IX İdealist Komiser

5.5K 51 8
                                    

Bir anlık duraksamadan sonra altta kalmamak adına yeniden söze girdi komiser:

"Eğer fuhuş yapıldığını tespit edersek, bak bakalım o zaman nasıl da sekse dokunuyor ucu."
"Bana kalırsa sadece ucu dokunmaz, bütünüyle girer. Fakat tabi eğer tespit ederseniz."
"Kendine fazla güvenme. Ben ne fuhuş çetelerini çökerttim. Sen bana çerez gelirsin."
"Eğer olur da bir gün bir fuhuş çetesi kuracak olursam, kulağıma küpe olsun."

Komiser, olayı gurur meselesi haline getirmişti. Bu benim açımdan avantajlı bir durum değildi elbette. Elinden geleni yapacağına adım gibi eminim.

Her tarafı didik didik ettiler. Ruhsatta veya herhangi bir evrakta açık aradılar. Bütün odaları gezip, çöp kutularına kadar her yeri karıştırdılar. Kullanılmış prezervatiflerin, nü tabloların, çeşitli seks ve fantezi oyuncaklarının fotoğraflarını çektiler. Dışarıda birkaç sarhoş müşteriyi ve iki fahişeyi buldular. Komiser adeta zafer kazanmış gibiydi.

"Peki ya bunlara ne diyeceksin?"
"Ruhsatta belirtildiği gibi burası alkollü eğlence yeri ve seks shop. Bir seks shopta bu tür malzemeleri ve nü tabloları bulmanızdan daha doğal ne olabilir ki? Dikkat ettiyseniz iki ayrı fatura bilgileri mevcut. Tek bina ama iki işletme.
"Peki o zaman niye bu kadar odanız ve yatağınız var?"
"Burası eskiden otelmiş. Açıkçası benim de otel kurmak gibi bir niyetim var. Şayet bina yapısı gereği buna çok müsait. Elimde böyle bir bina varken doğru değerlendirmek lazım."
"Peki ya dışardakiler?"
"Dansçılar ve müşteriler."
"O zaman niye dışarıdalar?"
"Bunu kendilerine sormanız lazım."
"Çöp kutularındaki yığınla kondoma ne diyeceksin?"
"Aslında bunu pek söylemekten hoşlanmıyorum. Ancak bende ciddi derecede nefromani var."
"Dersini iyi çalışmışsın."
"Siz de öyle. Şayet bu kadar iyisini beklemiyordum."

Komiser gittikçe sinirleniyor. Şu anda üzerime atlayıp, ağzımı burnumu kırmamak için kendini çok zor tuttuğuna adım kadar eminim. Benimle yaklaşık aynı boyda. Kumral saçlı ve masmavi gözleri var. Fiziksel özelliklerinden pomak olduğunu tahmin ediyorum. Beyaz teni sinirlendikçe tıpkı kaynamakta olan bir yengeç gibi kızarıyor. Görevini bu kadar itinayla yapması ve işine aşkla sarılması açıkçası beni kendine hayran bırakıyor. Biraz düşünüyor komiser. Sonrasında tekrar bana doğru dönüyor:

"Bu son görüşmemiz olmayacak Poyraz."
"Bundan hiç şüphem yok Memur Bey. Pardon isminiz neydi?"
"Serkan Ateş. Ahlak büro. bu alemde olup da adımı duymamış olabileceğine inanmıyorum."
"Eğer kastettiğiniz alemde olsaydım, sizinle daha önce tanışmış olurduk."

Bir gün yalan söylemekten dilim, dile gelecek. Onu elbette çok önceden tanıyordum. Başta pavyonlar ve beyaz kadın ticareti erbapları olmak üzere bütün yasadışı fuhuş örgütlerinin korkulu rüyasıydı. Filmleri aratmayacak kadar idealistti. Defalarca kez tehdit edilmiş, bir kez de silahlı saldırıya uğramıştı. Ama bütün bunlar onu geri adım atmaya zorlamak bir yana dursun, o daha sıkı sarılmıştı işine. Hakkında o kadar çok dedikodu dönüyordu ki, bunlardan en ilginç olanı, sadece ödülleri için bir ev tuttuğu söylentisiydi. Ne kadar gerçeklik payı var bilinmez.

"Ben seni bayağı önceden tanıyorum. Sen merak etme."

Şansımı daha fazla zorlamak istemiyorum ama bu adam laf sokmam için beni fazlasıyla zorluyor. Bunu özellikle mi yapıyor? Asıl amacı ağzımdan çıkanlardan bir açık yakalamak mı? Ben şüphe ile karışık beyin cimnastiği yaparken, Serkan Komiser beni çok öfkelendirecek olan bir hareket yapıyor. Yükses sesten işletmemize ceza kesip, bu güzel geceyi sonlandırıyor.

Striptiz eğlencesi yarım kaldı. Polisler, iznimiz olduğu halde müziği kapattırıp insanları boşalttılar. Öfkeden titreyen ellerimle sigara yaktım. bir bir binayı terk eden insanları izledim. Yediğim para cezası umrumda değildi. Biranın yanında çerez parası. Fakat böyle nahoş bir durum, bu nezih kerhanenin prestijini sarsmak için yeterli bir sebep.

Hodri meydan Serkan Komiser!

KibeleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin