1.BÖLÜM

3.5K 87 28
                                    

............
Media: Barkın

Yine dersi dinliyormuş gibi davranıyordu.  Aptal , dinlemeyeceksen niye okula gelirsin ki? Onun yüzünden ben de dinleyemiyordum ama o ayrı bir şeydi sonuçta. Barkın , o kendine hayran bıraktıran yeşil gözleri ile etrafı kolaçan etti. Tahminimce şu an ya ön sırada oturan seksi vücutlu kıza bulaşacak ya da telefonunu karıştıracaktı.

Tercihim ikinci seçenekten yanaydı.

Çantasını yavaşça kucağına aldı ve umduğum gibi telefonunu karıştırmaya başladı. Bir yandan da bizim yaşlı kimya hocamıza çaktırmamaya çalışıyordu.

Hoş , zaten hocanın önünü gördüğü yoktu ki? Telefonunu ortaya çıkarsa bile hoca anlamazdı.

Birden yüzünde buyük bi sırıtış oluştu ve eliyle saçlarını karıştırdı. O güzel gamzeleri ortaya çıkmıştı yine. Biri ona ne kadar tatlı gözüktüğünü söylemeliydi veya söylememeliydi. Bilmiyorum... onu sadece ben fark etmeliydim.

Ama rakibim çok fazlaydı.

Ben her geçen gün onun yeşillerinde daha fazla erirken beni fark edememesi canımı o kadar yakıyordu ki...

O yeşillere bir kez daha bakmak istedim şimdi.

O sırada bana döndü o güzel gözleri. Evet , bunu istemiştim ama onu kestiğimi anlaması hiç hoş olmamıştı. Ah , yine yakalanmıştım işte ıf ya ıf! Gözümü yavaşça hocaya çevirdim ama fazla yavaş davranmıştım sanırım.

"Pişt Zeynep, kanka tenefüste bir yere çıkma."dedi fısıltıyla Barkın. Yüzümü yeniden ona döndürdüm. Onun yumuşak sesi kulaklarıma bir melodi gibi gelirken istemsizce tebessüm ettim.

Küçük bir baş sallamayla onu onayladım. Ona bakmasam iyi ederdim. Geri önüme döndüm. Derse odaklanmaya çalıştım. Dersten bir şey de anladığım yoktu. Sonuç yine hüsrandı sanırım. Barkın'ın ne yaptığını içten içe merak ediyordum. Bir anlığına tekrar ona döndüğümde hala sırıtıyordu. Neye sırıtıyordu lan bu? Genellikle kızlardan mesaj gelince salak salak sırıtırdı. Hocanın göz ucuyla Barkın'a baktığını görünce benim vicdanlı gönlüm el vermedi yakalanmasına.

Demek ki gözleri sandığımız kadar bozuk değildi.

"Aptal. Hoca görecek. Sana bakıyor. "

Fısıltıyla ona bakmadan söylediğim sözler karşısında Barkın bir of çekti.

"Aman be."

Verdiği tepkiye sırıttım. Dik dik hocaya bakıp çantasının fermurını açtı.

Sakar çıcık telefonunu çantaya koyacakken elinden düştü.

Şapşiğim yaa..

Sakin ol Zeynep , çocuğun içine düşme Zeynep.

Çıkan gürültü yüzünden herkes bize döndü.

Ah , öndeki şıllık zaten deminden beri bize dönüktü.

Barkın kaşlarını kaldırmış, alt dudağını da dişleri arasına almıştı. Bana 'aha şimdi sıçtım' bakışı attı.  Çok komik gözüküyordu. Okulda telefon yasaktı. Hele de derste... hele de Ahmet Hoca'nın dersinde. Yakalanırsa bu hoca şapşiğimin gözünün yaşına bakmaz, yollayıverirdi disipline. Eh, iş yine mütişli bana kalmıştı. Ah ah ben olmasam... Tam saçımı onun için süpürge ettim havalarına girecekken kendime geldim. Saliselerle yarışıyordum, kurtarma planı bulsam iyi ederdim. Ona 'o iş bende' bakışı attım.

Hoca da bize döndüğünde çantamı sıramın üzerinden yavaşça ittirip telefonun üzerine isabet ettirdim. İşte bu bebegim! Aklıma diggat et bebegim gelince sevincim yarıda kaldı ve yüzümü buruşurdum.

KÜNYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin