yani? Hepsi oyun muydu?" Kafamı kaldırıp duygusuz şekilde ona baktım. "Ne bekliyordun? Gerçekten seni sevdiğimi mi sandın?" ° ° ° °...