~BÖLÜM 19~

511 66 17
                                    

Multimedia; Kim SeokJin

Keyifli okumalar....

*   *   *   *

Vücudumu saran ürperme ile gözlerimi araladım. Yattığım yerde dikleşirken zonklayan başımla kaşlarımı çattım. Etrafa gözlerimi gezdirdiğimde odamda olduğumu gördüm. Ben buraya nasıl geldim? En son dün gece TaeHyung ile beraber bir tepede oturuyorduk. Şimdi ise odamda yatağımda yatıyordum.

Hafızamı zorlasam da dün konuştuklarımızı ve buraya nasıl geldiğimizi hatırlayamadım. Ağrıyan başımdan dolayı çatılmış olan kaşlarımı daha çok çatarak odadan çıktım. Elim başımda mutfağa girdiğimde Wendy, SeulGi ve Yeri'yi kahvaltı masasında buldum.

İşin garibi hepsi bana sinirli bakışlar atıyordu.

"Ooo! Uyanmış kaçak prensesimiz." Wendy'nin imalı lafına karşın anlamayarak masaya ilerledim.

"Buraya nasıl geldim?" Sorumu  bekledikleri tiplerinden belliydi. Kimin cevap vereceğini düşünürken ben de boş sandalyenin üzerine kuruldum. Başım hala ağrıyordu.

"Evet?" diye sordum. Alt tarafı şöyle şöyle geldin diyeceklerdi, bunun nesi zordu?

"Unni ben anlatayım." diye konuşmaya başladı Yeri.

Kafamla onaylayarak devam etmesini söyledim. "Unni seni TaeHyung Oppa getirdi."

"Mantıklı olan da bu değil mi zaten?" diye söylediğimde sinirli bakışlarla karşılaştım. Neden sinirli bakıyorlar? 

"Ama şey..." diye ağzında lafı geveleyen Yerim'e kızgın bakışlarımı gönderdim.

Wendy sırıtarak baktığı telefondan bakışlarını kaldırdı. Birden ciddileşerek, "Yanında Sana'da vardı. Bunu demeye çalışıyorlar." dedi.

Şaşırmıştım. "Ne?!" diye bağırdığımın farkında bile değildim.

"Neden gelmiş O? Onun ne işi var lan?" diye öfkemi kusmaya çalıştım.

"Irene bir sus ya!" diye beni azarlamaya başladı SeulGi. Ona gözlerimi devirdim.

"Neden beraberlermiş?" Hepsini suratına tek tek baktım. "Sordunuz mu?"

Wendy kırk saattir neye baktığını anlamadığın telefonunu masaya koydu. "Sen bilmiyorsan biz nasıl bilelim sevgilinin yanında neden o kızın olduğunu?" Tam konuşacağım esnada SeulGi ayağa kalktı.

"Bu konuyu akşam detaylı konuşacağız." Masadan kalkıp mutfaktan çıkarken devam etti. "Masayı toplarsın. Biz çıkıyoruz ders başlayacak." SeulGi'nin ardından masadan kalkan kızlara ters ters baktım.

Kapının kapanma sesi kulaklarıma dolunca sıkıntıyla arkama yaslandım. Beynim zonkluyordu. Tabii ki de okula gitmeyecektim. Başıma ellerimin arasına aldım. Ağrı kesici almazsam geçmeyecek gibiydi ki Sana'yı öğrendiğimden beri ağrı daha da şiddetlenmişti.

Masaya bakma gereği bile duymadan yukarı çıktım. Sıcak bir duş alıp üzerimi giyindim. Dışarı çıkıp hava alacaktım. Telefonumu, anahtarımı ve birkaç won'u alarak attım kendimi sokağa.

Baş ağrım yavaş yavaş geçiyordu. Dayanılmayacak gibi değildi hiç değilse.

Kulaklığımı kulağıma takıp yürümeye devam ettim. Nereye gitsem diye düşünürken NamJoon'u gördüm. Beni görmüştü yani bana doğru gelecekti. Evet, geldi...

"Selam." dedi dibimde durarak.

"Selam." Etrafı kolaçan ederek, "TaeHyung nerede?" diye sordu. Göz devirmek istesem de yapmadım.

PAR.A.DİSE // VRENE' ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin