34. Bölüm

874 37 39
                                    


"Burada dur taksici bey amca."

Taksici yavaşça sağa çekip arabayı durdurdu. Taksi parasını ödeyip araçtan indim. İneceğim yerin iki sokak aşağısında inmiştim. Babamın beni taksiden inerken görmesini istemiyordum. Aslında babamın beni evden dışarıda , hiçbir şekilde görmesini istemiyordum. Ama yokluğumu fark etmemiş olması imkansız gibi bir şeydi.

Adımlarımı hızlandırıp tırsa tırsa sokağı geçtim. Üst sokakta bizim ev vardı. Sokağın dönemecinden başımı uzatıp etrafı kolaçan ettim. Çiçeklerini sulayan yaşlı bir amcadan başka birini göremeyince dönüp yürümeye devam ettim. Eve yaklaştıkça adımlarımın yavaşladığını fark ettim.

Korkudandır o yahu.

Biliyoruz heralde , aptal değiliz iç ses.

Bizim evin önüne yaklaşan bir arabayı görünce gözlerimi kısıp arabayı inceledim. Misafir mi bekliyoduk yav?

Araba bizim evin önünde durmayıp ileri geri gidince işkillendim. Noluyo yeağ?

Tabi benim gibi işkillenen Faruk ve Rıfat abi hemen evin bahçesinden çıkıp arabaya yaklaştılar. Onları görünce hemen kaldırım kenarındaki ağaçlardan birinin arkasına girdim. Az daha yakalanıyordum!

Arabadan üç kişi inip bizim korumalara bir şeyler söyledi. Başlarında şapka vardı ve gözleri gökükmüyordu. Ancak buradan bakınca kaslı , daş varlıklara benziyorlardı.

Bizimkiler her ne olduysa elleriyle kedi kovar gibi şapkalı herifleri kovdular. Sapkalı varlıklar bir süre duraksayıp korumalara dalmaya başladı. Nöğ?!

Dayak yiyen kesinlikle bizim taraftı. Tabi ben de bunu korumacağızlarımıza yediremediğimden bir cesaret patlaması yaşayarak nidalar atıp oraya koşmaya başladım. Bizim diğer korumalar ne yapıyorlardı şimdi?! İnsan bi yardıma gelir!

Heriflere yaklaştığımda cıykırmaya başladım.

"Heeyytt! Kimsiniz len siz! Dağılın uleyn , daģ başı mı burası?!"

Serseriler bana bir bakış atıp kahkaha attılar. Sesleri?? Çok tanıdıktı yahu...

Bizim diğer korumalar bir sıkıntı olduğunu sonunda sezebildiğinde buraya doğru koşmaya başladılar. Beni gören , dayak yemiş Faruk ve Rıfat abi gözlerini ayırdı.

"Küçükhanım sizin dışarıda ne işiniz var?!"

Faruk abiye gözlerimi devirdim.

"Faruk abi şimdi buna mı takıldın Allahını seversen? Kim bu herifler?!"

Aslında oldukça takılacak bi konuydu ama ben mal olmadığımdan bu konuyu pek de güzel kaynatıyordum.

Çıcıklardan birinin kolunun altında iki büklüm olmuş Rıfat abi arkadaki korumalara cıykırdı. Yakıştı mı abi bu sana? Gelmişin 45 yaşına.

Kaslı mı kaslı adamlar Faruk ve Rıfat abiyi hayvansı bir güçle iterek yerle buruşturunca cırladım.

"Bırakın len adamları!"

Heriflerden biri benim kolumu tutup arabaya doğru çekince çoh acayip tırsmaya başladım.

"Bırakın len beni!! İmdat! BABAA!"

Zalım herif başımı camış gibi iterek beni arabanın içine itti. Diğerleri de hızla arabaya binip kapıları çekti ve tam gaz arabayı sürdü. İki yanıma oturan adamları neresine gelirse pataklamaya başladım.

"Uleyn bırakın beni valla yakarım çıranızı!! İndirin beniii!!! Ağağağa yardııım!!! "

"Zeynep vurmasana kızım yaa!"

KÜNYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin