21. Bölüm

555 28 62
                                    

"Bir açıklama bekliyorum. Bu defa da yalan söylersen birdaha yüzüne bakmayacağım."

Gözlerimi yavaşça Nisa'nın gözlerine çevirdim. Kaşları çatıktı. Bir yandan da derin bir merak içeriyordu o gözler. Dolu gözlerimi gören Nisa'nın yüzü yumuşadı. Yumuşamamalıydı. Onu kandırdığım için bana kızmalıydı. O böyle yapınca kendimi daha kötü hissediyordum.

"Nisa...ben çok.. özür dilerim.." sesim boğuk boğuk çıkmıştı. Çok utanıyordum. Savaş kim bilir hakkımda ne düşünmüştü? '3 haftadır tanıdığım kız çevresine benimle birlikte olduğunu söylüyor' diye düşündüğüne emindim. Ki bu doğruydu. Tam bir s*rtük olduğumu bile düşünmüş olabilirdi. Daha kötüsü ona çok sert davranmıştım. Savaş gibi biri bile bu lafları hak etmiyordu. İçim vicdan azabıyla yanıp kavruluyordu. Aptaldım. Aptallığımı ilk kez bu kadar baskın hissediyordum. Nisa'ya da yalan söylememeliydim. Barkın konusunda ne diyecektim şimdi?

"Zeynep özür dileme , gerçekleri anlat."

Sesini sert tutmaya çalıştığı belliydi. Bana olan güvenini sarsmıştım Nisa'nın. Onun gibi iyi bir dostu haketmiyordum. Şimdi gerçekleri anlatacaktım. Ne olursa olsun bilmeliydi. Ama lafa nasıl başlayacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Parmaklarımla oynamaya başladım ve gözlerimi de parmaklarıma indirdim. Ağzım aralanıp tekrar kapandı.

Nisa acayip derin bir iç çekip elimi tuttu. Hiçbir şey demeden beni sürüklemeye başladı. Tek kelime etmeden onu takip ettim. Ona yalan söyledim diye bana işkence falan etmezdi değil mi? Nisa beni karşı sokaktaki parka götürünce rahatladım. Beni tahta masalardan birinine oturtup o da karşıma oturdu. Dirseklerini masaya dayayıp çenesini de ellerine yasladı. Beklentili gözlerini gözlerime dikti. İşte başlıyoruz..

"Başla."

Bir iç çektim. Nasıl başlamalıydım?

"Tamam dur. Bu gidişle akşama kadar buradayız. Ben soracağım sen de itiraz etmeden cevap vereceksin tamam mı?"

Allahım sen yardım et...Başımla onu onaylayınca taramalıya bağladı.

"O çocukla ilişkiniz ne? Kafedeki."

Güzel soru. Benim onunla ne ilişkim vardı? Arkadaş değildik , sevgili hiç değildik...

"Düşman olduğumuzu göremedin mi?"

Düşman.. en mantıklı cevap buydu. Nisa duraksayıp düşündü.

''Onunla ne zaman, nerede , nasıl tanıştınız?"

Hangi birine cevap verecektim şimdi?

''E yuh Nisa. Yavaş biraz kızım. Bu da kafa yani."

Nisa somurttu. "Biriktirmeseydin bu kadar! Kam on beybi!"

Gözlerimi devirdim.

"Barda tanıştık."

"Neeeyyy?! Sen ve bar? Çüş yuh oha! Ve hala yaşıyorsun? Peki baban?!"

"Of kızım ya sakin. Haberi yoktu işte"

"Peki telefon mevzusu?"

O salak rastlantıyı anlatmak istememiştim ama ondan bir şey saklamamak adına her şeyi eksiksiz anlattım. Beni yolda bırakmasını , arabayla takip edilmemizi, tecavüzcülerden kurtarmasını ve diğer her şeyi. Nisa anlattıklarımın kimisine gülmüş çoğunda da Savaş'a sövmüştü. Genel olarak şaşkındı. Başkasına anlatsam sıkıyorsun derdi ama Nisa başkası değildi sonuçta. Birine anlatmak gerçekten iyi gelmişti.

"Artık 3 haftadır yaşadığım saçma ve ekşınlı şeyleri biliyorsun. "

Nisa düşünceli gözüküyordu.

KÜNYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin