KARA KARTAL / KARA SERİSİ II - FİNAL

17.BÖLÜM - KARA DÜĞÜN

ve o gün...

---------------------------------------------

Hayatınızın en mutlu gününün kapkaraya boyandığını hayal ettiniz mi hiç? Kimse öyle bir şey hayal etmez. O da hiç etmemişti. Aslında o gün her şey rüya gibi başlamıştı Nevra ve Serkan için.

Ta ki o ana kadar...

3 SAAT ÖNCE...

Serkan kapının önünde gidip, geliyordu. "Geç kaldık sanki!"

Cem kahkaha attı. "Yok henüz değil. Daha çok var. Az süründürmediler beni bu cadı takımı. Kurdeşen döktüm o kapının önünde ben. Mevsim değişti ömrümde resmen."

Serkan kaşlarını çattı. "Valla ben sen gibi sabırlı değilim abi, dalarım."

"He onlar da sana dalar," diye homurdandı Karahan.

Buse kapıyı açıp, hemen kapattı. Serkan kıza gülümsedi. "Hazır mı? Girebilir miyim artık? Herkes girdi bir ben kaldım."

Buse başını sağa sola salladı "Maalesef daha yarım saat daha bekleyeceksin."

Serkan kaşlarını kaldırdı. "Sebep?"

"Çünkü... ımm..." kız bahane bulamadan, Serkan Cem'e döndü.

"Abicim sen mi karını kenara taşırsın, ben mi?"

Buse kaşlarını çattı. "Sakın!"

Cem sırıttı. "Dokunmayı aklından bile geçirme, ben hallederim." "Cem sakın," kapıya tutunsa da adamı pek etkilemedi. Kadını belinden tutup, kenara çekti.

Serkan ceketini düzeltip kapıyı kibarca tıklatıp, içeri girdi.

Az sonra eşi olacak kadın ona yavaşça dönünce, yutkundu. Dünyası dönmeyi unuttu. Şuan kalbi yerinden uçup gidebilirdi.

"Nefesi nasıl alıyorduk, onu bile unutturdun kadın," dedi onu alnından öperken.

Nevra gözlerini yumdu. "Yeniden nefeslerim oldun adam..."

Adam kolunu uzattı ona, kız da kibarca girdi koluna.

"Ömrümün her anında başımın tacı olacaksın."

*

Nikah masasında Serkan Nevra'dan daha heyecanlıydı. Sanki o an orada değilmiş gibiydi. Etrafına bakarken, kimseyi göremiyordu. Nikah memuru mikrofonu eline aldı. Mikrofonu kontrol etmek için iki vurdu ve "Se... Se..." diye sesi kontrol etti.

O an Serkan birden adama döndü ve "Evet!" diye bağırdı. Herkes adama bakarken, kahkaha attı.

Nevra onun elini tuttu. "Sakin birtanem. Adam daha soruyu sormadı." Ama gülmemek için dudaklarını sıktığı çok belliydi.

"Ha, tamam," kadına bakarken ifadesini fark etti ve kaşlarını çattı. "Çok mu komik aşkım? Heyecanlı olmam komiğine mi gitti?"

Kız adamın elini sıktı. "Hayır, hoşuma gitti."

Serkan yutkunarak döndü önüne. "Hoşuna gidecek çok daha güzel şeyler biliyorum da onlar geceye artık," diye homurdandı.

Nevra duyduğu şeyle adamın ayağına bastı. Serkan "Ah! Ayağım!" diye bağırınca, nikah memuru onlara şaşkınlıkla baktı.

"Sizde de her şey zamansız. Kızım imzayı attıktan sonra ayağına basaktın."

Nevra utanarak önüne baktı.