Kibele

V Kerhane Tanıtımı

     Dikiz aynasında baktığımda gözlerimin uykusuzluktan mosmor olduğunu görüyorum. Kolay değil. Günlerdir yoldayız. Şehir şehir gezip burjuva sınıfına genelevi tanıtıyoruz. Seksin dışında sunduğumuz hizmetlerden bahsediyoruz. Ortalama 40 yaş üstü olan bu cüzdanı kalın adamların birçoğunun ağzı sulanıyor. Yanımda genelevin halkla ilişkiler müdürü Ayhan da var. Şirket gelirleri düştüğü zamanlar bunu sık sık yaparız ve gelirlerimizde gözle görülür bir artış yaşanır.

     48 saatten fazla uykusuz kaldığınız vakit, beyniniz var olmayan dalgalarla uyarılır. Bu da ufak çaplı sanrılar görmenize, yahut duymanıza neden olur. Çoğu insan bunu rüya olarak algılar. Sanki farkında olmada dalmış da, anında rüya görmeye başlamış gibi. Halbuki kan çanağı olmuş gözleriniz kapanmamıştır bile.

     Direksiyona geçme sırası Ayhan'daydı. Direksiyona geçtiği gibi yan koltuğu yatırıp, uyuma pozisyonuna geçiyorum. Ayhan bu durumdan pek hoşnut olmuyor ve sessizliğin kendisini direksiyonda uyutabileceğini söylüyor. Ben de ona teypten Rem - Losing My Religion açıyorum. "Bunu açmana gerek yoktu ben dinimi kaybedeli çok oldu" diyor. Brian Crain - Time Forgotten açıyorum. "Bu ne ya ninni gibi. Beni uyutmaya mı çalışıyorsun sen?" diyor. Bu sefer Slipknot - Left Behind açıyorum. Buna da "Kafam şişti kapat şunu" diyor. En sonunda pes edip, uyumaktan vazgeçiyorum.

     Ve yol boyunca sohbet ediyoruz. Ayhan'la ben baş başa geldiğimizde öyle konulardan konuşuruz ki, konunun nereden geldiğini biz dahi hatırlamayız. Günlük hayatta pek çok insanla konuşulamayacak konular olur bunlar. Bu sebepten ötürü, ikimiz de dolmuş vaziyette saldırıyoruz birbirimize ve laf lafı açıyor.

     Koridordaki nü eserlerin kaldırılması gerektiğinden söz ediyorum Ayhan'a. Şaşırmış bir vaziyette:

- Sebebi nedir? Dünyanın parasını verdin onlara. Ayrıca konseptimize uygun ve çok da hoş duruyor.
- Kesinlikle. Fakat polis denetimlerinde büyük bir sıkıntı yaratıyor. Geçen sefer yakayı ele vermemize ramak kaldı. Bu adamlar sanattan anlamıyor. Bir önceki denetimde nü savunması yaparken bana adeta pezevenk muamelesi yaptılar.
- İyi de sen nihayetinde bir pezevenksin. Bundan daha normal ne olabilir ki?
- Evet ama konu bu değil. O komiserin gözünde nü sanatı ahlaksızlık abidesi ve bu sanatı yapan ve destekleyen herkez pezevenk.
- Aslında düz mantıkla bakacak olursak yaptığı nü resmi satan bir ressam hakikaten pezevenk durumuna düşüyor.
- Resim de orospu oluyor öyle mi?
- Aynen öyle.

     Aynı anda kahkaha atıyoruz. Bu kısa sanat katliamından sonra, ona sürrealizme duyduğum hayranlıktan ve sürrealist tabloların duvarlarda enfes bir görüntü oluşturacağından bahsediyorum. Katılıyor fakat sadece sürrealizmin mimariyi boğacağından, arada farklı akımlara da yer vermek gerektiğini ekliyor. Hak veriyorum:

- Çeşitlilik her zaman iyidir Ayhan. Şayet bu sebebten ötürü işletmemizde her türden kadın bulmak mümkün.

     Bu yolculukta Ege Bölgesi'ni karış karış turluyoruz. Pek çok kalantorun çayını içip, onlara işletmemizi tanıtıyoruz.

"İşletmemiz dünya seks endüstrisinde, Türkiye'nin gurur kaynağıdır. İsmi Kibele. Adını 'Tanrıların Anası'  olarak bilinen anadolu kökenli Kibele Tanrıçasından alır. İçerisinde seks odalarının dışında, sauna, Türk Hamamı, içerisinde striptiz klübünüde barındıran pavyon, cinsel sohbet hatları, kapalı otopark gibi hizmetlerimiz de mevcuttur. Kibele'de her türlü cinsel yönelime ve fantaziye ulaşabilir, tam anlamıyla cinsel doyum yaşabiirsiniz. İstediğiniz gibi fiziksel özellikleri barındıran kadınları seçme şansınız olmasıyla beraber, dilerseniz trans veya eşcinsel birliktelik de kurabilirsiniz. Dilediğiniz gibi üniformalı fantaziler yaşabilme şansınızla beraber, dilerseniz sado-mazo heyacanını vücudunuzda hissedebilirsiniz."

