Multimedia: Kim TaeHyung
* * * *
Ağrıyan başımı tutarak yatakta diklendim. Hadi ama! Ne zaman bitecek bu baş ağrılarım? Ayaklarımı yataktan sarkıttığım esnada odanın kapısı açıldı. Saniyeler içerisinde TaeHyung'un suratı görüş alanıma girdi.
"Uyanmışsın nihayet. Aşağıya gel de yemek ye."
Ayağa kalktım. "Sana da günaydın!" Odanın kapısını açık bırakıp gittiğinde peşine takıldım.
"Ne günaydını, akşam olacak." Merdivenden inerken bir an şaşkınlıkla tökezledim.
"Saat kaç?" Beni cevaplamadan mutfağa yönelince ben de o tarafa döndüm. O masaya kurulurken duvardaki saate gözüm takıldı.
Yok artık! Saat öğleden sonra 2'ydi.
"Neden uyandırmadın?"
Ağzına koyduğu lokmasını bitirmeden cevapladı. "Uyurken güzel görünüyordun."
Şaşkınlıktan açılan gözlerimle beraber gülen suratına baktım. Ne yani, uyurken beni mi izlemişti?
Rezillik!
Suratım kızarmaya başlarken başıma önümdeki tabağa eğdim.
"Bir daha bunu yapma!" Gülen sesi kulaklarıma doldu.
"Neyi?" Kaşığımla önümdeki pilavı karıştırırken sinirle söyledim.
"Benden izinsiz beni izleme, bana dokunma!"
Karşımda hareketlenme olduğunu hissettiğimde başımı kaldırdım. Kaldırmaz olaydım. Masanın üzerinde bana eğilmişti ve yüzlerimiz oldukça yakındı. Kocaman gözlerle suratına bakarken konuşması ile sıcak nefesini suratımda hissettim.
"İzin istediğimi sanmıyorum. En doğal hakkımdan yararlanıyorum sadece." Ben hala suratına bakarken geri çekilerek eski pozisyonunu aldı ve o garip durumdan kurtulmanızı sağladı.
"Yemekten sonra hazırlan dışarı çıkacağız." Dünyaya geri dönmemi sağlayan sesi ile kaşlarımı merak ve havaya kaldırdım.
"Nereye gideceğiz?" Tabağındaki son kaşığı da ağzına attı.
"Şuraya buraya. Kafa dağıtırız." Ağzını bitirip devam etti. "Anladığım kadarıyla bütün gece uyumamışsın düşünmekten." Tek kaşımı kaldırdım.
"Hayır, gayet rahat uyudum."
Gülerek arkasına yaslandı. "Göz altlarındaki morluklar öyle demiyor ama?"
Hay aksi! Tamam bütün gece, "muhteşem" bir uyku çekmemiştim. Güneş doğana kadar Wendy'le aramızda geçenleri düşünmüştüm. Bu aralar kafamı kurcalayan çok şey vardı. J-hope bir yandan Wendy öbür taraftan... TaeHyung ve YoonGi'ye girmiyorum bile.
Sessizliğimi koruyarak başımı aşağı eğince daha sakin bir sesle devam etti.
"Hem belki anlatmak istediğin şeyler vardır." Sesindeki merak ve şefkati duyunca kafamı kaldırdım. Gözlerimin içine baktı. "İyi bir dinleyiciyimdir."
Ne tepki vereceğimi bilmeyerek kafamla onayladım. "Belki daha sonra." deyip yemeğimi geri döndüm. Ortamda garip bir sessizlik oluşmaya başlamıştı. Konu bulmam gerekiyordu.
Yemekten aç konuyu kızım!
İç sesim uzun zaman sonra geri dönmüş anlaşılan. Onu onaylayarak söze girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAR.A.DİSE // VRENE' ✓
FanfictionOynadığı oyun ikisininde sonu olacaktı. ° ° ° ° ° ° ° ° ° ° ° ° ° "Her şey yalan mıydı yani? Hepsi oyun muydu?" Kafamı kaldırıp duygusuz şekilde ona baktım. "Ne bekliyordun? Gerçekten seni sevdiğimi mi sandın?" ° ° ° °...