Kız havluya sarınıp, hızla çıktı banyodan. Tir tir titriyordu. "Hay senin suyuna... Dondum lan." çıplak ve ıslak ayaklarla içeri geçip, kapı ardından durdu. "Kardeş! Şişt kardeş baksana!"
Kartal bildiği duaları okuyordu. Nereden çıkmıştı bu kız karşısına-pardon nereden girmişti bagajına. "Kardeş senin babanın çocuğuna denir. Ne kardeşi lan?" diye bağırdı."Ama sende hep bağırma hep çağırma. Azcık melisa iç. sakinleştirir. ayrıca adını bilmiyorum. Neyse, canım boşver onu da su soğuk. Sıcak su yok mu? Dondum ya."
"Yazın ortası kızım, ne sıcağı? Ya sabır!" sonra kıza alayla baktı. "Jakuziyi de açayım mı?"
"Valla ne güzel olur. Tüm kemiklerim sızlıyor. biraz gevşetir."
Kartal sırıttı. "Vay gecekondu dilberi, nereden biliyorsun sen jakuziyi?"Karaca dudaklarını ısırdı. "Nereden bileceğim ya, dizilerden falan. Evimizde jakuzi yoktu, ama televizyonumuz vardı çok şükür. O kadar da fakir değiliz."
Suyu ayarlamaya giderken bir yandan da konuşuyordu. "Sen bagajda ne aradığını söylemedin hala?"
"Uyuyordum dedim ya."
Kartal öfkeyle arkasına döndü. "Lan yatak odası mı benim bagajım? Ne demek yatıyordum?"Karaca'nın dudakları titredi. Babası ona hiç bağırmazdı(!) Hele annesi (!) ne kendisine ne ablasına asla kıyamazdı. Alışık değildi o böyle bağırılıp, çağırılmalara(!) O sadece babasının cezasına karşılık, evden kaçmıştı ve yakalanacağı an, bu adamın bagajına atlamıştı. Ne bilirdi ki, tee Alaçatı'ya geleceklerini. Gerçekten de uyuyakalmıştı. Yalan da değildi.
"Gerçekten uyumuşum ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA KARTAL / KARA SERİSİ II - FİNAL
RomanceAdamın mavi serin gözleri önce değdi kızın bakışlarına... Kızın asi siyah saçları savruldu sonra adamın tenine... Aşk öyle bir yerden vurdu ki ikisini... Ne değerleri kaldı ne de kuralları... KARTAL ŞANOVA KARACA ERTUNÇ (ÖZTÜRK) Deli dolu bakışları...