     Bu metni 3 gün içinde kaç kişiye, kaç defa okuduğumu hatırlamıyorum. Yasal bir işletme olmadığımız için ne yazık ki reklam veremeyip, manuel olarak kendi reklamımızı kendimiz yapıyoruz. Reklam verebildiğimiz tek yer internet. Şayet çektiğimiz seks filmleri de bize iyi bir reklam unsuru oluşturuyor. İnsanların mastürbasyon yaptığı kişilerle gerçek hayatta birlikte olması, çok daha fazla zevk veriyor.  Fakat önceden yaşanmış bir birlikteliği düşünerek mastürbasyon yapmak, o mastürbasyon sırasında genellikle erken boşalmaya sebebiyet veriyor. Bunun bilimsel bir açıklaması var mı bilmiyorum lakin, gözlemlerimden bu durumun neredeyse istisnasız gerçekleştiğinden adım kadar eminim.

     Son ziyaretimizde bir araba galerisi sahibiyle yaşadığım diyolog:

- Kadeşim iyi diyon, hoş diyon da, bana biraz benimle kafa buluyormuşşsun gibi geldi.
- Peki bu düşünceye kapılmanızın sebebini öğrenebilir miyim?
- Yanlış anlama da, biz bu işleri az çok biliriz. Sokaklarda büyüdük sayılır. Her türlü ortamı gördük bu hayatta. Ama ben bu alemde senin gibi bir pezo görmedim.
- Bunun için kendinizi kötü hissetmenize gerek yok. Bu sektörde yıllarca çalışmama rağmen, ben de kendim gibi bir pezo görmedim.
- Demem o ki, senin bu işi yaptığın bana pek inandırıcı gelmiyor. Senin gibi kibar, temiz yüzlü çocukları harcarlar bu alemde. Hiç yüzün çizilmeden bu alem de fazla kalamazsın.
- Bizim de kendimize özgü güvenlik tedbirlerimiz var elbette. Bu konuda endişeniz olmasın.
- Valla bilemiyorum da, inşallah bir kofti yapmıyorsundur bana.
- Ben buraya sadece işletmemizi tanıtmak maksadıyla geldim. İnanıp inanmamak veyahut gelip gelmemek size kalmış.
- Pekala. Peki bir şey daha soracağım.
- Buyrun sizi dinliyorum.
- Şimdi bu kerhanede gerçekten her türlü şey var mı?
- Elbette. Aslında bu biraz da her şey derken neyi kastettiğinize bağlı. Örneğin pedofili, nekrofili ve zoofili gibi parafili sapkınlıkları Kibele'de barındırmıyoruz.
- Onlar da ne?
- Pedofili, çocuklar ile cinsel birleşme yönelimine deniyor. Sizin anlayacağınız tabirle sübyancılık. Zoofili, hayvanlar ile cinsel birleşme yönelimi.
- Bizim mahallede bir dengesiz vardı bir zamanlar. Biz ona köpekçi derdik
O herif de zoofiliymiş demek ki.
- Bazı kaynaklar cansız varlıklarla olan cinsel ilişkiyi de zoofili kategorisine sokarlar.
- Damacanaya tecavüz gibi mi yani?
- Öyle de denebilir. Nekrofili ise en açık tabiriyle, ölü seviciliği. Nekrofili eğilimindeki insanlar ölmüş bedenlerle cinsel ilişki kurma arzusundadırlar. Sapkınlık bazen öyle tehlikeli boyuta ulaşır ki, birey kendi cinsel arzularını karşılamak için cinayet dahi işleyebilir. Bu sebepten ötürü dünyadaki seri katillerin büyük çoğunluğunu nerkrofili bireyler oluşturur.
- Vay anasını! Neler var şu anasını sattığımın dünyasında. Belki de ölünü sikerim tabiri buradan geliyordur.
- Belki. Hiç oturup d a acaba mı diye düşünmedim. Neyse ben daha fazla vaktinizi almayayım. Size kartımı vereyim. Şayet işletmemizi ziyaret ederseniz, bizi ziyadesiyle beyhude edersiniz. Tekrar görüşmek dileğiyle. Hoşçakalın.
- Görüşürüz birader. Mutlaka uğrayacağım. Olur da buralara tekrar yolun düşerse beklerim. Hayırlı işler.