Yorum ve vote'ları unutmayalım lütfen ^^ iyi okumalar :]
Dae Hyun zile bastığında Young Jae ona baktı. "Bu ev Jun Hong'un mu yani?""Hay-"
Dae Hyun sözünü tamamlayamadan kapıyı Yong Guk açmıştı. Young Jae onu görünce aniden iki adım geriye gitti ve Dae Hyun'un arkasına saklandı. Yong Guk bir süre Young Jae'yi izledi ve sonunda bu hareketi ona sevimli geldiği için gülümsedi.
"Hoş geldiniz." dedi gülümseyerek.
"Merhaba, hyung." dedi Dae Hyun arkasındaki Young Jae'nin ensesinden tutup öne çekiştirdi.
Young Jae sarsılarak öne tökezledi. "Merhaba." diye mırıldandı Young Jae.
"Çalıştığın cafede karşılaşmıştık ama resmi olarak tanışmadık. Ben Bang Yong Guk."
"Im Young Jae."
Yong Guk'un gülümsemesi aniden yüzünden silindiğinde Dae Hyun itiraz etti.
"Hayır. O, Yoo Young Jae."Yong Guk şüpheli bakış atıp "Her neyse. Yemekte her şeyi konuşuruz zaten. Kapıda kaldınız." diyerek içeri adım attı ve onları karşıladı.
Dae Hyun, Young Jae'nin belinden ittirdi ve o da arkasından yürüdü.
Jun Hong, merdivenleri koşarak indi. "Hey! Hoş geldin, Young Jae."
"Hyung de ona. Ayrıca ben de geldim, aptal."
"Ah, özür dilerim. Büyük olduğunu bilmiyordum."
Young Jae başını olumsuzca salladı. "Önemli değil, cidden." dedi ve gülümsedi.
Him Chan, mutfaktan ellerini kurulayarak çıktığında kaşları çatıktı.
"Bu olaya sinirlenen sadece ben miyim? Yong Guk, Dae Hyun emri vaki yaptı ama ona kızmadın."
Dae Hyun, ağzını açıp konuşacakken Yong Guk, Young Jae'ye bakarken "Çünkü onu getirmesini ben söyledim." dedi.
Aynı anda Him Chan, Yong Guk'a; Young Jae ise Dae Hyun'a hızlıca döndü. "Cidden mi?" diye sordular.
Him Chan kafasını salladı. "Her neyse. Her neyse. Ben açım. Hadi yemeğe geçelim."
.
Young Jae, gerginlikten dolayı gözlerini yemekten çekmiyor ve ardı ardına ağzına yemek tıkıyordu.
"Jong Up nerede? Neden burada değil?" diye sordu Dae Hyun.
"Ona katılmasını söyledim fakat önemli bir işi olduğunu söyledi." dedi Him Chan. "Bir dahaki sefere bunu telafi edecekmiş."
Dae Hyun "Hım," dedikten sonra ağzındakini çiğnedi.
"Ee, Young Jae. Anlat bakalım." dedi Yong Guk.
Young Jae başını kaldırıp masanın en başında oturan Yong Guk'a baktı.
"Neyi?" diye sordu.
Yong Guk omuzlarını silkti. "Fark etmez. Neden babanı öldürdün, bununla başlayabiliriz."
Young Jae masanın üzerinde soğuk rüzgarların estiğini fark etmişti.
Bir an yutkunamadı. Yong Guk bunu nereden biliyordu?
Tam karşısında oturan Him Chan ve Jun Hong şaşkınca gözlerini onun üzerine dikmişlerdi. Dae Hyun ise kendi bacaklarına bakıyordu.
"Babanı... öldürdün mü gerçekten?" diye sorarken afalladı Jun Hong.
Him Chan kaşlarını çattı. "Sevimli görünenlerden korkmak gerek cidden."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6Q99 | DAEJAE
FanfictionTitreyen elini umursamadan silahı tekrar ona doğrulttu. "Ölmek mi istiyorsun? Sana kaç dedim!" Kendisine bakan silahı umursamadan çocuğa yaklaştı. Silah tutan elini kavradı ve silahı kendi göğsüne bastırdı. "Sen öldüreceksen, evet." "Benimle dalga...