PAR.A.DİSE // VRENE' ✓

~BÖLÜM 13~

Multimedia : Vrene ❤️

Keyifli okumalar... *-*

*    *    *    *

Taehyung okulun bahçesinden çıktığımızda hala kolumu çekiştiriyordu. Güç bela tutuşundan kurtuldum. "Sorunun ne senin?" Bana döndüğünde suratına bağırdım. "Beni istediğin gibi itip çekemezsin!" Suratına bıkkın bir ifade yerleştirdi.

"Çok bağırıyorsun." Ben ne olduğunu anlamadan bileğimden tutarak yeniden beni sürüklemeye başladı. "Ne yapıyorsun?! Bıraksana!" Karşı kaldırıma geçtiğimizde bana bakmadan konuştu.

"Susacak mısın? Yoksa ben mi susturayım?" Sinirli bir şeklide suratına baktım.

BU ÇOCUK BENİ DELİ EDİYOR!

Onunla daha fazla tartışmak istemediğim için ağzımı açmadım. Beş dakika daha beni sokaklarda sürükledikten sonra bir erişteciye girdik. Cam kenarındaki masanın koltuğuna beni fırlatırken karşıma kuruldu.

"Niye buraya geldik?" Sorumu duymazdan gelerek iki noodle sipariş etti. Kollarımı önümde birleştirdim. "Evet?" diye soru yönelttim. Hala cevap bekliyordum.

"Sevgilimle baş başa yemek yiyorum. Altında bir şey arama." dedi umursamazca. "Hah! tabi." diyerek önüme döndüm. Siparişlerimiz geldiğinde sessizce yemeğe başladık. 

"Bundan sonra o çocuktan uzak dur." Taehyung'un sesiyle bakışlarımı yemekten çekerek ona yönelttim. "YoonGi'den mi? Bu seni ilgilendirmiyor." Çubukları sertçe masaya bıraktı. "Uzak dur diyorsam uzak dur. Durmayacaksan bana aranızdakileri anlat. Hemen!" Suratıma bağırmasına aldırmadım.

"TaeHyung, arkadaşlarıma karışamazsın!" Masada bana doğru eğildi. "Ne zamandan beri şerefsizlerle takılmaya başladın? Sınavda çok yakındınız." Cidden mi? Bütün mesele bu muydu yani. Çubukları masaya koyup sırıtarak arkama yaslandım. 

"Yok artık!" Kısa bir kahkaha attım. "Yok canım, olamaz." Kaşlarını çatıp suratıma anlamaz şekilde baktı. "Şimdi sen beni kıskandın mı?" Elimi ağzıma koyarak gülmeye başladım.

TaeHyung dediğim şeyle bir anda arkasına yaslandı. "Saçma saçma konuşma!" Ben hala gülmeye devam ederken bir anda ayağa kalktı. "Doydum. Kalk gidiyoruz." Gülerken cevapladım. "Ama ben daha bitirmedim." Sinirle soludu.

Beklemediğim bir anda bileğimden tutarak beni kasaya sürükledi. Oyuncak gibi bir öteye bir beriye sürüklüyordu zaten! Kasada ödeme yaparken hala kıkırdıyordum.

Ödemeyi yapıp kapıya yöneldiğimizde o ters bakışlarından birini yolladı bana. Aldırmadan önüme döndüğümde kapıdan giren bedeni gördüm. Suratımdaki gülümseme anında yok olurken olduğum yerde kaldım. 

Ne güzel bir tesadüf! 

*   *   *   *

"Ne istiyorsun?" Sesimi olabildiğince soğuk çıkarmaya özen göstererek sordum. Suratında küçükken bana samimi gelen fakat şuan ona tiksindirici bir hava katan gülümseme belirdi. İlk beni ardından biraz ötede duran TaeHyung'u baştan aşağıya süzdü.

"Şimdi de okuldan kaçıp sokaklarda sürtmeye mi başladın?" Sinir bir şekilde nefes aldım. "An- Bayan.. Bana sadece bunu söyleyecekseniz defolup gidin!" Arkamı dönüp gideceğim sırada söylediği sözlerle tekrardan bakışlarım onu buldu.

"Baban yakında dönüyor." Devam etmesini bekler gibi bakmaya devam ettim. Kollarını önünde bağladı. "Geldiğinde nasıl bir sürtüğe dönüştüğünü ona ayrıntılı bir şekilde anlatacağım." Ağzından çıkan kelimelerle sinir kat sayım anında tavan yaptı. Hızla üzerine doğru yürüdüm.