I Ahlak Zabıtası

25.9K 148 13
                                    

    Bana ders vermeye kalktı geçen gün bir ahlak zabıtası.

     Ciğerim beş para etmezmiş. Öyle diyor dul kadına ev vermeyen ak sakallı hacı amca. Bir önceki kiracısını, iki ay kira veremediği için evden atmıştı. Yeni evlilerdi ve adam işten çıkartılmıştı. Bu sene yine umreye gidecekmiş. 11. kez! Açık penceresinden içeri girdi diye yalınayak çingene çocuklarının topunu kesen adam ahlak dersi verdi bana. Kazandığım harammış. Kalbim mühürlü imiş. Artık kurtuluş yokmuş benim için. Sonum ilelebet cehennem azabıymış ve benim derim yanıp, yeniden yaratılırken, cennetten büyük bir keyifle izleyecekmiş beni. Bu yaz yine tatile yazlığına gidecekmiş. "Senin cennete gitmene gerek yok, sen zaten cennetini çoktan kurmuşsun" diyorum, "kes lan münafık mendebur" diyor. 

    Friedrich Nietzsche'in konuyla alakalı çok güzel bir sözü vardır. "Bir yerde kim en çok namus şovalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namuzsuzu odur." Bizim de sorunumuz tam olarak bu. Ortalık namus şovalyeleriyle dolu. Fakat namus denen kavramın esamesi yok. Küçükken sınıfta gürültü çıktığında bir kaç yalaka "susun" diye bağırırlardı öğretmenin gözüne girmek adına. Halbuki susun diyenler bir sussa ortalıkta gürültü falan kalmayacaktı. Bu da onun gibi bir şey. 

     Mesleğimden ötürü dışarıda nefret ve tiksinti dolu gözlerle süzülen biriyim. Halbuki hepsinin bana ve benim gibilere ihtiyacı var. İkiyüzlü ahmaklar! En hayvani arzularını sayemde giderip, sonrasında varlığımı kıyamet alameti olarak gören düzenbazlar! Onlara, bana, mesleğime ve personellerime saygı duymasını öğreteceğim. Ne iş mi yapıyorum? Büyük çaplı ve emsali görülmemiş bir eğlence evi işletiyorum. Randevu evi ya da genelev de diyebilirsiniz. Yani sizin tabirinizle ben bir pezevenkim.

KibeleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin