IV Uyuşturucu Profesörü

12K 92 10
                                    

- Sen kilo mu verdin Zeynel?
- Hayır Poyraz Bey. Yani sadece birkaç kilo.
- Bu aralar yaramazlık yapmıyorsun değil mi?
- Olur mu öyle şey Poyraz Bey? Asla. Üzerimde çok emeğiniz var. Allah sizden razı olsun. Size asla böyle bir şey yapmam.
- Benim için değil Zeynel. Kendin için yapma. Sonuçta ne yaparsan kendine yaparsın.
- Biliyorum efendim. Siz merak etmeyin. Sadece bu aralar çalışma temposunun yoğunluğundan zayıf düştüm hepsi bu.
- Anlıyorum. Biliyorum tatilsiz çalışmak çok yoruyor sizi. Lakin merak etmeyin. Tez zamanda birisini bulacağım.
- Estafurullah. Onun için söylemedim efendim.
- Her neyse. Kendine dikkat et. Bu arada bana efendim demekten de vazgeç. Sevmiyorum o kelimeyi.
- Peki efendim. Şey pardon Poyraz Bey.

     Zeynel uyuşturucu bağımlısıydı. Onu sokaklardan, tarumar halde topladım. Amateme yatırıp tedavi ettirdim. Üniversiteyi bu bağımlılık yüzünden bırakmak zorunda kalmış. Çok borç yapmış. Borçlarını ödeyip, ona bir iş verip, takside bağladım. Önceleri temizlik personeli olarak çalışıyordu. Sonrasında danışma bölümünde oluşan boşluk üzerine, ingiizce bilmesi, mekanı çok iyi tanıması ve güvenimi kazanmasıyla beraber, danışman olarak çalıştırmaya başladım. İnsan ilişkilerinde iyi bir çocuk. Bu zamana kadar işini gayet iyi yaptı. Ancak son günlerde çok tuhaf davranıyor. Bir çare bulmak lazım.

     Saat 12:00'ı gösterdiğinde Zeynel vardiyasını Zihni'ye teslim etti. Zihni en eski çalışanlarımızdandır. Benden 6 yaş büyük. Buranın ilk açılışından beri çalışıyor. Halkla ilişkiler Müdürlüğü teklif ettim kabul etmedi. Şimdi departman şefi. Evli ve bir çocuk babası. Zihni ile biraz sohbet ettikten sonra, ona Zeynel'e dikkat etmesi konusunda uyardım, bana kendi şüphelerinden bahsetti:

- Poyraz Bey; bu mesleğe geçtiğimden beri uyuşturucu profesörü gibi bir şey oldum. Sayısız uyuşturucu kullanan insan gördüm ve bu deneyimlerimden yola çıkacak olursak, Zeynel'in bu sıralar madde kullandığına, hatta ve hatta işe de kullanarak geldiğine adım gibi eminim.
- Peki bunu bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun?
- Kimseye, sadece hislerimden yola çıkarak bir suç yüklemem. Bunun için gözlemlerimden çok daha fazlası gerekir.
- Biliyorum Zihni. Sen garantici adamsın. Zeynep'e söyle de sabah kasayı hazırladıktan sonra kamera kayıtlarından Zeynel'in önceki akşamlar neler yaptığını incelesin.
- Tamamdır.

KibeleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin