Lütfen vote ve yorumları unutmayın. İyi okumalar :]
Beş günden beri Young Jae, Yong Guk'un evinde kalıyordu ve Dae Hyun'dan ses soluk çıkmıyordu. Young Jae iyice endişelenmeye başlamıştı, uyuyamıyordu. Her ne kadar Yong Guk ve Jun Hong onu rahatlatmaya çalışsa da kendileri de endişeleniyorlardı. Çünkü karşılarındaki Im Jae Bum'du. Ne yapacağı belli olmazdı ve eğer Dae Hyun'un damarına bastıysa Dae Hyun da kesinlikle ona karşılık verecekti. Aralarında geçen konuşmaları ve olayları bilmediklerinden hepsi tedirgin bir şekilde olacakları bekliyorlardı.
Yong Guk, loş ışıkta oturup içkisini yudumlarken içeri sessizce Young Jae girdi. Onu görünce gülümsedi.
"Uyuyamadın mı?" diye sordu. Young Jae ise başını olumsuzca sallayıp boş koltuğa oturdu. Yong Guk içkiyi gösterdi. "İçer misin?"
"Uyanık kalmak istiyorum. Belki bu gece gelir."
Yong Guk başını yavaşça salladı ve içkisini yudumladı. "O iyidir değil mi? Geçiştirmek için cevap verme lütfen." diye sordu Young Jae, onu izlerken.
"Bana kalırsa o iyi."
"Neden gelmiyor hâlâ? Amacı ne? Derdi ne?"
Yong Guk elindekini sehpaya koydu ve dik oturup dikkatini tamamıyla ona verdi. "O hâlâ bir çocuk gibi. Buradan ve senden uzak durmasındaki sebebi kendince senden uzaklaşıp seni korumak diye düşünüyorum. Bu sana saçma gelebilir fakat sanırım aynı durumda olsaydım bende uzaklaşmaya çalışırdım."
"Gerçekten onun için endişeleniyorum ve burada size yük oluyorum. Bu sinir bozucu."
Yong Guk gülümsedi. "Öyle düşünme. Biz kardeş gibiyizdir. Yani, kardeşimin korumaya çalıştığı şey bana yük olmaz. Bunu dert etme."
Young Jae ne dese bilemedi. Elleriyle oynarken "Uyumak istiyorum." dedi. "Fakat uyuyamıyorum. Uyku hapı var mı?"
"Evet var ama fazla yemek de yemiyorsun. Ağır gelmesin?"
"Bir şey olacağını sanmam. Alabilir miyim?"
Yong Guk iç çekip oturduğu yerden kalktı. Uzun kahverengi dolaba gidip onu açtı. Beyaz bir kutuyu aldı ve Young Jae'ye dönüp ona uzattı. "Bir taneden fazla alırsan elimde kalırsın. Anladın mı?"
Young Jae hızla ayağa kalktı ve kutuyu açıp içinden bir tane aldıktan sonra geri Yong Guk'a uzattı.
"Almayacağım. Teşekkür ederim."
Yong Guk gülümsedi ve "Git, güzelce uyu. Onu bu halinle karşılamak istemezsin değil mi?" dedikten sonra elini onun omzuna koydu.
Young Jae başını bir kere sallayıp ondan uzaklaştı. "İyi geceler." dedikten sonra yukarı çıkıp odasına gitti. Bir bardak su ile hapı içtikten sonra ışığı kapatıp yatağına girdi.
.
04.56
"Jun Hong?" diye mırıldandı Yong Guk tıkırtı seslerini duyunca. Fakat içeri bezgin bir şekilde giren Jun Hong değil Dae Hyun'du.
Yong Guk hızla ayağa kalktı ve ona ulaşıp sıkıca sarıldı. "Neredesin sen serseri?"
"Neden uyumadın, hyung?"
"Çalışıyordum. Soruma cevap ver."
"Yurtdışı işlemlerini hallettim."
Yong Guk kaşlarını çattı. "Ne?"
"Yurtdışına gitmek mantıklı geldi. Im Jae Bum durulana kadar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6Q99 | DAEJAE
FanfictionTitreyen elini umursamadan silahı tekrar ona doğrulttu. "Ölmek mi istiyorsun? Sana kaç dedim!" Kendisine bakan silahı umursamadan çocuğa yaklaştı. Silah tutan elini kavradı ve silahı kendi göğsüne bastırdı. "Sen öldüreceksen, evet." "Benimle dalga...