20. Bölüm

644 33 43
                                    


Media: Zeynep

..................

Sırtüstü yatakta uzanmış , gözlerimi tavana dikmiştim. Odadaki saatin tıkırtısı , sinirimi ilk kez bu kadar bozuyordu. Saat dördü geçiyordu. Kafamda boğuşan düşünceleri bastırıp sadece bir saat uyumak istiyordum. Düşüncelerimi bastırmak , bir düzine şişirilmiş balonu suyun altında tutmaya çalışmak gibiydi. Yapamıyordum... bir duman gibi dağılsın istiyordum ama olmuyordu.

Kapının tıkırtısını duyduğumda gözlerimi yumdum. Parkenin gıcırtısı geldi kulağıma ve ayak sesleri. Babam gelmiş olmalıydı.

Yatağımın kenarı bir ağırlıkla çöktü. Yatağıma oturmuştu babam. Huzur veren elleri saçımda gezindi. Sonra da alnımı öptü. Titrek nefesini duydum. Sıkıntılıydı demek. Babam yatağımdan kalkınca yumduğum gözlerimi açtım. Arkasını dönmüş kapıya yürüyordu. Babamla konuşmalıydım. Konuşup acısını hafifletmeliydim onun.

"Baba..."

Sesimin düzgün çıkması için uğraşmıştım ama boğuk çıkmıştı sesim. Acı doluydu.

Onu rahatlatmalısın Zeynep. Daha fazla üzme onu..

İç sesimin haklı olduğu nadir anlardan birini yaşıyordum. Derin bir iç çektim. Babam yavaşça bana döndü.

"Uyumadın mı daha kızım?"

Babamın yüzünü görünce daha fazla içim acıdı. Gözlerinin altı çökmüş , yaşam enerjisi emiklenmişti sanki. Yatakta oturur bir pozisyona geçtim. Kaşlarımı çattım ve ellerimi belime koydum.

"Neredesin bu saate kadar sen? Ah ah! Ben nerelere gidem? Babam bu saatlerde eve gelir olmuş! Gözüme bir damla uyku girmedi be adam!"

Babam gülümsedi. Gözlerim gülümsemesinde takılı kaldı bir süre. Ne zamandır gülmüyordu babam? Gerçekten bencilleşmiştim. Nasıl fark edememiştim biricik babamın acısını?

Babam yeniden yaklaşıp yatağa oturdu. Yorulmuştu.

"Annene benziyorsun Zeynep. Hem huy olarak hem de görünüş olarak. Çok çalıştığım günler o da bana böyle kızardı."

Gülümsedim.

"Annem kadar güzel miyim?"

Babam bir iç çekti ve hüzünle gülümsedi. Başını aşağı yukarı salladı.

"Annen burada olsa seni kıskanırdı. Biraz deli kadındı annen..."

Parmaklarımla oynamaya başladım. Gözlerimi de parmaklarıma diktim. Bir iç çektim.

"Burada olsaydı da kıskanaydı beni ha?"

Babamın gözünden bir damla yaş süzüldü. Bir eliyle hızla gözyaşını silip ayaklandı.

"Niye yatmıyorsun sen? Okula nasıl gideceksin?"

Sırıttım.

"Bugün cumartesi baba."

"Ha şey... yine de uyumalısın."

Ben de ayaklandım ve kollarımı babama sardım.

"Onu özlüyorum." Kollarımı sıkılaştırdım. "Burada olsaydı seninle gurur duyardı baba. Harika bir adamsın."

Babamdan ayrılıp gözlerine baktım. Dudağını büzdü.

"Sanmıyorum... bana uzun , bol nasihatlı bir konuşma yapardı büyük ihtimal."

Sırıttım. Yapar mı yapardı.

"Yarın doktora gidip alçını çıkarttıralım. Tazı gibisin mübarek."

KÜNYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin