bugünkü bölüm SerapKral ın oğluna gelsin =) nice yıllara =)
Uzun ve eğlenceli bir bölüm sizlerle =)
----------------------------Karahan arabanın içinde yavru kedi gibi oturan kızına ters ters baktı. "Hiç yavru kediye bürünme dişi kaplan. Bir ortan yok. Hep zirvede, hep uçlarda maşallah! Ya sahalardan, karakollardan topluyorum seni; ya da erkeklerin peşinde otellerden."
Karaca birden diklendi. "Asıl senin ortan yok babacım çok affedersin. Kararsız mısın desem, tutarsız mı, bilemedim onu. Sen demedin mi bana erkek peşinde koş. Koşuyoruz; yine bir çemkirme, azarlama."
Karahan direksiyonu sıktı. "Hay onu diyen dilime tüküreyim."
"Estafurullah."
"Sus! Erkek peşinde koş dediysek, gerçekten peşinden koş anlamında demedim. Mecazen dedim. O gün takı, toka da dedim; nedense bir erkek anlaşılmış."
"Adı Kartal ama, ne yapsaydım yavru kanaryalara mı bıraksaydım adamı? Yakışır mı bana?"
"Yok kızım, haşa! Hiç olur mu? Bırakma adamı, böyle dolan peşinde."
"Yok biz birlikteydik, o birine anahtar vermek için girdi. Bende vereceği kişiyi merak edince peşinden gittim. Yoksa o da benden hoşlanıyor. Platonik değil yani!" Karahan birden frene basınca Karaca "Oha!" diye bağırdı.
"Açıklaması kabahatinden beter!"
"Ya baba Allah aşkına bir düşün."
"Neyi kızım?"
"Bir daha bu hayatta kaç kere karşıma hem adı Kartal, hem yakışıklı, hem zeki, hem karizmatik, hem yakışıklı, hem doktor, en önemlisi de beni seven biri çıkacak? Hadi bul bana bir tane daha bundan."
Karahan kızının her sözünde biraz daha dişlerini sıkıyordu. "Ha birde elimle bulup getireyim?"
"Valla bu biraz öyle oldu babacım. Hastahanedeyken adamın arabasına yanlışlıkla bindim mi? Gözümü bi açtım, hoop! Alaçatı'dayım."
Karahan gözlerini pörtletti "Nerde nerdesin?"
Karaca yutkundu. "Allah, çatıdayım; demek istedim babacım. Adam çatıya çıkmasın mı?"
"Arabayla."
"He, arabayla. Asansörlüymüş evi. Arabasını çatıya park ediyormuş."
"Bende zaten tıp mezunu olacak kadar zeki değilim kızım."
"Gerçekten mi? Ama Kartal çok zek-"
"Sen Alaçatı'ya bu adamla mı gittin? Kart dediğin adam bu mu?"
"Evet, ama hiç de kart değil de mi babacım? Çarpılacağım valla. Taş maşal-"
"Lafı değiştirme Karaca! Bu adamla mı gittin?"
"Evet dedim ya. O adamla gittim ama o bu Karaca'yla gitmedi. Karaca Öztürk'le gitti."
"O kim?"
"Benim. Ama o ben olduğumu bilmiyordu. Yani senin kızın olduğumu yeni öğrendi."
"Kızım sen benimle dalga geçerek kurtulmaya mı çalışıyorsun?"
"Cık, kurtulamayacağımdan eminim."
"Bu sene tüm derbiler, tüm Beşiktaş maçları yasak."
Kız gözlerini kocaman açtı. "Ama babacım şimdi sen bana Beşik mi Taş mı diyorsun? İkisi ayrı ayrı olur mu? Biri canım, kanım diğeri ruhum. Canım, kanım olan Beşiktaş yani, ruhum da Kartal oluyor. Bu durumda taşın kim olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Tahmin etmişsindir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA KARTAL / KARA SERİSİ II - FİNAL
RomanceAdamın mavi serin gözleri önce değdi kızın bakışlarına... Kızın asi siyah saçları savruldu sonra adamın tenine... Aşk öyle bir yerden vurdu ki ikisini... Ne değerleri kaldı ne de kuralları... KARTAL ŞANOVA KARACA ERTUNÇ (ÖZTÜRK) Deli dolu bakışları...