29. Bölüm

478 23 32
                                    


Gif: Furkan ♡

"Ne demek hâla hiç bir iz yok ha?! Ne demek!?!"

Yutkunup avucumun içine batırdığım tırnaklarımı daha çok bastırdım. Barkın , odada hararetle volta atıyordu. Yüzü sinirden kıpkırmızıydı.

"Hiçbir işe yaramıyorsunuz lanet herifler! Size ne diye para ödüyorum ha?!"

"..."

"Allah aşkına kesin sesinizi beceriksizler , bir hafta oldu lan bir hafta!..."

"..."

"Ulan kes demedim mi ha? Kovuldun , defol!"

Barkın telefonu kapatıp hışımla oturduğum koltuğa fırlattı. Sonra gelip telefonu fırlattığı yere oturdu ve yüzünü avucunun arasına alarak sinirle inledi.

Yarım saattir halıdaki figürleri inceleyen ben , sonunda gözlerimi halıdan alma zahmetinde bulunup Barkın'a çevirdim. İç çekip bir elimi onun omzuna koydum. Kendimi dahi şaşırtan sakinlikle konuştum.

"Sakinleş biraz tamam mı? Bunun bize hiçbir faydası yok. Soğukkanlı olmalısın. "

Barkın ellerini yüzünden çekip doğruldu ve gözlerimin içine baktı. Öylesine derin bakıyordu ki , gözlerimi ondan çekme isteği duydum. Ama yapmadım. Ben de ona baktım. Barkın dişlerini sıkarak konuşmaya başladı.

"Çaldıkları para veya eşya , her ne haltsa umrumda bile değil. Umrumda olan şey..."

Elimi omzundan çekip gözlerimi de hâlâ tırnağımı batırdığım diğer avucuma getirdim.

"Biliyorum..."

Barkın bir iç çekip önüne döndü ve boşluğa bakarak konuşmaya başladı.

"İçimde tarif edilemez bir sıkıntı var. O şerefsizi öldürme isteğini saymıyorum bile..."

Ben de boşluğa bakarak konuştum.

"Onları bulup cezalarını almalarını sağlayacağız. Yapmamız gereken bu. "

Barkın boşluğa bakarak devam etti. Onun , kendini kastığını hissedebiliyordum.

"Nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun? Aklım almıyor. "

Alayla gülümsedim. Sakin mi? Benden en değerlim alınmışken sakin kaldığımı düşünüyorsa çok yanılıyordu. Gecelerce ağlamıştım. Yalnızken... Ben hep ilkimi sevdiğime verme hayali kurmuşken , ilkimi benden çalan adama defalarca beddua etmiştim. O bir hırsızdı evet. Ama bunu benden çalması çok zoruma gitmişti. Beni zorla öpmesi... O anları düşündükçe midemde hissettiğim baskı anlatılamazdı. Tekrar kusma isteği gelince yutkunup yüzümü buruşturdum. Defalarca kusmuştum. Aklıma geldikçe. Ama şöyle bir şey de vardı ki , hiç aklımdan çıkmıyordu. O koyu gözler , tekrar rüyalarımı işgal ediyordu. Pardon , kabus. Bir haftadır , uykumdan terler içinde ve çığlık atarak uyanıyordum. Kesinlikle bir psikolog tedavisine ihtiyacım vardı.

Barkın'a her şeyi anlatmıştım. Her şeyi.

"Emin ol , ben de bilmiyorum."

O sırada kapı çalındı. Barkın ile birbirimize baktık. Babam ve Cevdet amcanın şu an polis merkezinde olmaları gerekiyordu. Sık sık oraya uğrayıp durumdan haberdar olmaya çalışıyorlardı. Saliha teyze gelmiş olmalıydı. Ceren yan koridordan fırlayıp kapıya koştu. Kapının açılma sesinden hemen sonra gürültüler gelmeye başladı. Barkın kaşlarını hafifçe çatıp ayaklanınca ben de ayaklanıp Barkın'ın kolunu tuttum.

"Birini mi bekliyordun?"

Barkın başını iki yana salladı. Kapıya doğru ilerleyecekken içeri Savaş daldı. Ceren de arkasından girip Savaş'ın kolunu tuttu.

KÜNYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin