Tan, Işık'ın kapısını çaldığı anda arkasından Kerem seslendi. İki adam selamlaştıktan sonra Tan elindeki poşeti artık iyice yusyuvarlak olan Filiz'e uzattı.
- Sizi gördüğüm iyi oldu, sana börek almıştım.
Filiz poşete, Gollum'un yüzüğüne gösterdiği ilgiyle uzandı ve resmen sarıldı. Kerem'in dehşet dolu bakışları altında Tan'a dert yandı.
- Bu kız mideme hiç yer bırakmadı. Bir şey yiyemiyorum.
- Küçük küçük yesen..
- Ama dayanamıyorum, çok açım..
Tan ne diyeceğini bilemedi, o sırada kapının açılması genç adamı rahatlattı. Tabii Işık'ı görünce en ciddi ifadesini takındı hemen..
- Ozan'ı alabilir miyim?
- İçeri gel, kahvaltınızı yapıp öyle gidin nereye gidecekseniz.
- Polonezköy'e gideceğiz zaten orada kahvaltı ederiz.
- Polonezköy'e bir sürü yol var, gidene kadar çok acıkır Ozan, hem ben de oğlumla kahvaltı etmek istiyorum..
Filiz lafa karıştı.
- Işık, sen de gitsene Polonezköy'e işte..
- Ay ne işim var benim..
Tan nazlana nazlana kapıdan girerken Işık arkasından dudaklarını büzdü. Ama Filiz'in sarıldığı poşeti görünce Tan'ı falan unuttu.
- Böreğe mi sarılıyorsun Filiz? Kızım çok kilo aldın zaten, biraz rahat dur lütfen.
- Çok kilo almadım ben bir kere.. Olmam gereken kilodayım.
- Hı hı.. Tabii..
- Sen bir hamile kal, bak ben sana neler yapıyorum. Ozan'da ne bulduysak önüne yığdık. Hata etmişiz meğer..
- Hazreti Meryem miyim ben, nasıl hamile kalacağım acaba? Hem ben o yığdığınız şeyleri fazla yemedim. Sağlıklı beslendim, diyetime uydum, tabii bunlar senin hiç duymadığın kavramlar..
- Pöh.. Kereviz sapı yemeye beslenmek mi diyorsun?.. Bu çocuğun ete, süte, yumurtaya ihtiyacı var.
- Onları da yedim elbette, mümkünse sen de onları ye, börek değil..
- Neden? Böreğin içinde hepsi var..
İki kız içeri geçtiğinde Sevil, Tan'a soru sorabilmek için Güneş'le çekişiyordu.
- Sevil abla sus dedim ama yaaa..
- Bana ne.. Soracağım işte.. Tancığım, o sevimli arkadaşın bütün hafta şirkette yokmuş.. Belki senin haberin vardır.
Tan hiç güleceği yokken Sarp ve Güneş meselesi aklına gelince kahkaha attı.
- Sarp tatile gitmiş Güneş, merak ediyorsan Yamaç'ı arayıp tam yerini öğreneyim.
Güneş sessiz kalırken Sevil kıza tepeden tepeden baktı.
- Eminim İstanbul'a en uzak neresi varsa oraya gitmiştir.. Senin şerrinden kaçtıysa çocuk..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIKTAN
General FictionTAMAMLANMIŞ HİKAYE Bu bir dik duruş hikayesi olmalı. Bir kadın ve bir erkeğin diğerinden bağımsız varoluşlarının hikayesi. Ama ya bir de çocuk varsa... İki noktayı bir üçgen haline getiren üçüncü nokta... Bir aile, bir aşk üçgeni... Ya da hiçbiri...