10. Bölüm

782 41 71
                                    

……………………
Media: Ece

"Dıt dıt dıt dıt!"

"Dıt dıt dıt dıt!"

Alarmın salak saçma sesi ile güzel uykumdan uyandım. Gözlerimi açmayıp daha da sıktım. Yastığı alıp başımın üstüne koydum. Uçlarından tutup kulaklarımı kapattım. Yorganı da başıma çektim.

Uykumu alamamıştım. Geç saatlere kadar kafamı kurcalayan bir sürü sorunum olmuştu çünkü. Barkın, Savaş, künyem...

Birden odamın kapısı çalındı ve ben gel demeden babam içeri daldı.

''Zeynep , okula gitmeyi düşünmüyorsun heralde? Kalksana be kızım. İyi ki şirkete geç gittim bugün. Yoksa Zeynep hanım okulu yine asacaktı."

"Baba...Allah aşkına baba... beş...sadece beş dakika daha."

Üzerimdeki yorgan birden üzerimde olmamaya başladı... Uykusuzluk düşüncelerimi bile salaklaştırıyordu.

"Baba yaa!"

"Bağırma babaya! Babaya bağırılmaz!"

Annemden daha anneydi babam. Üzerimden çektiği yorganı yere bıraktı.

"Ha... bu arada artık evde yeni kurallarımız olacak."

Bıkkınlıkla yataktan doğrulup babama baktım.

"Kural? Katrilyon kadar kuralımız var zaten baba..."

"Sen bir de başkalarının babalarını gör. Kızına evden dışarı adımını attırmıyorlar. Dua et bana bol bol."

Gözlerimi devirdim.

"Eee 'yeni' kurallarımız neymiş?"

Yeni kısmını vurgulamıştım ve parmaklarımla havada tırnak işareti yapmıştım.

"Evet , artık okuldan eve, evden okula gideceksin. Acil bir şey olmadıkça dışarı çıkmayacaksın ve arkadaşlarınla dolaşmana izin vermem için yanında en az üç tane arkadaşın olacak. Alışverişe gitmek istersen ve arkadaş bulamazsan beni arayacaksın. Ben de seninle geleceğim. Dolapta yiyecek bir şey bulamazsan Gülsima teyzene hazırlatırsın. Değil dışarıda yemek yemek, dışarıdan yemek söyleyemezsin bile. Eğer sıkıntıdan patlayacak duruma gelirsen Saliha teyzen gile gitmene izin veririm. Gece arkadaşlarda kalmak da yok. Çok istiyorsanız Nisa bizde kalsın ve..."

Babam kuralları sıralamaya devam ederken ben de ağzım açık onu izliyordum. Gülsima teyze bizim evin hizmetlisiydi. Yemek ve temizlikle ilgileniyordu.

"Baba? İyi misin?"

Konuşmasını bölmüştüm ama bu kadarı da fazlaydı. Beni korumasına alışmıştım ama hiç bu kadar ileri gitmemişti babam. Son olaylar onu fazlasıyla etkilemişti anlaşılan.

Babam konuşmasına ara verdi. Yüzüne şevkatli bir gülümseme yerleştirip yanıma oturdu. Bir eliyle saçlarımı okşamaya başladı.

"Benim biricik kızım. Daha 2-3 gün önce Cevdet amcamların galerisine hırsız girmiş."

"Hırsız mı? Yani o günkü adam...bir hırsız mıydı?"

Babamla arabada yaşadıklarımı, vurulan maskeli adamı , başıma dayadığı silaha kadar anlatmıştım. Künye kısmı dışında... Künyemi kaybettiğimi babama söylemeye çekiniyordum. Sonuçta o künyeyi, anneme babam hediye etmişti. Bana kızmazdı babam, ama gönlü kırılırdı. Kalbimi kırmasını yeğlerdim ama babam öyle bir adam değildi. Annemin ölümüyle de daha yumuşak başlı bir adam olmuştu.

Babam başını sallayarak onayladı.

"Cevdet'in milyonluk arabalarının bir kısmı delik deşik olmuş. Silahlı çatışma olmuş korumalarla hırsızların arasında."

KÜNYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin