KÜNYE

24. Bölüm

Media: Barkın

Bu bölüm asilzadelerdenme ye ithaf edilmiştir. :)

Savaş alayla sırıttı ve beni ittirip Barkın'a doğru ilerledi.

Beni ittirince hafif tökezlemiştim. Gerçekten kontrolsüz güç kullanıyordu. Dengemi sağlayıp hafifçe arkamı döndüm. Barkın bana bakmadan gözümdeki yaşları sildim.
Beni ağlarken görürse işler daha da karışabilirdi. Savaş Barkın'ın dibine girdi.

"Ne diyon lan y*rram?"

Barkın sinirini bastırmaya çalışarak sırıttı. Pek başarılı olduğu söylenemezdi çünkü dişlerini sıkıyordu. Şimdiden eli ayağı titremeye başlamıştı. Ece kaşlarını kaldırmış olan biteni izliyordu. Şu anda öpüşme olayına geri dönmek için ölüyor olmalıydı!

Yelloz.

"Lan benim kim olduğumu biliyon mu sen ha? Oğlum paramla döverim seni."

Barkın, Savaş'ın gözünü parasıyla korkutmaya çalışıyordu anlaşılan. Elini Savaş'ın yüzüne sallaya sallaya konuşuyordu. Savaş alay dolu bir kahkaha attı.

"Ulan sarı velet , adam ol dövdürtme kendini bana. Bak birikmişim var sana karşı. Burada bi patlama yaratma , yarın sevgilin helvanı kavurmasın."

Barkın Savaş'ın yakalarını tuttu. Ben de hemen Barkın'ın koluna yapıştım. Beni gören Ece yellozu izlemeyi bırakıp o da Barkın ile Savaş'ı ayırmaya çalıştı. Göstermelik olduğuna adım gibi emindim.

"Bana bak serseri , Zeynep'in peşini bırakacaksın. Onun senin gibi bir herifle işi yok."

Savaş Barkın'ın ellerini yakasından sertçe itti ve bu sefer Savaş onun yakasını bir eliyle tuttu.

"Allah Alah , git de ders çalış velet. Bulaşma bana. İstediğimin peşine düşerim."

Barkın Savaş'ı ittirmeye çalıştı. Savaş da Barkın'ın yakasını daha çok sıktı. Barkın ve Savaş delici bakışlarını birbirine dikmişlerdi. Her an Barkın'ın mavi tişörtünün yakası yırtılabilirdi.

Bir of çektim ve ikisini de var gücümle ayırdım. Aralarına girip ellerimi ikisinin de göğsüne dayadım. Savaş ve Barkın'ın yüzüne sırayla baktım.

"Ne yapıyorsunuz be siz? Millet bize bakıyor , ne keçi gibi itişiyorsunuz?!"

Barkın birden kolumu tuttu.

"Zeynep , ne işin var bu herifle!? Sevgilim değil de bana. Nisa sallıyor de."

Savaş birden diğer kolumu tuttu.

"Sana ne lan it oğlu it? Sevgilisi olsam ne yapacan? Ha konuşsana?!"

Barkın Savaş'ı sallamadan kolumu çekiştirmeye başladı.

"Gidiyoruz."

Tam ağzımi açacaktım ki Savaş da diğer tarafa doğru çekiştirmeye başladı.

"Benimle geldiysen yola benimle devam edeceksin sarışın."

İkisi de orantısız güç kullanıyordu. Gözlerini birbirine dikmişlerdi. Bir Barkın, bir Savaş beni oraya buraya çekerken canım acımaya başladı. Sonra iki davar da aynı anda beni çekmeye başlayınca acıyla inledim.

"Sökün anam sökün. Alın her biriniz bir tane." Yüzümü Ece'ye çevirdim ve ona bir bacağımı uzattım. "Gönlün kalmasın. Al kız al , sen de bunu götür."

Ece , Barkın'ın kolumu tutan elini tutup Barkın'ın gözlerinin içine baktı.

"Rahat bırak kızı canım. Görmüyor musun? Çok ilgiden bir yerleri kalkmış."