HERKESE MERHABA! YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM. LÜTFEN DESTEK İÇİN VOTE VE YORUMU UNUTMAYIN. AYRICA ARKADAŞLARINIZA ÖNERİP, HESAPLARINIZDA PAYLAŞIP DAHA ÇOK OKUYUCU KİTLESİ ELDE ETMEMİZE YARDIMCI OLURSANIZ MİNNETTAR OLURUM. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER.Young Jae, hemen dibinde duran Dae Hyun'a baktı ve alnını alnına yasladı, gözlerini yumdu. "Bana," diye fısıldadı. "Yaşadığımı hissettiriyorsun. Bir şekilde beni bırakırsan seni öldürürüm, Dae Hyun."
Dae Hyun gülümsedi ve dudaklarını tekrar birleştirdi. Young Jae, yavaşça ona karşılık verirken sağ elini onun yanağına koydu ve okşadı. Dae Hyun'un eli Young Jae'nin bacağındaydı.
Öpüşmeleri şehvetlenirken Young Jae geri çekildi. "Eve gidelim artık."
"Filipinler'e gitmeliydik. Sadece ikimiz."
"Gitseydik hayatımız boyunca kaçmak zorunda kalacaktık."
Dae Hyun kemerini tekrardan taktı. "Herhalde bunu bende biliyorum. Kaçmaya hazırdım."
"Ben sessiz bir hayat yaşamak istiyorum, Dae Hyun."
Dae Hyun, arabayı çalıştırdı ve yola devam etti. "Jae Bum'u en kısa sürede halledeceğim."
"Hayır." dedi Young Jae. "Halledeceğiz."
Dae Hyun sağ eliyle elini kavradı. "O zaman söz ver, işi halleder halletmez Filipinler'e gideceğiz."
"Söz." derken parmaklarını kenetledi Young Jae.
.
"Marketi satın alıyorsunuz sandım. Tanrı aşkına nerede kaldınız?" diye söylenmeye başladı Him Chan, kapıdan Dae Hyunlar girer girmez.
"Bütün dırdırı Young Jae'ye yap, hyung."
"O nedenmiş? Az kalsın kaza yapacak olan ben değildim."
"Ne? Ne kazası?"
Dae Hyun derin bir nefes verdi. "Yok bir şey. Bakma sen buna."
"Bu?" diye sordu şaşkınca Young Jae. Jun Hong hoplaya zıplaya aşağıya indiğinde uzun kolunu Young Jae'ye attı.
"Akşam bir yerlere gidelim mi hyung? Uzun süre evden çıkmadın bu köfte dudağın gelmesini beklerken."
Köfte dudağı duyduğu anda elini yumruk yapıp havaya salladı. "Sensin köfte!"
Young Jae kahkaha atarken ağzını kapattı. "Olur gidelim."
.
Bardan içeri girdiklerinde Dae Hyun hızla Young Jae'nin kolundan tutup onu durdurdu. "Çok içmek yok. Olacaklardan ben sorumlu olmam, Bay Yoo."
Young Jae sırıttı. "Meydan okuyorum."
Dae Hyun ona inanamayarak baktı. "Ciddi misin? Üzerime kusarsan seni..."
Young Jae parmak uçlarında kalkıp dudaklarını onun dudaklarına bastırdı. "Öyle bir şey olmayacak. Biraz kafa dağıtalım hı?"
Başıyla onayladı onu, Dae Hyun. Elinde hissettiği sıcak elle irkildi ve eline baktı. Young Jae parmaklarını kenetledi ve onu çekiştirmeye başladı. Jun Hong çoktan Yong Guk'u dans pistine çekmiş, saçma sapan dans etmeye başlamıştı. Him Chan ve Jong Up geniş L koltuğa oturmuş etraflarını izliyorlardı.
Jong Up gözünü Young Jae'den ayırmadan "Onu da öldürmeliydim." diye fısıldadı.
Him Chan hızla ona döndü ve "Ne?" diye sordu. "Bir şey mi dedin, seni duyamadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6Q99 | DAEJAE
FanfictionTitreyen elini umursamadan silahı tekrar ona doğrulttu. "Ölmek mi istiyorsun? Sana kaç dedim!" Kendisine bakan silahı umursamadan çocuğa yaklaştı. Silah tutan elini kavradı ve silahı kendi göğsüne bastırdı. "Sen öldüreceksen, evet." "Benimle dalga...