~BÖLÜM 23~

410 59 23
                                    

"Vay be! Başından onca şey geçiyor ve sen bize hiç birini anlatmıyorsun."

Oturduğu yerde diklenerek savunmaya geçti Wendy. "Sende bize hiçbir şey anlatmamıştın, Bayan Bae!" gözlerimi devirdim. 

"Her fırsatta suratıma vurmaktan vazgeçmeyeceksin değil mi?"

Gülerek göz kırptı. "Asla!" Bende hafiften güldüm.

"Madem barıştınız, yeniden burada kalacaksın, değil mi Irene?"

Burada kalmak... Hay aksi! Ben TaeHyung'u tamamen unutmuştum. Hızla yerimden kalktım.

"Sanırım yapmam gereken bir telefon görüşmesi var." Kızların şaşkın bakışları arasında hemen kendimi balkona attım. Zaman kaybetmeden TaeHyung'un numarasını tuşladım. Telefonu kulağıma koyduğum gibi aramamı cevaplamıştı.

"Bitti mi işin?" Tedirginlikle cevap verdim.

"Yani... Sayılır."

"Tamam o zaman ben yola çıkıyorum. Anca gelirim zaten." Telefonu kapatacağını anladığımda hızla konuştum.

"Taehyung! Aslında gelmene gerek yok. Bu gece burda kalacağım."

Bir kaç dakika sessiz kaldıktan sonra, "Peki, iyi geceler." diyerek telefonu suratıma kapattı. Sinirli miydi? Üzgün mü? Kalbini kırmış olamam değil mi?

Yavaş adımlarla salona girerek kızların yanına ilerledim.

"Ne oldu? Yüzünden düşen bin parça?" dedi SeulGi. "Kötü bir şey mi oldu?" diye ekledi Wendy arkasından. Olumsuz derecede kafamı salladım.

"TaeHyung'a burada kalacağımı söyledim. Galiba biraz bozuldu." dediğimde Wendy birden kahkaha atmaya başladı.

"Ve sende buna üzüldün. Vay be! Sen gerçekten aşık olmuşsun."

"O kadarda abartmayalım bence." diyerek karşılık verdim Wendy'e. SeulGi hemen atlayarak, "Aynen Wendy. Kesinlikle Joohyun'umuz TaeHyung'u gördüğü gibi üzerine atlamıyor. Ne aşkı?" dedi. Ölümcül bakışlarımı ikisinde gezdirdim. Wendy ayağa kalktı ve gülerek yanıma geldi.

"Burda kalmana gerek yok. Sevgilin tek kalmasın." dediğinde SeulGi'de oturduğu koltuktan gülerek bana baktı.

"Aynen belki yapacak işleriniz vardır." diyerek kahkahaya boğulduğunda Wendy'de ona eşlik etti. Gülmekten nefes alamıyorlardı.

"Gidiyorum ben!" diyerek gülmekten yarılan ikiliye son kez bakıp evden çıktım.              

Taksi arıyordum. Taehyung'a beni almasını söyleye bilirdim ama bunu yapmayacaktım. Birden beni karşısında görünce ne tepki verecek merak ediyordum.

Taksi buluna kadar yürüdüm. Hava bayağı kararmıştı. Pek ıssız bir yerde değildim ama yine de az insan vardı. Ev çok uzak değildi ama yakında sayılmazdı.

Bir müddet daha taksi aradım ama bulamadım. Artık ümidi kesmiştim zaten. Eve de yaklaşmıştım. Bundan sonrada binmeme gerek yoktu.

Telefonumun çalmasıyla olduğum yerde durdum. Arayan YoonGi'ydi.

"Ne var?" Telefonu her zamanki kibarlığımla açıp konuşmasını bekledim.

"Neredesin?" diye sordu. Bir kerede bilme!

"Yoldayım. TaeHyung'un evine gidiyorum." dedim.

Bir kahkaha atıp, "İsabet olmuş. Elini hızlı tutsan iyi olur Irene. Galiba TaeHyung'un sana sürprizi var." dedi. Kaşlarımı çattım.

PAR.A.DİSE // VRENE' ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin