23. Bölüm

483 28 16
                                    

Okunmamız 2000 olmuş!!! Beni destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum <3

İthaf yapmamı isteyenler yazabilir ;)

Farların ışığı gözlerimi kamaştırıyordu. Nefesimi tutup kendimi kastım. Gözlerimi kapatıp sonumu bekledim. Buraya kadardı...

Bir anda bir kuvvet beni tekrar kaldırıma çekti. Ardımdan hızla geçen tır  üzerimize çamurlu su fırlattı , adam hiç duraksamamıştı ve yoluna devam etmişti. Belimi saran kollarla birlikte yere yapıştım. Beni her kim kurtardıysa onun üzerindeydim ve başım onun göğsüne dayalıydı. Gözlerim hala sıkıca yumuluydu. Yutkundum.

Gözlerimi hafifçe araladım. Belimdeki eller gevşeyince doğruldum. Az daha bir tır tarafından ezilmek üzere olmama rağmen hala ruhsuz hissediyordum. Duygularım çekilmiş gibiydi. Korku? Heyecan? Hiçbiri yoktu. Boşlukta gibiydim. Ağlayamıyordum bile.

Gözlerimi beni kurtaran kişinin yüzüne çevirdim.

Savaş...

"Çıldırdın mı y*rram ?!"

Hiç bir tepki vermedim. Sadece boş gözlerle onun koyu gözlerine bakıyordum.

Savaş bir eliyle yolu gösterdi. Ağzı açık kalmıştı. Bir yola bir bana başını hızla çeviriyordu.

Şaşkın , endişeli ve korkmuş gibiydi. Savaş Yıldırım'ın , duygularını ilk kez bu kadar belli ettiğini fark ettim.

Neden? Neden benim gibi bir zavallının kurtulmasına izin vermemişti?

Savaş kollarımı tutup sarmaya başladı.

"Aptal! Az daha ölecektin!!"

Hala boş gözlerle onu izliyordum.

Savaş yaklaşıp bana sarıldı...

Savaş'ın sarılmasıyla duygular yeniden beynime hücum etti. İçime bir sıcaklık yayılmıştı. Savaş Yıldırım şu an bana sarılıyordu! Gözlerim dolmaya başladı. Dudağımı dişleyip derin bir nefes aldım. Savaş benden ayrılıp dolan gözlerime baktı.

"Sadece ödeşmek için. Yani bir kaldı. Özel bir şey değil sarışın."

Bana sarıldığı için açıklama yapması komikti. Gözlerimi dolduran yaşlar yanaklarımdan süzülmeye başladı.

Savaş yaklaşıp baş parmaklarıyla gözyaşlarımı sildi.

"Silme.." Savaş duraksadı. "Bırak aksınlar."

Ne zaman ağlasam gözyaşlarımı siliyordu. Bunu istemiyordum. Özgürce akmalıydı onlar.

Sağanak devam ediyordu. Islak saçlarım yüzüme yapışmıştı. Savaş'ın da benden bir farkı yoktu. Sırılsıklam olmuştu o da. Tişörtü vücuduna yapışmış baklavaları 'bak bana!' diye cıykırıyordu. Gözlerim sık sık baklavalarına kayıyordu. Kendime hakim olmaya çalıştım. Zordu ama bakışlarımı koyu gözlerine çıkardım.

Islak kaldırımda oturmuştuk. Yer soğuktu ama sanki vücudum bunu hissetmiyordu.

Savaş'ın elleri yüzümde kalmış gözlerimiz bakışıyordu. Beynim bakışlarımı çekmemi söylüyordu ama garip olan şu ki , kalbim bunu istemiyordu.

Yalnızca bakıştık... Tek kelime etmeden... Yağmuru umursamadan... Soğuğa aldırmadan... Baklavaları umursamadan...Yalnızca bakıştık...

İlk çeken o oldu kahverengilerini gözlerimden. Gözleri ıslak saçlarımda ve giysilerimde gezindi.

"Üşüteceksin."

Alayla sırıttım. Gözlerim dolu doluydu ama hala ona tezat bir şekilde sırıtıyordum.

KÜNYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin